Ömrünü İnkılaba Veren Kadını Anmak İçin...

Vatan Partisinde Dr. Hikmet Kıvılcımlıyla yaşam ve mücadele arkadaşlığını sürdüren ve 1969da Varnada aramızdan ayrılan Fatma Nudiye Yalçı, 23 Temmuzda ölümünün 37. yılında dostları ve sevenlerince anılıyor.

İstanbul

Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen kadınlarından Fatma Nudiye Yalçı, Varna'da sonsuzluğa göçüşünün 37. yıldönümünde dostları ve sevenlerince anılıyor.

Akrabaları Beklan Algan, Ayla Algan, Esat Yarar ve yazar Bilgesu Erenus 'un da katılacağı anma toplantısına ayrıca, Fatma Nudiye Hanım'la aynı mücadele çevresinde bulunmuş dostlarından Vedat Türkali, Suat Şükrü Kundakçı ve Sadık Göksu da davetli.

23 Temmuz 2006 Pazar günü Saat 17:00'de İstanbul'da Beyoğlu İpek Sokak'taki Makine Mühendisleri Odası salonunda gerçekleşecek toplantıyı düzenleyenler "Çok uzun süre, hak etmediği bir unutulmuşluğa terk edilen Fatma Nudiye Hanım'ın aziz hatırasını yeniden canlandırmak" için "ilgi duyan bütün dostların katılımını diliyor."

Fatma Nudiye Yalçı kimdir?

1904'te varlıklı bir ailenin çocuğu olarak İstanbul'da doğan Yalçı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde okudu. Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu ile ilk evliliğinden sonra 1930'ların ortalarından itibaren Türkiye Komünist Partisi'nin önde gelen militanlarından Dr. Hikmet Kıvılcımlı ile mücadele ve hayat yoldaşı oldu.

1935'te başlayan "Marksizm Bibliyoteği Serisi"ndeki yayın faaliyetini Dr. Hikmet Kıvılcımlı ile birlikte yürüttü. "Sosyete ve Teknik" başlıklı eseri bu seride yayınlandı. Yazıldığı güne göre çok ileri görüşler ileri süren kitap antikomünistlerin büyük tepkisini çekti. Bazı anlatımlara göre İstanbul Üniversitesi önünde gerici öğrenciler tarafından yakıldı.

Yalçı, 1938'de Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet'le birlikte yargılandığı Donanma Davası'nda 10 yıl hapse mahkûm oldu. Mahkûmiyetini 1948 yılına kadar Sinop ve Kırşehir Cezaevlerinde tamamladı.

Ancak bütün bu mahkûmiyet ve baskılar Fatma Nudiye Hanım'ın gözünü yıldıramadı. 1954'te Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın birçok eski komünist kadrolarla birlikte kurduğu Vatan Partisi yönetiminde görev almaktan da geri durmadı. Gösteriler, seçim toplantıları, 1 Mayıs kutlamaları gibi çeşitli parti faaliyetlerinde eylemli olarak yer aldı. Fatih'te yapılan bir seçim toplantısında konuşma yaparken gericilerin taşla saldırısı sonucu boynundan yaralandı. 1957 Vatan Partisi tevkifatında yeniden tutuklanarak 2 yıldan fazla hapis yattı.

Sağlık sorunları gerekçesiyle 25 Aralık 1965'te yurt dışına çıktı. Leipzig'te TKP Organı Bizim Radyo'da bir süre çalıştı. Ancak Parti yönetimi ile bazı görüş ayrılıkları ve tartışmalar sonucunda emekliye sevk edildi ve bundan sonraki hayatını Bulgaristan'da Varna'da bir emekliler yurdunda tamamladı. 23 Temmuz 1969'da aramızdan ayrıldı.

Sosyete ve Teknik'in ilk sayfasında Dr. Hikmet Kıvılcımlı'ya ithaf ettiği cümle Fatma Nudiye Hanım'ında yolunu aydınlatmıştı: "Boş saatlerini değil, inkılâba bütün bir ömrünü ver!" (EK)