Ankara Üniversitesi'nden İhraçlara Karşı Eyleme Soruşturma

Haberin İngilizcesi için tıklayın

* Fotoğraf: Ümit Bektaş (Reuters)

Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, polis saldırısının yaşandığı ihraç edilen akademisyenlere destek eylemi nedeniyle akademisyenler hakkında disiplin soruşturma açtı.

Akademisyenlere iletilen belgede 10 Şubat’taki eyleme katılan kişilerden binişleri (Üniversite öğretim üyelerinin giydikleri cübbe) yere serenlerin tespit edildiğini ve haklarında soruşturma açıldığı belirtildi. Belgede suçlamaya dair bilgi ve ilgili madde yer almadı.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, kendisiyle birlikte en az altı kişiye soruşturma açıldığını söyledi.

Suçlamaların belli olmamasına “Düşünün ki ceza mahkemesine çıkıyorsunuz, hakim suçlunu söylemeden ‘savunmanı yap’ diyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.

Akademisyenlerin 7 Eylül’de önce inceleme ve bilgi alma amaçlı olarak belirtilen yerde hazır bulunmaları istendi.

Altıparmak: Hangi suç, hangi delil?

Altıparmak, meslektaşlarına destek amaçlı eyleme katılan akademisyenlere açılan soruşturmada neyle suçlandıklarının belli olmadığını söyledi:

“Üniversite bu kadar soruşturma açacaksa hukuk müşavirliği öğretim üyelerine soruşturma hukuku konusunda eğitim vermeli.

“Bir insanı suçunun ne olduğunu, neye dayanarak suçlandığını söylemeden soruşturma açamazsınız. Bu soruşturmaların hepsi ‘falana katıldın kendini savun’ diyor. Neyle suçluyorsun, hangi kurala aykırı davrandım, soruşturma açma süresini aştın mı, biri mi gelip orada olduğumu söyledi, belki de o kişinin benimle kişisel problemi var, doğru mu dedikleri?

“Bütün soruşturmalar ceza hukuku ve idare hukukunun temel ilkelerine aykırı yürütülüyor. ‘Gel savunma ver.’ Suç belli değil ki.

“Hakkımda açılan bir önceki soruşturmada cezalandırdığımda cezalandırıldığım maddenin eylemin gerçekleşmesinden sonra çıktığını gördüm, bunun geri yürütülmesinin hukuksuzdu. Bana maddeyi söylese geriye dönük uygulanmayacağını söyleyeceğim. Kendi kendilerine soruşturma yapıp cezalandırıldığımızı söylüyorlar.

 “O gün CHP’li 10 vekil, Mülkiyeli bürokratların da aralarında olduğu çok sayıda insan geldi.  Bu kadar insanın katıldığı ve meşru gördüğü eylemin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsan bunu somut olarak söylemek zorundasın.

“Soruşturma belgesi gelir gelmez bir yazı yazarak savunma hakkımı kullanmak için hangi suçtan soruşturulduğumu ve delillerimi yollamalarını istedim.”

Ne olmuştu?

686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Ankara Üniversitesi’nden 78 akademisyenin ihraç edilmesinin ardından 10 Şubat’ta Cebeci Kampüsü’nde “Büyük buluşma” isimli etkinlik yapılacaktı.

Akademisyenlerin kampüse girişini engellenmiş, polis kampüse girmişti. Polisin kampüs kapısı önünde barikat kurmasını cübbelerini yere sererek protesto etmişti. Polisler akademisyenleri darp ederek, 11 kişiyi gözaltına almıştı.

12 Eylül darbesinden sonra çıkarılan 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasasına dayanılarak Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'yle ilişikleri kesilen akademisyenlerden Korkut Boratav ve Baskın Oran da kampüse alınmamıştı. (BK)