Darp İzleri Şiddetin Sürekliliğini Gösteriyor
Adli Tıp tarafından savcılığa gönderilen raporda, "Olayları ortaya çıkaran televizyon görüntülerinin 1 ay öncesine ait olduğu göz önünde bulundurulduğunda, fiziki şiddetin sürekli uygulandığı yönünde izlenim oluşturduğu" bildirildi.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürü Yakup Güler ve yuva müdürü Niyazi Yıldız 'ın da bulunduğu dört kişi açığa alındı, beş kişi tutuklandı.
Olayı araştırmak üzere Malatya'ya giden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) heyeti, yuvada beş yıldır denetim yapılmadığını belirtti.
Çocuk Hakları Derneği de, çocuk yuvası yöneticileri ile çocuklara karşı şiddet kullanan kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu; eylemlerin kim ya da kimler tarafından yapıldığı ile bu kişilerin denetiminden sorumlu olanların tespit edilerek, cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını talep etti.
Malatya'da 0-6 Yaş Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalan çocuklara şiddet uygulandığı geçen salı akşamı Star TV'deki Deşifre programında yayınlanan gizli kamera görüntülerinin ardından ortaya çıkmıştı.
CHP: "Bakan istifa etsin"
CHP Malatya milletvekili Muharrem Kılıç, Aydın milletvekili Özlem Çerçioğlu ve İzmir Milletvekili Erdal Karademir, Malatya 0-6 Yaş Çocuk Esirgeme Kurumu'nda incelemelerde bulundu.
Yuvadaki çocukların devlete emanet edildiğini ancak devletin kusur işlediğini söyleyen Kılıç, bu kusurun Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun istifasıyla giderilebileceğini söyledi.
Kılıç, bakıcı annelerin pedagojik formasyona sahip olmadıklarını, çalışanların tamamının ilkokul mezun olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
Çerçioğlu da "Yuvada bir sosyal hizmet uzmanı bulunuyor. 15 çocuğa bir sosyal hizmet uzmanı düşmesi gerekirken 40 çocuğa bir uzman düşüyor" dedi.
Karademir ise, SHÇEK Genel Müdürlüğü'nün beş yıldır yuvada denetim yapmadığını belirlediklerini söyledi.
Anavatan Partisi Meclis Araştırması istedi
Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, Malatya Çocuk Yuvası'ndaki şiddet olayının Türkiye'de sosyal hizmetler kurumlarında yaşanan acı tabloyu gözler önüne serdiğini belirterek Meclis Araştırması açılmasını teklif etti.
Arınç: görüntülerin yayınlanması tehlikeli
TBMM Başkanı Bülent Arınç, görüntülerin tekrar tekrar yayınlanmasının sadece çocukları için değil büyükler için de tehlikeli olduğunu söyledi.
Malatya'ya giderek incelemeler yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "SHÇEK Genel Müdürlüğü'nün 2005 yılının başından bu yana bakıma muhtaç her çocuk için ailelere ayni ve nakdi 300 YTL yardım yaptığını " belirtti.
Yuvalarla ilgili sistematik dönüşüme ihtiyaç olduğunu vurgulayan Akdağ, "Amaç çocukların bakımlarının kendi öz aileleri ya da koruyucu ailelerin yanında yapılmasıdır. Korumaya muhtaç 20 bin çocuktan 5 bin yavrumuz bu şekilde bakılıyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde çocukların büyük bölümünün ailelerin yanına dönmesinin sağlanması hedefleniyor" dedi.
Alt komisyon oluşturuldu
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, olayla ilgili olarak komisyon bünyesinde alt komisyon oluşturduklarını açıkladı.
Bu tür kurumların ihmal edildiğini söyleyen Elkatmış, komisyon olarak yaklaşık 50 kente gittiklerini ve oralardaki çocuk yurtları ve huzurevleri gibi kurumları mercek altına aldıklarını bayram sonrasında da habersiz ziyaretler gerçekleştireceklerini söyledi.
Çubukçu: "Uzman personel açığı var"
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü'nün çeşitli tarihlerdeki soru önergelerine 19 Temmuz 2005'te verdiği yanıtta, SHÇEK'e bağlı yetiştirme yurtlarında; 11-12 yaş grubunda 342, 13-15 yaş grubunda 4 bin 238, 16-18 yaş grubunda 4 bin 177, 18 ve üzeri yaş grubunda bin 163 olmak üzere toplam 9 bin 920 çocuk ve gencin barındığını, bunun 3 bin 199'unun kız ve 6 bin 721 erkek olduğunu açıklamıştı.
Çubukçu, kuruma bağlı çocuk yuvalarında 0-12 yaş grubunda 4 bin 45 kız ve 5 bin 564 erkek olmak üzere toplam 9 bin 609 çocuğun barındığını ifade etmişti.
Çubukçu, ayrıca kurumda uzman personel açığı bulunduğunu, yeterli sayıda personel atanması için çalışmaların sürdüğünü kaydetmişti.
Ailelerin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısındaki değişim (göç, boşanma, işsizlik) nedeniyle korunma altına alınma nedenlerinde değişiklik ve korunma altına alınan çocuk sayısında artış gözlendiğine dikkati çeken Çubukçu, ayrıca Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelerin çocukların aile yanında desteklenmesini ve aile kurumunun korunmasına yönelik hükümler içerdiğini vurgulamıştı. (KÖ)