Bu Melun Gazın En Kötü Yanı...

Milliyet gazetesi bugün İstanbul Demokratik Kent Konseyi'nin düzenlediği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesi ve KCK davasında yargılanan vekiller Kemal Aktaş, Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak, İbrahim Ayhan ve Gülsen Yıldırım'ın serbest bırakılmamasını protesto eyleminden bir fotoğraf yayımladı.

Fotoğrafta "Küçük bir çocuğu gazdan kurtarmaya çalışırken görülen işadamı Osman Kavala" deniyor.

Kavala biber gazı anlarını anlatıyor.

"Milliyet'te ve Cumhuriyet'te çıkan fotoğraflara dikkatle bakılırsa, asıl küçük çocuğu gazdan kurtarmaya çalışanın çocuğun elini tutarak koşan Bircan Yorulmaz olduğu anlaşılacaktır.

Gazetede çıkan şekliyle ben Bircan'ın rolünü çalmış oldum. Genç arkadaşla kendimizi, tabii başka kaçanlarla birlikte, bir dükkâna attık, dükkanın arkasındaki küçük bir avluda nefeslenme imkanı oldu.

Bircan ise dükkâna giremedi, sonra tökezlemiş, ona yardımcı olamadık.

Bu melun gazın en kötü etkisi yanındakilere destek olmana imkan vermeyecek şekilde neredeyse tüm vücudu paralize etmesi; insan boğulmak üzere olduğunu hissediyor, böyle bir hisse kapılıyor, başkasına bakacak yerde kendi canını kurtarmaya çalışıyor.

İnsanlara, yaşlılara, çocuklara bunları yaşatan şiddette bir gazlama, işkenceye akraba olabilecek bir kötü muamele tarzı.

Daha sonra fotoğrafta görünen bu genç arkadaşla el ele sığındığımız dükkandan çıktık ve toparlanmaya çalışan insanları izledik. Bütün bu süre içinde kendisinden en ufak bir bağırma, ağlama, sızlanma gelmedi.

Büyük bir ciddiyet ve soğukkanlılıkla, vakarla, başımıza gelenleri izledi.

Hiç şüphe yok ki 'küçük çocuk' kategorisini zorlayan böyle birisinin elini tutmak bana umut, moral ve güç verdi." (ŞA)