Diyarbakır cezaevleriyle ilgili başvuru: Klimalara el konuluyor

Fotoğraf: Adalet Bakanlığı

Haberin Kürtçesi için tıklayın

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Diyarbakır cezaevlerindeki hak ihlallerini Meclis’e taşıdı.

Eren, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Diyarbakır 1, 2 ve 3 Nolu T tipi cezaevlerine dair ayrı ayrı önergeler verdi.

Ayrıca cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin araştırılması ve vekillerin ziyaret etmesi için TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna dilekçeyle başvuruda bulundu.

“Kürtçe kitap ve dergiler verilmiyor”

Serhat Eren hazırladığı önergesinde sıraladığı hak ihlalleri şöyle:

• Mahpusların sosyal etkinlik ve spor haklarının keyfi ve hukuka aykırı gerekçelerle engellendiği, bu konuda mahpusların Adalet Bakanlığı’na gönderdikleri dilekçelere ilişkin Adalet Bakanlığı’nın cezaevine gönderdiği yazının gereklerinin yapılmadığı,
• Mahpuslara yasal olmasına rağmen muhalif gazete ve dergilerin verilmediği,
• Yemeklerin besin değerlerinin küçük, çeşitlerinin ve porsiyonlarının az olduğu ve yemeklerin yapımında hijyen kurallarına uyulmadığı,
• Kantin fiyatlarının fahiş olduğu ve çoğu ürünün ve malzemenin bulunmadığı,
• Mahpusların yazdıkları mektuplara “sakıncalı” denilerek el konulduğu,
• Mahpusların tuttukları defterlerde Kürtçe şarkılar olduğu için el konulduğu ve mahpuslara disiplin cezaları verildiği,
• Mahpusların kendi eşyalarını başka mahpuslara hibe etmesine izin verilmedi,
• Cezaevindeki kurs, atölye ve etkinlerden mahpusların yararlanmasının engellendi,
• Mahpusların ziyaretçi olarak yazdırdıkları kişiler hakkında tahkikatlar yapıldığı ve bu sürenin 1 yıla yakın uzatıldığı ve çoğu zaman reddedildiği, 
• Mahpusların aile görüşlerinin süre olmasına rağmen erkenden bitirildi, buna itiraz eden mahpuslara uydurma gerekçelerle disiplin cezası verildiği,
• Görüşe gelen ailelere aramalar esnasında zorluklar çıkarıldığı buna tepki gösteren ailelere de görüş yasağı getirildi,
• Mahpuslara Kürtçe kitap ve dergilerin verilmediği (örneğin Ararat’ın Sesi kitabı),
• Cezaevinde yeterli doktor ve sağlık personelinin bulunmadığı, hastane sevklerinin yapılmadığı, sevklerin olması durumunda da ters kelepçeyle tedavi dayatıldığı,
• Kantinden alınan klimalara el konulduğu,
• Sadece cezaevi idaresinin belirlediği kanalların izlenilmesine izin verildiği,
• Tutuklandıktan sonra cezaevine getirilen çok sayıda mahpusun çıplak aramaya zorlandığı, itiraz edenlere darp uygulanıp disiplin cezası verildiği,
• Koğuşlarda 16 ranza olmasına rağmen 30 yakın mahpusun koğuşlarda kaldığı ve birçok mahpusun yerde yatmak zorunda kaldığı,
• Sevklerde mahpuslara tacize varan aramalar yapıldığı ve itiraz edenlere disiplin cezası verildiği,
• Bir mahpusun ön dişleri olmaması nedeniyle tedavi talep ettiği ancak 3 aya yakın süredir bu talebe yanıt verilmediği, mahpusun bu durumdan dolayı yemek yiyemediği,
• Bir mahpusun hemoroit kanaması sebebiyle yattığı yatağın kanlar içerisinde kalmasına rağmen 1 ay sonra tedaviye götürüldüğü,
• Kalp ve tansiyon hastası bir mahpusun aynı kampüste bulunan 2 çocuğuyla aynı koğuşta kalma isteğinin gerekçesiz bir şekilde reddedildiği,
• Sevk taleplerine gerekçe sunulmadan ret cevabı verilmesi.

(AS)