Ortaköy’deki Saldırıda Yaşananlar

Haberin Kürtçesi için tıklayın

İstanbul Ortaköy'deki gece kulübü Reina'ya saldırı düzenleyen kişinin olay yerine saat 01:15'te girdiği ve saat 01.22’de mekandan ayrıldığı tespit edildi.  

CNN Türk Muhabiri Hakan Tunç'un aktardığına göre, saldırgan kapıda görevli polisi öldürdükten sonra güvenlik görevlilerine ve etrafa rastgele ateş etti.

İçeride 7 dakika kalan saldırgan 700 kişiye rast gele ateş etti ve olay yerinden kıyafetini değiştirerek kaçtı.

Emniyet birimlerinin derinleştirdiği soruşturmada bölgedeki tüm güvenlik kameraları incelemeye alındı. Silah ve mermilerle ilgili de balistik çalışması devam ediyor.

“Bu ülkede nasıl yaşayacağız?”

Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) geçtiği habere göre, saldırının tanığı olan bir kadın yaşananları şöyle aktardı:

“Saate en son baktığımda 01.30 sıralarıydı. Ayıldığımda annemi aradım. 'Bizi vurdular, eşim öldü' dedim. Hiç konuşmuyordu. Sonra özel Harekat polisleri girdi içeri. O sırada telefon açıyorum çünkü yapacak hiçbir şey yok. Allahıma sığındım. İnsanlar üstümüze basarak geçtiler. O barut kokusunu hala alıyorum. Polis geldi 'Elinizi başınızın üstüne koyun teslim olun' dedi. Biz yerden kalkamadık polisler sağ olsun bizi yerden kaldırdı. Üst kata çıkıp oradan çıktık. Denize atlayanlar olmuş. Her gün televizyonda izliyoruz biz bunları ama başına gelince gerçekten çok kötü bir şeymiş. Nasıl yaşayacağız biz bu ülkede? Bombalar patlayacak, silahlar patlayacak.”

Reina’nın sahibi: Alınan tüm önlemlere rağmen…

Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan ise yazılı açıklama yaptı.

Bölgede iki haftadır olağanüstü emniyet tedbirleri alındığını belirten Koçarslan şunları söyledi:

"Yaklaşık iki haftadır Arnavutköy-Bebek-Ortaköy Boğaz hattında olağanüstü emniyet tedbirleri alınmış, tüm bu noktalara çadırlar kurulup 24 saat sabit uygulama yapan ekipler yerleştirilmiştir. Sahil güvenlik ekipleri ile deniz tarafında da gerekli önlemler alınmıştır. Emniyet güçlerimiz tarafından alınan tüm bu önlemlere rağmen maalesef bu elim olay gerçekleşmiştir. Ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Sözün bittiği yerdeyiz." (EKN)