Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın A Haber Mülakatından Başlıklar
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün gece ATV ve A Haber aynı anda canlı yayınlanan Melih Altınok'un sunduğu programda çatışmalar, 400 vekil ve "sarayın polisi" tanımlamalarına ilişkin konuştu.
Çocukları askerde hayatını kaybeden aileler ile ilgili ise "O babanın söylediği gibi, 'Benim beş tane daha evladım var, o beş evladımı da vatan için feda etmeye hazırım. Kendim de beraber feda olmaya hazırım' Bu babalar da var, ama böyle karakteri bozuk olanlar da var..." dedi.
“Polis sarayın değil devletin polisi”
Erdoğan'ın “Saray’ın askeri, Saray’ın polisi, Saray’ın savaşı tanımlamalarına ilişkin “Polis ve asker sarayın polisi ve askeri mi?” sorusuna verdiği yanıtın tamamında şu ifadeler yer aldı:
"Polis ve asker Saray’ın değil, milletin evladı, devletin askeri, polisidir. Çankaya’dayken neden kullanmıyorlardı, geçmişte neden kullanmıyorlardı? Çankaya’nın geçmişinde asker, polis yok muydu?”
“Güçlü Türkiye istemiyorlar”
“Dert şu; güçlü bir Türkiye bunlar istemiyorlar. Şu anda Beştepe Külliyesi, güçlü Türkiye’nin bir simgesidir. Çankaya belli bir dönemin tırmanışında bir simgeydi ama bu bizim için yeterli değildi.
"Şimdi Beştepe Külliyesi, güçlenen bir Türkiye’nin simgesidir. Bunu bunlar hazmedemiyorlar çünkü bunların bu ülkede dikili bir taşı yok. Dikili bir ağacı yok. Olmadığı için de biz sağından solundan girip de nasıl bunu karalarız. Bütün gayretleri bunun için. Evet o Beştepe Külliyesi’yle güçlü Türkiye’nin temellerini atıyoruz. Bunlar çatlasalar da patlasalar da bu devam edecek.”
“Karakteri bozuk olanlar…”
“Bu arada şehitlerimiz olacak. O babanın söylediği gibi, ‘Benim beş tane daha evladım var, o beş evladımı da vatan için feda etmeye hazırım. Kendim de beraber feda olmaya hazırım’ Bu babalar da var, ama böyle karakteri bozuk olanlar da var... Bu karakteri bozuk olanların yanında ben bu babalara feda-i can etmeye hazırım.
"Sağ olsunlar onlar da bizi gayet iyi takdir ediyorlar. Onlarla beraber bu yolda emin adımlarla yürüyeceğiz.”
TIKLAYIN: ERDOĞAN'DAN DAĞLICA YORUMU
400 vekil açıklamaları
Erdoğan, Dağlıca saldırısına ilişkin 400 vekil vurgulu açıklamasına ithafen “Medyada çarpıtmaya ne diyorsunuz?” sorusuna “Medya manipülasyonunun daniskası” yanıtı verdi.
“Medya manipülasyonu”
"Medya manipülasyonunun ve ahlaksızlığın tam bir daniskası. Yani bakın burada bir üzüntünün içerisinde olması gerekirken, buradan acaba kendilerine nasıl bir rant elde edebilirler bunun gayreti içerisindeler. Zaten özellikle bu Paralel Yapı, işin başından itibaren hep bunun peşinden koştu ama bunların geçmişini bilirim, cemaziyelevvelini bilirim. Bunlar o zaman çok farklıydılar ama şimdi çok farklı bir zemine oturdular.
“Bunlara tabi sormak lazım; yani 'Siz ne için Türkiye'de değilsiniz de şimdi kaçıp Türkiye dışında kendinize yer arıyorsunuz?' Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kalkıp da Batı devletlerine, Batı ülkelerine şikayet edecek kadar bunlar alçalmış vaziyettedir.”
“Bunlar için cenazeler provokasyon için araçtır”
“Bunların konumu böyle bir durumda ve şu anda yaptıkları yine budur ve bunlar için şehit cenazeleri sadece bir provokasyon için araçtır. Sadece onlar değil onların destek verdiği siyasi gruplar da öyle. İşte oralara gelirler, 'Cenazelerde onu biz nasıl bir siyasi ranta dönüştürürüz' hep bunun gayreti içerisine girerler. Bunları hep gördük, görüyoruz ve bir cenazenin bir adabı vardır. Bunlar da o adap falan yok. Tam aksine 'ben bunu acaba oya nasıl tahvil ederim', bunun gayreti içerisindeler.
“400 vekil anayasanın oluşturulmasına yönelik”
“Bizim '400 milletvekili' dediğimiz olay, bir yeni Türkiye'nin, bir yeni anayasanın süratle oluşturulmasına yöneliktir. Onlar da bu tür olumsuzlukları minimize edecek imkanları verebilecek bir adımdır ama tabi bunlar bunun farkında değil. 'Acaba burayı nasıl manipüle ederiz' dertleri, gayretleri budur.”
Saldırılar neden yoğunlaştı?
Erdoğan saldırıların neden yoğunlaştığına yönelik soruyu “Girilecek seçimde bölge halkını tehdit altında tutmak suretiyle oy potansiyelini korumaya yönelik adımlar. Konsolide etmeye yönelik” diye yanıtladı.
"Hep Kürt vatandaşlarımızın çocukları ölüyor”
“Hep Kürt vatandaşlarımızın çocukları ölüyor. Anneler, çocukları kaçırdıkları için ağlıyor. Hala kaçırılmış olan yüzlerce, binlerce çocuk var. Bütün bu gerçekleri görmemiz lazım. Bölücü terör örgütü böyle bir yöntemi seçmişse bunu diğer vatandaşlara da korku salmak için yapıyor. Bununla birlikte, bir defa öyle bir yöntem kendine belirliyor ki, ‘Ben halk desteğini kaybettiğim anda halim nice olur.’ Onun için de hırçınlaşıyor. Umarım halkımız durumu görmek suretiyle kararını verir, iradesini sandığa yansıtır.”
“Belki şehitlerimiz olacak, bu bizi asla durdurmamalı”
“Şu an gerek Kandil’de, gerek Türkiye’de çok ciddi operasyonlar yapılıyor. İleri gelen takımı ülkeyi de terk ediyor, bir kısmı İran’a gidiyor, bir kısmı sürekli olarak mevzi değiştiriyorlar. Durmak yok, bunların çok daha farklı bazı strateji uygulamalarına girmek suretiyle, süreci devam ettirme kararındayız.
“Belki şehitlerimiz olacak ama bu bizi asla durdurmamalı, kararlı bir şekilde devam etmeliyiz. Hele hele bu akşamki olaydan sonra olay çok farklı bir boyuta gelecek.”
"Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi" sözünü yalanladı
Erdoğan, hayatını kaybeden uzman çavuşun kardeşine “Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi" dediğini yalanladı.
“Bir tanesinden bir tepki gördüm. Kızkardeşiydi, hanımı daha farklıydı, kızı telefona çıktı. Kendisine anlattık. Malum medya, hemen bunu almak suretiyle... Yazdıkları şeyler yalan. ‘Polis olmasaydı” falan yalan, böyle bir şey olabilir mi?
“Ben bugün 17 şehidimizin annesini aradım, eşleri çıktı onlarla konuştum. Hepsi de ‘bu vatan için feda olsun’ Bunu söyleyecek şekilde bizim görüşmelerimiz oluyor. Hepsinin bunda kayıtları var. Bu kayıtları yayınladığımız zaman kendilerini nereye saklayacaklar. Mesele cibilliyet, karakter meselesi. Tüm görüşmeler kayıtlarda var. Ne cevap verecekler? Bunlarda cevap verecek yüz yok ki... Bunlarda öyle bir dürüstlük yok.” (BK)