Bülent Uluer Uğurlandı
Eski Devrimci Gençlik (Dev-Genç) genel başkanı Bülent Uluer, İstanbul Üsküdar'da düzenlenen törenle uğurlandı.
Bülent Uluer önceki hafta akciğer embolisi sebebiyle Kozyatağı Acıbadem Hastanesi’ne kaldırılmış, 22 Ağustos'ta hayatını kaybetmişti.
Uluer’in Dev-Genç bayrağına sarılmış tabutu, camideki törenin ardından uzun bir kortejle mezarlık alanına getirildi.
Yürüyüş kordunun önünde Dev-Genç pankartı ile Uluer’in çiziminin yer aldığı pankart taşındı. Yürüyüş boyunca “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Bülent Uluer ölümsüzdür”, “Tek yol devrim” sloganları atıldı, Dev-Genç marşı okundu.
Mezarlık başında Uluer’in konuşmalarından bölümler dinletildi, arkadaşlarından Abdullah Aksakal, Seyfi Öngider ve Ertuğrul Kürkçü söz aldı.
Osman Baydemir, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Onur Hamzaoğlu ve Mücella Yapıcı Bülent Uluer’i bianet’e anlattı.
Uluer’i uğurlamaya aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) sözcüsü Osman Baydemir, HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul il Başkanı Cemal Canpolat, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, Mimarlar Odası yöneticisi Mücella Yapıcı, Emek Partisi Merkez Yürütme Kurulu üyesi Levent Tüzel, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, sanatçı Ferhat Tunç, İnsan Hakları Derneği, Barış Bloku, Devrimci Liseliler’in de olduğu çok sayıda kişi ve kurum katıldı.
Aksakal: Seni çok sevdik
Abdullah Aksakal, Uluer’in üniversite mücadelesinde en önde görerek tanıdıklarını anlattı.
“Yoldaşım Bülent” diye seslenerek “Seni 45 yıldır tanımak, seninle birllikte yaşamı ve kavgayı paylaşmak, Dev-Genç’te seninle çalışmak benim olduğu kadar tüm dost ve yoldaşlarının unutulmaz anılarıdır. Seni çok sevdik” dedi.
“Sen yaşamın boyunca zulme ve haksızlıklara karşı savaştın. Ezilenlerin dostu ve savaşçısı oldun.”
Öngider: 17 yaşındaki devrimci fikirlerini hiç kaybetmedi
Seyfi Öngider “Bülent de kuşağından arkadaşları olarak biz de biz, doğduğumuz bulduğumuz dünyayı giderken daha iyi dünya halinde bırakmak için yola açıktık. Bunun yolunun sosyalizm için mücadele etmek olduğunu biliyorduk. Biz uğraştıkça bu ülkeyi yönetenler bizim hayatımızı cehenneme çevirmek için ellerinden geleni yaptılar. Pek çok zorluk yaşadık ama sonuçta iyi bir hayattı. Mücadele dolu bir hayattı. Nasıl inanıyorsak öyle yaşamaya devam ettik” dedi.
“Bülent, 17 yaşında Türkiye İşçi Partisi’nde başlayan siyasi hayatında, 17 yaşında edindiği devrimci fikirleri hiç terketmeden son nefesine dek mücadele etti.
“TİP’ten HDP’ye giden hayatına baktığınızda Türkiye devrimci hareketinin özetini görebilirsiniz. Orada zaferden çok yenilgi görebilirsiniz ama daha yakından bakarsanız onun içinde çok daha büyük bir zenginlik, deneyim, fedakarlıklar, dostluklar, mücadeleler, dayanışmalar vardır. Bizim hayatımızı anlamlı kılan da budur.”
Kürkçü: Ne zaman doğru yere baksak onu gördük
Kürkçü “Bülent’in hayatını özetleyen cenaze töreni. Türkiye solunun tüm damarlarını, Kürdistan özgürlük hareketinin bileşenlerini, tüm kuşakları bir arada görebiliyoruz” diye söze başladı.
“Bülent ve arkadaşları 1971’in devrimci yenilgisiyle 1978’ye devrimci kalkışması arasındaki bağı kuranlardır. Kendi olmasaydı kuruyacak bir pınarı yeniden canlandırdılar.
“Cezaevinde devrimci hareketin yeniden canlanışını takip ederken, ‘Sonraki Dev-Genç kim?’ diye gazeteleri okurken nihayet o kişinin ortaya çıktığını gözlerimle gördüm. Devrimci hareketin yeniden canlanışının aydınlık yüzü Bülent Uluer’de yüzünü buldu.
“Bülent ve kuşağı Türkiye’nin sosyalist hareketini milliyetçilikten, düzen içi solculuktan ayırt eden muazzam kopuş anına da eşlik ettiler. Türkiye devrimci hareketini kendi sağına yaslanan bir siyaset anlayışından kendi gücüne güvenen, kendi özgürlüğünü kendi mücadelesini bulan yeni devrimci hareket yaratmakta hem süreklik, hep kopuşu inşa etmekte muazzam yol oynadılar.
“Bugün Türkiye’de kalıcı izleri olan bir devrimci hareket hiçbir zaman duraksamayan sosyalist mücadele, her zaman işçi hareketinin içerisinde kendisini yeniden üreten işçi mücadelesi, Kürdistan’da sosyalizmin ve devrimin kendi patikasını kendi dilinde açmasını sağlayan bir momentum varsa bunu Bülent’e ve kuşaktaşı olan Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimcilere boluyuz.
“Ne zaman doğru yere baksak Bülent’le aynı yere baktığımızı, aynı yerde olduğumuzu gördük.
“Bülent’in daha önceki konuşmalarını tekrar izlemeye çalıştım. Gördüğüm şu; Bülent’in arkadaşları arasında bir adım öne çıktığını buradan da görebiliriz, onun aslında heyecanlı konuşmalarıyla tanındığı söyleniyor ama o konuşmaları dikkatle dinlediğinizde o an için yapılan ajitasyonu değil, son derece engin dünya görüşünü 21-22 yaşında insanın bilebileceğinin hepsinden fazlasını kendi yaştaşlarına aktarmak için ciddiyet, bilgi ve kültür olduğunu görüyoruz.”
Kürkçü sözlerini, “Bülent yolun açık olsun, sen orada yattıkça sosyalizm, devrim yaşayacak. Hepimizin mücadelesi sonucu varıncaya kadar asla adın Türkiye sosyalizminin ufkundan silinmeyecek. Hoşça kal yoldaş” diye tamamladı.
Baydemir: “Bijî biratiya gelan”ı duysun diye geldim
bianet’e konuşan Osman Baydemir “Büyük bir devrimciyi, Kürt halkının büyük bir dayanışmacısını, halkların kardeşliğinin büyük bir savunucusunu hakka uğurladık. O geriye çok büyük bir mücadele geleneğini bıraktı” dedi.
“Bülent Uluerler çok iyi bilsinler ki bugün mücadele sürüyorsa, bizler bu mücadeleyi sürdürebiliyorsak bu onların emeğinin üzerinedir. Onlar da çok iyi bilsinler ki şu anda bu bayrak emin ellerdedir. Asla durmayacağız, mutlaka faşizmi durduracağız. Yaşasın halkların kardeşliği. Bijî biratiya gelan. O mezarı başında bunu duymak isterdi. Bijî biratiya gelan. Bunu demek için geldim. O duysun diye geldim. Bijî biratiya gelan.”
Yapıcı: Gençliğimizi yitirmişim gibi
Mücella Yapıcı “Bülent deyince hep aklıma İstanbul Üniversitesi’nin kapısı, İstanbul Üniversitesi’nin kapısına büyük hızla tırmanan çevik ve delikanlının o güzelim sesiyle ‘Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların gözyaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar’ diye seslenişi ve o seslenişle tüm öğrencileri, gençliği yüreklendiren o ses gelir” dedi.
“Yıllarca birlikte ÖDP’nin kuruluşunda yer aldık. Gençtik, birlikte yaşlandık. O biraz erken terketti bizi. Hep gençliğimizi yitirmişim gibi geliyor.
Kılıç-Koçyiğit: Mücadelesini takip etmek bize miras
Kılıç-Koçyiğit, “Bir çerkez olarak tüm halkların bir arada yaşama vurgusu ve pratiği içinde olmuş biri. Onun mücadelesi ve mücadelesiyle açığa çıkan çizgiyi takip etmek bize bıraktığı miras” dedi.
Hamzaoğlu: Türkiye’de sosyalizm mücadelesine çivi çaktı
Hamzaoğlu da Uluer’in “Türkiye halklarının bu topraklardaki sosyalizm mücadelesinin önemli bir simgesi olduğunu” belirterek büyük bir kayıp olduğunu söyledi.
Bülent Uluer kimdir?
Gazeteci Nazım Alpman'ın "Zaman Mekan İnsan" adlı prgramındaki Bülent Uluer bölümü.
1952 yılında Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde doğdu. Babası askerdi. 18 yaşında İstanbul’da Kastamonulular Derneği Başkanı oldu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni kazandı. Okulun Öğrenci Derneği başkanı oldu.
1974 yılında içlerinde Oğuzhan Müftüoğlu, Nasuh Mitap, Paşa Güven ve Dursun Karataş gibi isimlerin olduğu grup ile birlikte Devrimci Gençlik dergisini çıkarmaya başladı. Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun kuruluşunu gerçekleştirenler arasında yer aldı.
1978 yılına kadar Dev-Genç Genel Sekreterliği yaptı. 1978 yılında Devrimci Yol - Devrimci Sol bölünmesinin ardından 1980 yılına kadar Dev-Genç Genel Başkanlığını yürüttü.
12 Eylül Darbesi gerçekleştiğinde ilk arananlar listesindeydi. Filistin’e gitti ardından Beyrut yoluyla Almanya’ya gidip oradan Fransa’ya geçti. Uzun süre Fransa ve İsviçre’de kaldı.
Uluer aldığı cezaların zaman aşımına uğraması sonrası Türkiye’ye döndü. 1995 seçimlerinde Halkın Demokrasi Partisi’nden (HADEP) milletvekili adayı oldu. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) kuruluşuna katıldı ve bu partinin Parti Meclisi Üyeliği’ni yaptı. Daha sonra Halkların Demokratik Partisi Danışma Kurulu üyesi seçildi ve ardından Haziran 2015 seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) 1. bölge milletvekili adayıydı.
Dipnot Yayınları’ndan çıkan “Bülent Uluer Anlatıyor: Çerkesim, Türküm, Kürdüm, Sosyalistim” adlı kitapta Uluer, yaşamını ve siyasi-ideolojik gelişimini Sezai Sarıoğlu’na anlatmıştı.
Tıklayın - Bülent Uluer’le “Devrim ve Devrimcilik” Üzerine
Kitaptaki uzun söyleşiden bir bölüm 26 mart 2016’da bianet’te yayınlanmıştı. (BK)