5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde açıklama yapan eğitim meslek örgütleri, COVID-19 salgınının eğitim ve bilim emekçilerinin koşullarını daha da ağırlaştırdığının altını çizdi.
“5 Ekim klasik anlamda sadece ‘kutlanan’ bir gün değil, eğitim emekçilerinin uluslararası alanda birlik, dayanışma ve örgütlü mücadelenin simgesi olan evrensel anlamda bir mücadele gündür” denilirken, Eğitim-İş’ten yapılan açıklamada ise “Öğretmenlik mesleğini bu topraklarda tekrar hak ettiği yere yükseltecek, eğitim emekçisini insanca yaşayabilir koşullara kavuşturacak olan kuşkusuz kararlı emek mücadelesi olacaktır” denildi.
Dünya Öğretmenler Günü için Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"'Tavsiye Kararı’, Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına rağmen, Türkiye yıllardır yükümlülüklerini yerine getirmemektedir. Bu yıl 5 Ekim, Eğitim Enternasyonali tarafından yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında yaşamını yitiren tüm eğitim emekçilerine ithaf edildi.
"Türkiye’de de öğretmenlerin, hizmetli ve memurların aldıkları maaşlar, yapılan işin önemi ve niteliği açısından bakıldığında, insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamaktadır.
"Eğitim ve bilim emekçileri açısından 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, klasik anlamda sadece ‘kutlanan’ bir gün değil, eğitim emekçilerinin uluslararası alanda birlik, dayanışma ve örgütlü mücadelenin simgesi olan evrensel anlamda bir mücadele günüdür."
Yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen ve Türkiye tarafından da imzalanan "Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı"nın eksiksiz hayata geçirme ile başta 3600 ek gösterge olmak üzere, ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarıyla ilgili taleplerin kabul edilmesi çağrısı da yapıldı.
"Türkiye'deki eğitim emekçileri olarak bugün içimizde bayram coşkusundan çok burukluk var" diyen Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ise Tavsiye Kararı’na imza atmış olsa da maddelerin neredeyse hiçbirinin uygulanmaması nedeniyle Türkiye’de 5 Ekim’in bir kutlama değil, hak aramanın günü haline geldiğini ifade etti.
"Türkiye'de öğretmenler dünyada birçok ülkedeki meslektaşlarından daha ağır sömürü koşulları altında çalışıyor" denilen açıklama, Türkiye'de öğretmenlerin içinde bulunduğu duruma ilişkin de şu maddeler sıralandı:
Açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi:
Eğitim emekçilerini kuşatan bu olumsuzluklar listesi, ne yazık ki kolaylıkla uzatılabilir. Bizleri bu olumsuz tablodan kurtaracak, öğretmenlik mesleğini bu topraklarda tekrar hak ettiği yere yükseltecek, eğitim emekçisini insanca yaşayabilir koşullara kavuşturacak olan kuşkusuz kararlı emek mücadelesi olacaktır. Eğitim-İş olarak tüm eğitim emekçilerinin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nü bu bilinçle kutluyor, mücadelemizin 5 Ekimleri bayram yapana kadar süreceğinin altını çiziyoruz.
Uluslararası öğretmen örgütlerinin katkılarıyla 5 Ekim 1966 tarihinde Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 'Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı'nın alındı. Tüm dünya öğretmenleri için önemli olan bu tarihi karar, öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım oldu.
Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı', öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşıdı. 5 Ekim, UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edildi.
(SO)