BDP’den HSYK’ya Şikayet
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, BDP’li vekillerin tahliyesinin reddedilmesiyle ilgili “Bu karara imza atanlar hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikayet dilekçesi vereceğiz" dedi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi BDP milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız ve Kemal Aktaş'ın tahliye taleplerini reddetti. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi de milletvekilleri İbrahim Ayhan ve Gülser Yıldırım'ın da tahliye taleplerini reddetmişti. Başvurular, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın tahliyesinin ardından yapılmıştı.
Paralel devlet, paralel hukuk
Beştaş, Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Bu karar hukuksuzluğun tescil edilmesidir. Paralel devletin yanında paralel hukukun uygulanması demektir. Kürtlere aynı hukuk, aynı anayasa ilkeleri ve aynı kararlar uygulanmıyor. Hiç bir mahkeme, Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesinin kararına karşı çıkamaz. Bu karar herkesi bağlar.”
“Ancak bu siyasi bir karardır. Bize 'bölücü' diyenler, bize çifte hukuk dayatıyor. Budur bölücülük, bu ülkeyi ancak ikili paralel hukuk böler.”
“Kamuoyunda ve her yerde iktidar kavgası, iktidar- cemaat tartışmaları yürüyor. Bu karar yargının parçalandığını göstergesidir. Bu karar bu kavganın yargıya yansımasıdır. Bu kararla yargı suç işliyor. Bizzat mahkeme üyeleri suç işlemiştir.”
“AYM kararı açık”
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de kararın "hukuki dayanaktan yoksun" olduğuna dikkat çekti.
AYM kararının çok açık olduğunu ifade eden Elçi, “Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemeleri'nin müvekkillerimizin tahliyesine yönelik talebimize ret kararı vermesini bir yorum farklılığından kaynaklandığını düşünüyoruz” dedi.
“Biz burada açıkça bir yasal sorumlulukta görüyoruz. Bu mahkemelerde görevli ve bu kararlara imza atan yargıçların bize göre tümüyle hukuka aykırı düşüncelerle, tümüyle ayrımcı saiklerle, gerçekten tahliyelerini talep ettiğimiz milletvekillerinin siyasal düşünceleri, politik fikirleri ve etnik kimlikleri gözetilerek, tümüyle ayrımcı bir saikle böyle bir karar yoluna gidildiğini düşünüyoruz.” (AS)