107. Duruşmada Adalet Gelir mi?
13 yıl önce polis şiddeti sonucu öldüğü adli tıp raporu ile kesinleşen Metin Yurtsever'in davasının 107. duruşmasında mahkeme son kararını verecek.
Yurtsever'in ailesi ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Sebahat Tuncel, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde yaptığı açıklamada, 22 Mayıs'ta görülecek karar duruşmasında, Yurtsever'in ölümüne sebebiyet veren polislerin ceza almasını talep etti.
Emekli eğitimci Yurtsever, Kocaeli Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) İl Örgütü'nde 18 Kasım 1998'de Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye iade edilmemesi için açlık grevi eylemindeydi.
Kocaeli polisi, ertesi gün binaya girerek parti binasında bulunan 50 eylemciyi ve Yurtsever'i kalaslarla dövdü; ve herkes gözaltına alındı. Yurtsever ve arkadaşlarına şubede işkence yapıldı; işkence sonucu gece fenalaşan Yurtsever yaşamını yitirdi.
Adli Tıp Raporu, Yurtsever'in işkence sonucu kaburgasının kırıldığını ve vücudunun çeşitli yerlerinde yüzden fazla ezik ve yara olduğunu tespit etti.
11 Ekim 1999'de Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, Terörle Mücadele Şube Müdürü Şinasi Yılgın ve 16 polisin yargılanmasına başlandı.
23 Temmuz 2007'de mahkeme, Yılgın ve 10 polisin beraatına karar verirken, polisler, Şeyh Ömer Ediz, Şaban Kurnaz, İsmail Türkdemir, Sadettin Topal, Bülent Oral Tunar, Bekir Şahin ve Temel Çakmak'a ayrı ayrı 5 er yıl 6'şar ay ceza verdi.
Yerel mahkeme direndi, Yargıtay bozdu
Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, "maktulde meydana getirilen ve ölümüne neden olan yaraların hangi sanık veya sanıklarca meydana getirildiği gösterir kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı" gerekçesiyle, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Ancak, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, kararında direndi. Bunun üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu da, 22 Kasım 2011'de direnme kararını bozarak polislerin beraatine karar verdi.
Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 22 Mayıs'ta 107.ci ve son duruşma görülecek.
Aile adına konuşan İsmet Yurtsever, kararın siyasi olduğunu söyleyerek polislerin hak ettiği cezayı almasını talep etti.
Sebahat Tuncel de, yerel mahkemenin verdiği direnme kararına rağmen Yargıtay'ın polisleri suçsuz gösterip beraat ettirmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi ve son mahkemede yerel mahkemenin kararında direnmeye devam etmesini umduğunu belirtti.
Dava avukatı Ali Haydar Konca da, Yargıtay'ın kararında, sanık polislerin tespit edilemediğini gerekçe olarak sunmasının birçok olayda polis ve güvenlik güçlerine kötü muamele için cesaret verdiğini söyledi. (NV)