18 Kilometrekarelik Çekim Merkezi: Beşiktaş

Nefes aldıran parkları, göz kamaştıran sarayları, geç saate kadar açık kahvaltıcıları, iğneden ipliğe her şeyi bulabileceğiniz mağazaları, yeni nesil kahve dükkânları, eğlenceli barları, demlenmek için duraklayacağınız meyhaneleriyle Beşiktaş, herkesi bir yerinden yakalıyor.

5461 kilometrekarelik İstanbul’da 18 kilometrekarelik yer kapladığı halde, her gün binlerce insanı kendine çekiyor. 18 kilometrekare deyip geçmeyin, konut satışı için yapılan araştırmalara göre, Beşiktaş metrekare birim fiyatı 10 bin 632 ile İstanbul’un en pahalı ilçeleri arasında. Birçok üniversiteye ev sahipliği yapması nedeniyle gençlerin de gözdesi…

Kimi uzun bir metrobüs yolculuğunu göze alıp arkadaşlarıyla buluşma rotası olarak onu seçiyor. Kimi Taksim’de yaşamasına rağmen kendini onun eğlence hayatına bırakıyor. Alışveriş için soluğu sokaklarında alan da var. Sevgilisine sürpriz yapmak için şık bir mekân arayışıyla yolunu ona düşüren de…

Atölye BİA’nın 5-13 Aralık’taki katılımcıları, hazırladıkları haberlerle sizi Beşiktaş’ta bir tura davet ediyor.

Gece hayatının kalbi Beşiktaş'ta atıyor

Beşiktaş’ı konuşup da gece hayatını atlamak olmaz. Çünkü Beşiktaş, özellikle Taksim’deki profilin değişmesinden sonra eğlence hayatının da gözdesi haline geldi. Sultan Soysal ve Alicem Aydın, meyhanelerden barlara, eğlenenlerinden çalışanlarına kadar Beşiktaş’ın bir gecesine tanıklık ediyor.

Alışveriş keyfi...

Beşiktaş hem tarihi dokusuyla hem de modern yaşantısıyla İstanbul'un en gözde semtlerinden biri. Ayrıca kırtasiyeden kıyafete, gıdadan bilgisayar oyunlarına; kısacası iğneden ipliğe her şeyi bulundurmasıyla alışveriş için de yüzlerce insanın uğrak yeri oluyor. Sinem Nevruz Gümüşkaya ve Evindar Güzel, alışverişin baştan çıkarıcılığını göze alarak, sizin için Beşiktaş’ı çarşı, pazar dolanıyor.

Yeni durak: Kahvaltıcılar Sokağı

İsterseniz gelin, “mutlulukla alakası olduğunu” bildiğimiz kahvaltıyı da atlamayalım. Beşiktaş’ın Şair Veysi ve Çelebioğlu sokakları, son yıllarda insanların kahvaltı etmek için sıra beklediği bir merkez halini aldı. Pando Usta’nın “bal, kaymak, süt” konseptiyle başlattığı kahvaltı mekânlarının sayısı bugün 35’e ulaşıyor. Sabahın erken saatlerinde açılan mekânlarda akşam 18.00-19.00’a kadar kahvaltı yapılabiliyor. Üstelik her keseye uygun bir masa kurup karnınızı doyurmak mümkün. Demli çayın buğusu yükselirken sohbetler derinleşiyor. Sabah mahmurlukları kahvaltı mutluluklarına karışıyor. Edanur Tanış ve Feride Çağla Bekaroğlu, “Kahvaltıcılar Sokağı”nda Pando Usta’nın geleneğinin izini sürüyor.

İşçi konutundan butik mağazalara

Dolmabahçe Caddesi’nden Süleyman Seba’ya doğru dönünce, bir örnek şekilde uzanan üç bloğun ev sahipliği yaptığı butik mağazalar, yeni nesil kahve dükkânları dikkatinizi çekmiştir. İşte burası Akaretler. Sosyal medyadan görüp fotoğraf çektirmeye gelen mi dersiniz, “kaliteli insanlar” geliyor diyerek bir kahveye 30 TL veren mi… Ela Cengiz ile Firdevs Aygün, Osmanlı Sarayı çalışanlarının yaşaması için yapılan ve şimdi 24 saat güvenlikçilerin dolandığı Akaretler’i, Beşiktaşlılardan ve müdavimlerinden dinliyor.

Mangal yapılan günlerden Çırağan Sarayı'na

Çırağan Sarayı’nı artık sosyete düğünleri, ünlülerin ziyaretleriyle duysak da bir zamanlar halkın girdiği bir havuza ve Beşiktaş’ın Şeref Stadı’na ev sahipliği yapıyordu. Zeynep Hazal Bayraktaroğlu ve Fırat Altıntaş’ın ulaştığı eski Beşiktaşlı futbolcu Süleyman Oktay, anılarıyla bizim de o günlere tanıklık etmemizi sağlıyor.

Çarşı ruhu Beşiktaş'ta yaşıyor

Beşiktaş deyince, Çarşı’yı unutmak olmaz. Gündemi es geçmeden buldukları yaratıcı sloganları, “Günlük hayatta karşılaştığımız insanların sorunlarını dert ediniyoruz” diyerek oluşturdukları renkli kampanyalarıyla Beşiktaş kimliğinde onların da etkisi büyük. Dilara Kılıç ve Cihat Öztürk Çarşı ruhunu, Beşiktaş ilçesiyle etkileşimini taraftarı Onur Umut Güner’le konuşuyor.

Beşiktaş'ı azınlıklar anlatıyor

Ve tabii ki azınlıklar… Kiliseleri, sinagogları, okulları, bu toprakları zenginleştiren kültürleri, gelenekleriyle onlar da Beşiktaş’ta iz bıraktılar, bırakıyorlar. Ancak toplumsal şiddet arttıkça, “öteki” olmanın yükü ağırlaştıkça azınlık nüfusu da eksiliyor, olanlar gözden kaybolma uğraşını arttırıyor. Beşiktaş’ın Rum, Ermeni, Yahudi sakinleri deneyimlerini, Tuğçe Özbiçer ve Melike Bisikletciler ile paylaşıyor.