Ankara Üniversitesi Akademisyenlerine ve Öğrencilerine Dava

Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde 9 Ekim 2014’te Kobanê için yapılan ve polis saldırısının yaşandığı eylem nedeniyle beşi akademisyen 23 kişi hakkında dava açıldı.

İddianamede "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, mala zarar verme” suçlamaları yer alıyor. İlk duruşma 12 Ekim 2015 tarihinde saat 09.00'da Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Akademisyenler de gözaltına alınmıştı

Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü önünde polisin Kobanê için eylem yapan öğrencilere yönelik saldırısı gerçekleşmiş, kampüse giren polis beş akademisyen ve 14 öğrenciyi gözaltına almıştı.

bianet’e konuşan akademisyenler öğrencilerin kampüs girişindeki oturma eyleminin trafiği kapatmadığını, okulun güvenliğini tehdit etmediğini, polisin buna rağmen anonsa başlayıp hemen ardından TOMA ile saldırıya başladığını anlatmıştı.

Polis kampüse girip fakültelere dağılıp gözaltılara başlamış, buna tepki gösteren akademisyenler ve ardından meslektaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren diğerleri de darp edilerek gözaltına alınmıştı.

“Yolu kapadılar” iddiası

İddianamede grubun yolu trafiğe kapattığı, güvenlik güçlerinin eylemin yasa dışı olduğuna dair anonsların ardından grubun dağılması için beklenmeye başladığı, dağılmamaları üzerine “TOMA marifetiyle tazyikli su sıkılmak suretiyle orantılı müdahalede bulunulduğu” ileri sürüldü.

İddianamede kampüs önünde dağılmamakta direnen şüphelilerden bazılarının attıkları taş nedeniyle bir kişinin yüzünden yaralandığını, bir araçta da maddi hasar olduğu belirtildi. Bu iki kişi müşteki olarak yer aldı.

“Rektörlüğün talebiyle polis kampüse girdi”

İddianamede, polisin kampüs içine rektörlüğün yazılı talebiyle girdiği belirtildi:

“Şüphelilerin üniversite kampüsünde cebir kullanarak eylemlerine devam etmeleri üzerine Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün yazılı talebi doğrultusunda, şiddet içerikli kanuna aykırı eylemi sonlandırmak, kampüs içerisindeki hayatın normal akışını sağlamak, yapılan tüm ikazlara ve ardından gerçekleştirilen müdahaleye rağmen dağılmamakta direnerek eylemlerine devam eden şahısları yakalamak amacıyla güvenlik güçlerinin kampüs içine girdikleri,

“Kampüs içinde de dağılmamakta direnerek eylemlerine devam eden şüphelilerin yakalanarak Emniyet Müdürlüğüne intikal ettirildikleri….”

“2911’e muhalefet ve mala zarar verme”        

Müştekilerin ifadelerinde şikayetçi olduklarının belirtildiği iddianamede, şüphelilerin bir kısmının savunmalarında susma hakkını kullandığını, bir kısmının da kanuna aykırı eylem gerçekleştirmediklerini, polisin orantısız güç kullanarak olaya müdahale ettiklerini belirterek suçlamaları reddettiği söylendi.

İddianamede eylem görüntülerinin bulunduğu DVD izleme ve tespit/teşhis tutanağına göre “şüphelilerin 2911 sayılı kanuna muhalefet ve mala zarar verme suçlarını işlediğinin anlaşıldığı” öne sürüldü.

İddianamede 23 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri kanunun direnme başlıklı ve altı aydan üç yıla hapis cezası ön gören 32/1 maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun “Mala zarar verme” başlıklı dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılmayı öngören maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. (BK)

Fotoğraf: Okan Özer / Ankara / AA