Askerden İhbar Mektubu: Baydemir Hedefte

Malatya'daki Zirve Yayınevi katliamı davasına bakan mahkemeye, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in öldürmesi için kendisine baskı yapıldığını iddia eden bir askerden ihbar mektubu gitti.

Gaziantep 5. Zırhlı Tugayı Hava Savunma Birliği'nde görevli olduğu ifade edilen asker G.S., Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 25 Haziran'da devam edilen duruşma için gönderdiği bir mektupta, "Bunları anlatmamın tek sebebi Aral'ın adamları tarafından tehdit edilmem. Benden Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir'i öldürmemi istiyorlar. Benim şu an sizlere anlatacaklarım bu kadar" diyor.

Aral JİTEM elemanıymış...

G.S.'nin kastettiği kişi, 18 Nisan 2007'de işlenen katliamı azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan ancak kısa bir süre de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan, serbest bırakıldığından beri de davanın neredeyse tüm duruşmalarına katılan Varol Bülent Aral.

G.S. mektubunda daha önce yaşadıklarıyla ilgiliyse şunları iddia ediyor:

"Ben misyonerlik cinayetini daha önce işleneceğini baştan sona biliyordum. Varol Bülent Aral'ı 2006 yılınca Menzil Adıyaman Kahta çay ocağında tanıdım. Kendisiyle bir süre samimi olduktan sonra Adıyaman'a gidip gelmeye başladım.

"Bana JİTEM elamanı olduğunu söyledi. Kendisiyle beraber olup yardım edersem her şeye sahip olabileceğimi söyledi. Aral telefon kullanmadığı için birilerinin aracılığıyla görüşüyorduk. Buluşmamızda Malatya'daki Hıristiyan ve misyonerlerden bahsetti. Bunların bizim gibi gençleri kandırıp dinimizi devletimizi bölmeye çalıştıklarını, bunların ölmesi gerektiğini söyledi..."

Hakim Gültekin: Meşhur olmak istiyorlar

G.S, tüm bildiklerini mahkemede anlatmak istediğini söylüyor; konuyla ilgili daha önce de savcılığa dilekçe verdiğini belirtiyor.

Ancak son duruşmada mahkeme başkanı Hakim Eray Gültekin, çok sayıda kişiden mahkemeye dilekçe gönderildiğini belirterek, Toplumda meşhur olmak istiyorlar" demişti.

Beş sanık üç yıldır tutuklu

18 Nisan 2007'de Almanya uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel yayınevinde öldürülmüştü.

Davada tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Salih Gürler üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları isteniyor. (EÖ)