Üç Nobelli Kadından Adalet Çağrısı

Yedinci Dünya Sosyal Forumu için Kenya'nın başkenti Nairobi'de buluşan Nobel Barış Ödülü sahibi üç kadın, İranlı insan hakları aktivisti Şirin Ebadi, kara mayınları üzerine çalışan Amerikalı profesör Jody Williams ve Kenyalı çevre savunucusu Wangharı Mathai süper güçlerin dünya kaynaklarını adaletsiz kullanmalarını eleştirdiler ve kaynakların adil dağıtımı içın çağrı yaptılar.

Kadınlar ayrıca Afrika kıtasındaki eşitsizliklere de değindiler ve bölgesel süper güç Güney Afrika'yı eleştirdiler.

"Nobelli Kadınlar İnisiyatifi; Daha iyi bir dünya inşasında kadının rolü" panelinde konuşan 1997 Nobel barış ödülü sahibi Prof. Jody Williams Güney Afrika'yı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Burma'daki askeri rejimi desteklediği için eleştirdi.

İranlı aktivist ve 2003 Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi ise İran'daki bütün insan hakları ihlallerine rağmen ABD'nın İran'ın nükleer programına müdahale etme hakkı olmadığını söyledi.

"İran halkının önünde iki mücadele var, birincisi iç işlerine müdahale etmeye kalkan Amerika'ya karşı ülkelerini korumak, ikincisi de hükümet tarafından ellerinden alınan haklarını geri kazanmak için hükümete karşı mücadele etmek..."

Ebadi'ye göre dünyaya barış ancak sağlığa ve eğitime yeterince kaynak ayrılabilirse gelecek.

"Askeri harcamalara, savaşlara aktardığımız paraları eğitime ya da sağlığa aktarmaya başlarsak bütün dünyada barışı konuşmaya başlayacağımız günler de yaklaşır."

Bir katılımcının "İran'da Nobel ödülü almanız nasıl duyuruldu" sorusuna ise Ebadi "Ödülü aldıktan tam 24 saat sonra, herkes uyurken, sabaha karşı bir haber bülteninde" diye cevap verdi.

2004 Nobel Barış Ödülü sahibi çevre aktivisti Wangharı Mathai ise dünya üzerindeki doğal kaynakların eşit kullanımının en temel insan hakkı olduğuna vurgu yaptı ve "Bütün kaynaklar eşit dağıtılmadan, suya ulaşım herkes için eşitlenmeden dünyada barıştan söz etmek imkânsız" diye konuştu.

Mathai ayrıca Kongo ve Amazon gibi büyük ormanların eko-sistemin sürebilmesi için çok önemli olduğuna değindi ve "Büyük şirketlerin üretim politikaları bu ormanları yok etmek üzere, daha fazla ağaç dikmeli, yağmur ormanlarını korumalıyız, zira bu ormanlar dünyanın nefes alma alanları" dedi.(ÇM/EÜ)