Pancar Tarlası Çiftçiye Yük Oldu
Konya'da günlük yayınlanan Merhaba Gazetesi haber ekibi bu kez pancar üretim merkezlerinden Altınekin, Dedeler Ölmez, Akıncılar belde ve köylerini ziyaret etti.
Gazetenin haberi şöyle:
Geçtiğimiz yılların Ekim ayında traktör gürültüsünden geçilmeyen bu bölgeler sanki savaştan çıkmış veya nüfus sayımı sessizliğinde.
Pancar çiftçisi konuşuyor:
Altınekin'den Mehmet Şaka: "Böyle kötü yıl görmedim..."
* Bu yıla gelinceye kadar pancar bizi geçindirirdi. Kuraklık ve mazot zammı bizi bitirdi. 40 yıldır çiftçilik yaparım, ben böyle kötü yıl görmedim. Derdimizi anlatsak gazete sayfaları yetmez. Bu yıl rekolte yüzde 50 düştü. Bunun tohumdan kaynaklandığını iddia ediyoruz. Pancar fabrikada şeker oldu, ama taban fiyatı daha açıklanmadı. Eğer 60 bin liradan aşağı açıklanırsa bu 'pancar ekmeyin' demektir. Şu anda cebimizde sigara paramız yok. Kışı nasıl geçireceğimizi düşünüyoruz.
Dedeler'den Mustafa Karaman: "Tarla bize yük oldu"
* Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarımız yüzünden icralık olduk. 1998 de 1 milyarlık gübre veya tohum alanın bugün borcu 8 milyar lirayı aştı. Tarla bize yük oldu. Bir kilo pancar 1 bardak çay etmiyor. Tarlayı satacağız alan yok, traktörü satacağız alan yok. Ürettiğim pancar para etmiyor, aldıklarımız çok pahalı! Ne yapacaksın nasıl geçineceksin? Bu yıla kadar biriktirdiklerimizi sattık. Bir kirli yorganımız kaldı.
Ölmez'den Halil Topaloğlu: "Kimse çiftçiyi dinlemiyor"
* Devletin dekara vereceği 10 milyona gözümüzü diktik. Bakın hiç halinden memnun olan kaldı mı? Çiftçi bu hale geldi. Başka söze hacet var mı? Kimsenin çiftçiyi filan dinlediği yok. Adamların önüne yazar kasa atılıyor görmüyorlar. İşsizlikten bunalan pırıp pırıl bir genç Meclis'in önüne kendisini asıyor; tüyleri kıpırdamıyor. Açız desen ne, tokuz desen ne...
* Ekim ayında evvelden buralarda traktör sesinden geçilmezdi. İki kişi yan yaya konuşamazdı traktör patırtısından. Bakın Allah aşkına kimse gelip geçiyor mu? İnsanlarda dışarı çıkacak mecal kalmadı. Bu aylarda çiftçi harıl harıl çalışırdı. Şimdi tarlaya gitmeye canı istemiyor. Niye... Mazot almış başını gitmiş. Herkes evinde akşam kaynatacak aşını değil, traktöre koyacağı mazotu nasıl alacağını düşünüyor. Çiftçinin eli kolu bağlandı.
* Mecburen litresi 1 milyon 600 bin liraya mazotu alıyoruz. Ne yapalım. Pancar tarlada mı kalsın. Hiç olmazsa şeker olsun da millet bir de şeker sıkıntısı çekmesin.
Altınekin Belediye Başkanı Sırrı Ezdemir: "60 bin lira ancak kurtarır"
* Pancar çiftçisi pancarı fabrikaya teslim etmiş. Ama taban fiyatını bilmiyor. Pancarın ekildiği günden söküldüğü zamana kadar olan masrafı 58 bin lira. Kilo başına 60 bin lira verilirse çiftçi ancak kendini kurtarır. Geçen yıl dönümden 20 ton pancar alındı. Bu yıl ise 10 tona kadar düştü.
Akıncılar Belediye Başkanı Hasan Dülger: "Ne ekeceğimizi bilelim"
* Üretimdeki düşüşe kuraklık da neden oldu. Fakat sulamanın yeterli olduğu yerlerde de üretim düştü. Bunu da kalitesiz tohuma bağlıyorum. Konu ile ilgili olarak şeker Fabrikası da bir açıklama yapmıyor. Çiftçiyi bilgilendirmiyor.
* Konulan kota ve üretim düşüşü pancarı geçim kaynağı olmaktan çıkardı.Çiftçiye yol gösterilmesi lazım. Toprağının durumuna göre ne ekeceğini bilmesi lazım. Biz havuç mu ekelim, meyve fidanı mı dikelim, marul, fasulye, patates, soğan mı ekelim? Tarım teşkilatları bunu söylesinler. Biz çalışalım üretelim istiyoruz. (YÖ/NA)