Tecavüzcünün "unutulma hakkı" olabilir mi?

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Antalya’da 23 yaşındaki G.C.’ye tecavüz ettiği suçlamasıyla 2008’de tutuklanan, 2012’de de 23 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan milli güreşçi Recep Çakır, hakkında çıkan tecavüz haberlerine erişim engeli getirilmesi için mahkemeye başvuruda bulundu.

Korkuteli Sulh Ceza Hakimliği Çakır'ın kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle yaptığı başvuruda Yeni Şafak, Hürriyet, Takvim ve Sabah gibi birçok sitedeki haberlere erişim engeli getirdi.

Hakimlik 13 Ağustos 2020 tarihli kararında ‘unutulma hakkı’nı gerekçe gösterdi. Haberi İfade Özgürlüğü Derneği’nin projesi Engelli Web duyurdu.

Sosyal medyaya ve internete ilişkin düzenlemeleri içeren kanun 31 Temmuz’da Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.

Altıparmak: Burada unutulma hakkını unutmalıyız

Kararı bianet’e değerlendiren insan hakları savunucusu ve hukukçusu Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, ‘unutulma hakkının’ yeni yasayla gökten inmiş gibi hayatımıza girdiğini fakat bu hakkın yeni yasa öncesinde de var olduğunu söyledi.

Altıparmak, unutulma hakkının özel hayatın gizliliği ile ifade özgürlüğünün çatıştığı zaman özel hayatın korunması için kullanılabileceğini fakat tecavüz gibi durumlarda kamu yararı nedeniyle kullanılamayacağını vurguladı.

“Milli bir güreşçi tecavüz niteliğinde ağır bir suç işlemiş. Burada unutulma hakkını unutmalıyız” diyen Altıparmak şöyle devam etti:

“Bu haber kamuyu ne kadar ilgilendiriyor, kamusal bir faydayla sağlıyor mu? Kamusal fayda, tecavüzcünün özel hayatının korunmasındaki dengeyi ifade özgürlüğünden yana bozuyor mu? Bu soruların cevaplarına baktığımızda evet. Kamuyu ilgilendiriyor, kamusal fayda sağlıyor ve tecavüzcünün özel hayatını ifade özgürlüğünden yana bozuyor.

“Unutulma hakkı her durumda uygulanabilecek bir şey değil ve bu olayda unutulacak bir durum yok. Olay çok yakında olmuş ve hala daha toplumun bilmesinde, yerine göre onunla ilişkiye giren kişilerin kendisini koruma imkanı verilmesinde kamusal fayda var.

“Bir karar verilirken kişinin önemi, konumu, haberin içerisinde yapıldığı iddia edilen fiil, çektiği ilgi, bunların hepsi birlikte değerlendirilmeli. Burada yargı kararı var ve adam hüküm giymiş. Aklanmış olsaydı o zaman çok daha farklı konuşuyor olurduk."

"Unutulma hakkı yeni yasayla gelmedi"

Unutulma hakkının 31 Temmuz’da Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren sosyal medya ve internet yasasıyla hayatımıza girmediğini de aktaran Altıparmak şöyle devam etti: 

"Bu mesele yeni yasayla gelmedi. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 'çeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi' başlıklı 9. maddesi zaten unutulma hakkını kapsıyor.

"Yapılan kararların uygulanmasına ilişkin yöntemde değişiklik sadece. Yeni gelen yasa kişilik hakları nedeniyle erişim engelleme kararına ek olarak içeriğin silinmesini de getirdi. Ve kararın uygulanmamasına para cezası getirildi.

"Sonuç olarak da böyle bir durum ortaya çıkmış oldu. Haber içeriğini çıkarma kararı gelirse siteler bunu uygulamak durumunda kalacak. Çünkü işin ucunda para cezası var.

"Aslında bunu unutulma hakkının geldiği şeklinde değil, sansürün zorunlu kılınma halinin geldiği şeklinde olarak okunmalıyız."

"Alelacele geçirildi"

Yasanın artık haberlerin tarihten ilelebet silinmesine yol açtığını da dile getiren Altıparmak, “Yarın öbür gün bu adam başkasına tecavüz etse ya bu da tahmin edilebilirdi diyemeyeceğiz. Çünkü hiçbir yerde bulamayacaksınız bu haberi” diye devam etti.

Altıparmak “Yasa tartışılırken bunları öngörmüştük. Hiç şaşırtıcı değil. Habercilik yapmayı imkansız hale getiren bir şeye dönüştü. Yasa o kadar hızlı ve alelacele geçti ki bu sonuçları tartışmak mümkün bile olmadı” dedi. (HA)