Atletizmin namusu nasıl kurtulur?

Süreyya Ayhan, dünya atletizmine adını yazdırmaya hazırlanan 23 yaşında gencecik bir sporcu. Türkiye, Süreyya'yı 8. Dünya Şampiyonasında final koşarak, Türkiye'yi sabaha karşı ekran başına toplayan kız olarak tanıdı. Süreyya'nın başarıları, atletizme gönül veren herkesi mutlu ediyordu. Camiası içinde büyük umutlar bağlanan, spor basını tarafından yere göğe sığdırılamayan genç Süreyya, birdenbire çok farklı bir kimlikle gündeme geldi. Zira genç kadın, evli antrenörüne aşık olmuş ve bir anda yuva yıkan kadın olarak gazete sütunlarında yer almaya başlamıştı. Geçen yılın sonunda Yücel Kop'la özel ilişkilerini gösterir fotoğrafları gazetelerde yayımlanınca canını sıkan olaylar dizisi de başlamış oldu.

Ya evlenin ya ayrılın!

Yücel Kop'un boşanma davasının uzaması onu kamuoyundan iyice uzaklaştırdı. Basında üst üste çıkan haberler üzerine Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu, evlenmedikleri takdirde sportif birlikteliklerinin sona ereceği uyarısında bulundu. Bunun üzerine çareyi, medyaya kapılarını kapamakta bulan Süreyya yine de dedikodulardan kurtulamadı. Dünya şampiyonasında yıllar sonra final koşan ikinci atlet olarak boy gösterdiği gazete sütunlarında artık haber başlıkları oldukça değişmişti. 'Yuva yıkan kadın' yakıştırmasının yerini bu kez 'dopingli atlet' gibi Süreyya'nın mesleki başarılarını yeren nitelemeler aldı. Hatta genç kadının çocuk aldırdığı, tedavi için gittiği yurt dışı gezisinden erken döndüğü söylentileri de kulaktan kulağa dolaştı. Aynı dönemde atletizm federasyonu, Süreyya için Romanya'dan

antrenör getirme projesini de gündemden kaldırdı. Kısacası atletizmin yeni prensesi 'kötü kız' çıkmıştı.

Bir yıldır pistlerden uzak

Süreyya, hala sevgilisi ve antrenörü Yücel Kop'la beraber. Geçen yılki başarılarına karşın bir seneye yakın bir süredir pistlerden uzak. Grand Prix'lere veya diğer bireysel yarışmalara katılmadığı gibi Avrupa Milletler Kupası'na katılan Türk takımından sakatlığını gerekçe göstererek affını istedi. Şimdi Süreyya'nın hedefi önümüzdeki ay, Münih'de yapılacak

Avrupa Şampiyonası. Ancak genç sporcu, yeteri kadar çalışmamakla eleştiriliyor. Öyle ki, yeteneğiyle tüm dünyaya adını duyuran genç kadının şimdiki durumuyla ilgili iddialar muhtelif. Kimine göre Süreyya, aşkı uğruna kariyerini harcıyor, kimilerine göre federasyon

suçlu, ender rastlanan bir yetenek olarak Süreyya'nın, etine kemiğine sahip çıkamadı, kimine

göreyse sevgilisi Yücel Kop, Süreyya'yı kullanarak devlet yardımı alıyor. Avrupa Şampiyonası yaklaştıkça, Süreyya'nın akibetine ilişkin kehanetler daha da artacak. Ortalıkta Süreyya'nın iyiliğini düşünen melekler uçuşurken (!) genç kadın susuyor ve pistlere döneceği günü bekliyor.

Kader günü

Avrupa Şampiyonası, Süreyya için adeta kader günü olacak. Zira final koşması beklenen genç atlet kazara yarışmadan elenirse, dedikodu kazanı yeniden kaynamaya başlayacak. Yarış anından çok eleştiriler (Türkiye'nin geleneği olarak) Süreyya'nın özel yaşamı üzerinden

yapılacak. Muhtemelen, Gençlik ve Spor Müdürü Kemal Mutlu, 'Evlenselerdi böyle olmazdı.' şeklinde bir açıklama yapacak, genç kadının evli sevgilisinden kürtaj olduğu iddiasını yayan kıt yetenekli sporcu arkadaşları 'Yuva yıkanın sonu budur!' diye oldukça mesleki yorumlar yapacak! Kısacası Süreyya altın madalyadan çok aşkını savunmak için koşacak.

Atlet olma öyküsü

Süreyya Ayhan, Çankırı gibi küçük bir şehirden, ekonomik zorluklar içinden bugüne gelebildi. 1978 yılında Çankırı'da doğdu. Atletizme 1992 yılında Çankırı Atletizm Eğitim Merkezi'nde başladı. MTA ve Fenerbahçe kulüplerinde ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'de forma giydi.

Onu atletizmle ilk tanıştıran, babasının duvarda asılı duran madalyası oldu. Babası da gençliğinde liselerarası atletizm yarışmasında üç bin metrede birincilik kazanmıştı. Süreyya Ayhan'ın atletizme yatkınlığını ilk keşfeden ortaokuldaki beden eğitimi öğretmeninin çabasıyla 1992 yılında Çankırı'da kurulan Sporcu Eğitim Merkezi'nde çalışmalarını sürdürmeye başladı. Bu yıllarda antrenör Yücel Kop'un dikkatini çekti, onunla antrenman yapmaya başladı. Ankara MTA kulübüne transfer oldu. Daha sonra da Fenerbahçe forması giydi. Bir süre sonra Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulu'nda üniversite öğretimine başladı, antrenörü de Gaziantep'e tayin edildi. Önce Gaziantep Sanko kulübünde, daha sonra da Gaziantep Büyükşehir Belediye Spor kulübünde atletizm yapmaya başladı.

Süreyya Ayhan, 800 metrede 2:00.64, 1500 metrede de 4:03.02 ile Türkiye rekorlarını elinde bulunduruyor. 2000 Sydney Olimpiyatı'nda yarı finalistlik, Kanada Edmonton'daki Dünya Şampiyonası'nda finalistlik ve dünya sekizinciliği, Pekin'deki Dünya Üniversite Yaz Spor Oyunları'nda Dünya Şampiyonluğu, Tunus'taki Akdeniz Oyunları'nda ikincilik onun en büyük başarıları. Golden League'de beşinci, Balkon Salon Şampiyonası'nda ikinci, Romanya Açık Yarışması'nda ikinci, Şampiyon Klüpler Şampiyonası'nda iki kez birinci oldu. İlk başarısı Belçika'daki Golden League yarışlarındaki derecesi oldu. 1500 metreyi 4.03.02'de koşarak beşinci oldu ve aynı zamanda Türkiye rekorunu da kırdı. Sdney Olimpiyat Oyunları'ndaki başarısı sadece 8. olmasıyla sınırlı değil. Aynı zamanda yarıfinal koşan ilk Türk atleti unvanını da elde etti. Çin'in başkenti Pekin'de yapılan yarışmada kazandığı altın madalyayla, atletizm tarihine "ilk altın madalya kazanan kadın atlet" olarak geçti.