Adalet Bakanlığı Stajını Tamamlayan Avukata Ruhsatını Vermedi

İstanbul Barosu’nda bir yıl stajyer avukatlık yapan Mükerrem Karakurt’un Avukatlık Ruhsatı başvurusu Adalet Bakanlığı tarafından ertelendi.

Bakanlık karara gerekçe olarak, Karakurt hakkında 2014’te başlayan kovuşturmaları gösterdi. Başvurunun kovuşturmalar tamamlandıktan sonra değerlendirilmesine karar verdi.

4 Eylül’den beri bekliyordu

Karakurt Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2017'de mezun olduktan sonra 13 Ağustos 2018’e kadar İstanbul Barosu’nda stajyer avukatlık yaptı.

17 Ağustos’ta İstanbul Barosu’na yaptığı Avukatlık Ruhsatı başvurusu uygun bulunarak Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) gönderildi.

TBB’nin de uygun bulduğu Karakurt’un dosyası 4 Eylül’de Adalet Bakanlığı’na gönderildi.

Karakurt bu dönemde başvurusunu hem Ulusal Hukuk Ağı Projesi sistemi üzerinden takip etti hem de Adalet Bakanlığı’nı arayıp bilgi aldı. 2 Kasım’da ise başvurusu kovuşturmalar sonuçlanıncaya kadar askıya alındı.

İki davada toplam dört suçlama

Karakurt hakkında biri Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 10. Asliye Ceza Mahkemesi; biri 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde olmak üzere ikisi de 2014’te başlayan iki kovuşturma var.

10. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın iddianamesinde Karakurt’un “2014’te Boğaz Köprüsü’nü 8-9 kişilik bir grupla birlikte trafiğe kapatarak Berkin Elvan lehine slogan” attığı iddia ediliyor.

Suçlama, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 28. maddesinin 1. fıkrasına muhalefet.

17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın iddianamesinde ise Karakurt’un “2014’te Galatasaray Lisesi önünde kızıl maskelerle, ‘Adaleti Biz Sağlayacağız’ yazılı pankartların bulunduğu eyleme katıldığı” iddia ediliyor.

Buradaki suçlamalar ise “terör örgütü üyeliği”, “terör örgütü propagandası” ve “2911'e muhalefet” olarak geçiyor.

Karakurt: Barolar meslek etiği ve onuru için direnmeli

Karakurt’un sürece ilişkin açıklamaları şöyle:

“Avukatlık mesleğinin saldırıya uğradığı; mesleğin amacından ve itibarından koparılmaya çalışıldığı, idarenin avukatlığa şekil vermek istediği bu süreçte toplumun yarısı terörist ilan ediliyor.

“Her türlü anayasal, demokratik hak arayışı soruşturmalarla ve ceza tehdidiyle bastırılıyorken Adalet Bakanlığı hakkımdaki kovuşturmaları mesleğimin icrasının önüne bir set olarak çekiyor.

“TBB ve baroların tasfiyesinin tartışmaya açıldığı bu zamanlarda avukat örgütlerinin idarenin bu keyfi tutumu karşısında meslek etiği ve onuru için direnmesini zorunlu kılıyor.

“Hukuk devleti karşısında keyfiliğin üstünlüğü”

“Amaçlanan şey bir kişiye avukatlık yaptırmamak değil, avukatlık mesleğini etkisizleştirmek. Yapılan yalnızca bağımsız savunma erki üzerinde bir vesayet değil, aynı zamanda masumiyet karinesinin ihlali ve hukuk devleti karşısında keyfiliğin üstünlüğü.

“Yaşadığım bu olumsuz durumun olumlu sonuçlanması adına TBB dosyayı uygun bulma kararında direnmelidir.” (TP)