Dünya Bankasına Açık mektup

Sevgili Dünya Bankası,

Bu mektubu sana Türkiye’den yazıyorum. Burada çok güzel işler yapmak istediğini, buraları çok zenginleştirmek istediğini, depreme dayanıklı evler yapıp akan giden suları elektriğe dönüştürmek istediğini bir de “beş yıldızlı otel konforunda hastaneler” yapmak istediğini biliyorum.

Sen hep iyi niyetli oldun. Dünyada yoksulluk son bulsun, insanlar mutlu olsun istedin. Tabii bunca işin arasında koca dünyanın her yerine adım adım nasıl gideceksin? Oralardaki insanlara güvendin, karar vericiler akılcı kararlar veriyorlardır zannettin. Durmadan kandırılıp durmazlar diye umut ettin.

Ama öyle olmadı! Niye? Çünkü seni de kandırmışlar! Kimler mi? En güvendiklerin; senden para isteyenler. Çok güzel işler yapacaklarını söylediler sana, ama yapmadılar. Bu işlerden çok yarar, az zarar çıkacağını söylediler, ama öyle olmadı.

Biliyorum bu senin suçun değil. Biliyorum Dünya Bankası, biliyorum.

Ama işlerin öyle gitmediğini sen de fark ettin. Bu nedenle para vereceğin işlerin nasıl yapılması gerektiğine dair ölçülerini değiştirdin.

Hatta senden para istemeye geleceklere de dedin ki “Siz bana işleri hep güzel, pürüzsüz, fıstık gibi diye anlatıyorsunuz! Hiç de öyle değilmiş! Projeleriniz de öyle pek mantıklı değilmiş! Paraları alıyorsunuz saçma işlere yatırıyorsunuz!”

Çok haklısın sevgili Dünya Bankası! Bak Türkiye’de yapılacak hastaneler için sana yolladıkları raporlar hiç de doğru değil. Nereden mi biliyorum? Çünkü sırf sen öyle istiyorsun diye göstermelik görüş istiyorlar, ama sana yolladıkları raporlara bunları yazmıyorlar.

Bak en son Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu için görüş istediler, sana iletmezler belki diye buraya ekliyorum.

Gerçi ne kadar komik değil mi? Bir ülke en önemli laboratuvarlarını, referans laboratuvarını falan özelleştirir mi? Ben biraz araştırdım hiç öyle yapmıyorlarmış!

Biliyorum sen de böyle bir şey istemezsin. Yoksullukla mücadele eden bir banka nasıl böyle bir şeye göz yumar? Mümkün değil. Bir de şu BM Özel Raportörü Alfred-Maurice de Zayas “özelleştirmeler kamu hizmetlerine erişimi engellemesi nedeniyle temel insan haklarına aykırıdır, kamu-özel ortaklığı da uygulamasıyla kötü sonuçlar yaratmıştır” demiş. Sanırım BM de sizi uyarmış. İşte bunlar hep sizi kandırdıkları için oluyor, ben biliyorum.

Unutmadan söyleyeyim, burada ihale tarihinde ortada olmayan şirketlere ihale falan veriyorlar! İnanabiliyor musun? Bu ihale için hazırlanan fizibilite raporunda ABD Doları 1,5 TL hesaplanmış, ama bugün itibariyle 3.77 TL oldu! Senin için çok üzülüyorum, seni kandırmalarını istemiyorum.

Başın sıkışır, aklın karışırsa ara!  Daimi sevgi, selam… (ÖE/HK)