Demirtaş’tan deprem bölgesindeki provokasyonlara dair açıklama

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı, Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından, deprem bölgesindeki provokasyonlara dair açıklama yaptı.

Dayanışmanın önemine vurgu yapan Demirtaş, infial yaratmaya çalışanların ciddiye alınmaması çağrısı yaptı.  

• 6 Şubat Pazartesi saat 04.17’de Maraş ili Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 büyüklüğündeki ilk depremin ardından saat 13.24’e Elbistan ilçesi merkezli 7.6 büyüklüğünde ikinci deprem oldu. Maraş, Hatay, Malatya, Adıyaman, Antep, Urfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Kilis, Elazığ’da büyük yıkım meydana geldi. 21 bin 43 kişi hayatını kaybetti, 80 bin 97 kişi yaralandı.

“Dayanışma ruhundan rahatsız olanlar var”

Demirtaş’ın açıklaması şöyle:

“Dayanışma ruhu halk arasında o kadar güçlü ki, insan olan herkesin umudunu büyütüyor.

Ama bu durumdan rahatsız olanlar da var.

Örneğin ırkçılar ve kutuplaştırma üzerinden siyaset yapmak dışında hiçbir politikası olmayanlar.

Yani insanlıktan nasibini almamış olanlar.

Bu dayanışma ruhunu bir şekilde dağıtmadan var olamayacak kirli siyasi kesimler, kışkırtmalara başladılar.

Irkçı bir soytarı sorumsuzca hedef gösteriyor, infial yaratmaya çalışıyor, İçişleri Bakanı dahil olmak üzere tek bir hükümet yetkilisinden çıt çıkmıyor. Tuhaf değil mi?

Hayır değil çünkü halkta güvenlik kaygısı ve korkusu yaratarak kendi iktidarlarını tek kurtuluş adresi haline getirmek istiyorlar.

OHAL'in hiçbir gerekçesi yoktu. Şimdi, yabancı karşıtlığını kışkırtıp iç çatışmaya dönüştürerek OHAL'e haklı göstermeye çalışıyorlar.

Lütfen uyarılarımı dikkate alın.

Kim ne yaparsa yapsın, hangi kışkırtmalar yapılırsa yapılsın, bugünkü dayanışma ve kardeşlik ruhunu asla kaybetmeyin.

Yoksa iktidarlarını korumak için 5 milyon insan ölse umurlarında olmaz. Olan halka olur, memlekete olur.

Yapmamız gerekenler çok kolay.

Irkçı faşistlere kanmayın, onların hezeyanlarını yaymayın.

Bugünkü gibi, dayanışmayı her saat büyütün.

85 milyon tümden enkaz altında olduğumuzu, acının kimliğinin, mezhebin olmadığını asla unutmayın.

Bizi insan kimliğimizden ayırarak kışkırtmaya, düşmanlaştırmaya çalışan hiç kimseyi, kim olursa olsun asla dikkate almayın.

İşte hep birlikte görüyoruz. Dayanışma, yardımlaşma, kardeşlik ne kadar da umut verici, değil mi?

Acılarımız ancak bu şekilde, biraz olsun diner.

Bu görkemli dayanışmanın içinde yer alan herkese bin selam olsun. Sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de kurtarıyoruz.

Felaketin içinden daha büyük felaket çıkarmaya çalışanlara inat dayanışmaya devam, devam, devam…” (AS)