İsrail Artan İşkenceyle İlgilenmiyor
UAÖ, İşkenceye Karşı Komite'ye yaptığı sunumda şu noktaları belirtti:
* Adalet Yüksek Mahkemesi'nin işkenceye varan sorgu yöntemlerini yasakladığı Eylül 1999'dan bu yana, genellikle acı veren oturma pozisyonlarında uykusuz bırakma, uzun süreli çömelir vaziyette tutma, acı verecek biçimde kelepçeleme gibi yöntemlerin tekrar kullanılmaya başladığına dair güçlü kanıtlar var.
* Bu sorgu yöntemlerinin Sözleşmenin 1. Maddesi'ne göre kanun dışı olduğunu kabul etmemek, özellikle geçtiğimiz yıl içinde bu yöntemlerin tekrar hortlamasını teşvik etmiştir.
* Gözaltına alınanlar sıklıkla 20 günü aşan süreler boyunca aileleri ya da avukatlarıyla görüşmeksizin tecrit gözaltında tutulmaktadır.
Onur kırıcı, zalimane
* BM işkence Özel raportörü 2001 yılında yaptığı açıklamada İsrail'in uzun süreli tecrit gözaltı uygulamasını "bu uygulamanın kendisi zalimane, insanlık dışı ya da onur kırıcı muamele teşkil etmekte" olduğunu belirtmiştir.
* Filistinlilere yönelik işkence ve kötü muamelenin cezalandırılmamasından güvenlik güçleri mensuplarının faydalanmasından kaygı duyuyoruz.
* Filistinlilerin evlerinin yıkılması da İşkenceye Karşı Sözleşmenin 16. Maddesi uyarınca zalimane, insanlık dışı ya da onur kırıcı muamele sayıldığı açıklanmalı.
Evsiz kalanların çoğu çocuktu
* İşgal Altındaki Topraklarda, geçtiğimiz yıl içinde 500 üzerinde ev yıkıldı ve çoğunun çocuk olduğu en az 2000 Filistinli evsiz kaldı. Yüzlerce insanı bir insanlık trajedisinin içine sürüklemenin herhangi bir mazereti olamaz.
* Köylerin ve kasabaların uzun süreli kapatılarak Filistinlilerin hareket özgürlüklerini engelleme ve uzun süreli sokağa çıkma yasağı gibi toplu cezaların da Sözleşme'nin 16. maddesinin ihlaline girebileceğini düşünüyoruz.(NU)