Haberin Kürtçesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında gündeme dair soruları yanıtladı ve değerlendirmede bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesi:
“Bugün, bizim çok dinamik bir parlamentoya sahip olmamız gerektiğine inanıyorum. Böyle bir dinamik parlamentoyu açtığımız zaman bu gençliğimizin ufkunu genişletecektir. Benim gencim 'Benim için bu ülkenin kaderinde rol oynama imkanı var' diyecek. Üniversitesini bitirdiği zaman hatta üniversitede belki okurken kalkacak, 'Ben, siyasette varım' diyecek.
“Biz bu gençliğe güveneceğiz ki gençlik de yüklenecek bir şeyleri. Dinamik bir parlamentoya sahip olacağız. Mesela şu andaki tabloda, bizim 25 ile 30 yaş arası beş kişi var. Niye bu kadar çekiniyoruz? Bu oran düşük tabii. 18 ile 25 yaş arasında da bu sayı 5, 10,15 mi olur onu göreceğiz. Demek ki ana muhalefet bu tür gençlere güvenmiyor, bu tür gençleri aday göstermekten de çekiniyor. Ben diyorum ki 'Bu gençliğe güvenin'. Çünkü bu gençliğin tarihimizden gelen bir kaynağı, menşei var.
"Biz iki dönem başbakanlarımız ile uyum içinde çalışıyoruz. Aynı ekolden geldiğimiz için çalışıyoruz. Gül'den önce Sezer ile uyumu yakalayamadık. Atamalarda sıkıntılar yaşadık.
“Şu andaki görüntüde 2019 Kasım'a kadar göre böyle gidecek bir hükümet var. Sayın Başbakanımızın açıklamalarına baktığımız zaman 'erken seçim düşünmüyoruz' diyor. Bu birinci derecede hükümetin tasarrufudur. Bana sorulsa ben de aynı kanaatteyim. Erken seçimlerle ile idare edilen bir ülkede istikrarı bulamazsınız.
“AB ile siyasi ve idari konularda gözden geçirme ihtiyacımız olabilir. Şu anda gündemimde Almanya'ya gitmek yok. Bütün bu gündemlerin hepsini 16 Nisan belirleyecek. 16 Nisan'dan sonra çok sürprizlerle karşılaşabilirsiniz, onlar (Avrupa) da karşılaşabilir.
“Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier iyi arkadaş olduğumuz halde bir açıklama yaptı. Beni hedef alan bir açıklama. Adımı zikrederek yaptı. Bu açıklamayı yapmasından dolayı, kendisine teessüf ediyorum. Keşke böyle bir açıklamayı yapmamış olsaydı.
“Hollanda'yı şansölye sahiplendi. Hani siz kadın haklarını savunuyordunuz, benim bayan bakanımı arabanın içerisine hapis edeceksin, kendi topraklarımıza, başkonsolosluğumuza sokmayacaksın, atlarınızı, itlerinizi, köpeklerinizi orada sosyal, demokratik, özgürlük haklarını kullanmak üzere bulunan Hollanda vatandaşı, benim Türk vatandaşlarımın, kardeşlerimin üzerine salacaksın.
“Benim Trabzonlu Hüseyinimi köpeklerinize ısırtacaksın ve 3 ay, doktorlar 'sen bu halde çalışamazsın' diyor. Nerede uluslararası hukuk? Nerede evrensel hukuk? Ondan sonra biz bu bir Nazizm, Faşizm deyince rahatsız oluyorsun. Tanımın içinde buraya otuyor yaptığınız. Bundan kimse rahatsız olmasın. Faşizm mi diyelim? Hangisini istiyor? Hangisini istiyorsa onu deriz.
"Bizim yatırımcılarla işimiz yok ki. Bizim baştaki yöneticilerle işimiz var. Biz buradaki yatırımcılarının hepsinin önünü açtık ve her zaman için de önlerini açmaya devam ediyoruz.
“Mesela burada futbol oynayan Sneijder Hollandalılar gibi düşünmüyor. 'Eşimle birlikte gayet iyi bir konumdayım' diyor.
"AB ile siyasi ve idari konularda gözden geçirme ihtiyacımız olabilir. Bakanımı engelliyor. Genişlemeden sorumlu zat ismini bile vermeyeceğim gidiyor bizler için küstah tabirini kullanıyor. Aynaya baksın ya. Küstahlar bize küstahlık taslayamaz. İleriye gidenler aynı karşılığı bulacaklar.
“Evet oylarının her geçen gün önde ve yükselerek devam ettiğini biliyoruz. Asıl hedefimiz yükselen 'Evet' oyların çok daha yükselmesi. Yüzde 52 ile milletim cumhurbaşkanı seçti. Diyoruz ki şimdi milletim MHP'nin yaklaşımı ortada, AK Parti'nin yaklaşımı ortada ve bunun yanında BBP'nin yaklaşımı, Saadet Partisi'nin yaklaşımı ortada yönetici kadro hayır dese de tabanda evet oyları olduğuna inanıyorum. Yine inanıyorum ki CHP'ye gönül vermiş olan vatandaşlarım da Kandil'dekilerle beraber olmayacaktır. Kandil 'Hayır' diyor. Bu yüzden biz 'Hayır' diyemeyiz diyecek olan vatandaşlarımda bu yaklaşımı görüyorum. Yüzde 52'nin çok çok üstünde bekliyorum. Diyarbakır, Van oralara da gideceğiz inşallah. Araziden gelen araştırmalar da iyi. Yönetim sistemi burada yeniden inşa ediliyor.
“Benim derdim şu; 'Evet'i yüzde 60'ların üzerinde taçlandıralım. Çünkü bunu bu şekilde taçlandırdığınız zaman parlamentodaki gücü bu defa yeni yönetim sisteminde de yakalamak suretiyle Türk tipi başkanlık sistemini dünyaya örnek olarak sunma fırsatını yakalarız.
"Erdoğan'a 'diktatör' deme özgürlüğünüz var. Ama Erdoğan'ın size faşist veya nazi deme hakkı yok. Kusura bakmasınlar. Erdoğan'a bunlar diktatör demeye ettikleri sürece ben de bunlara aynen bu kavramlarla hitap etmeye devam edeceğim.
Almanya istihbaratının, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Fethullah Gülen cemaatinin olmadığına yönelik açıklaması üzerine:
“Bir istihbarat örgütünün başı böyle bir açıklama yapamaz. Ben söylemedim sen söyle diyen bir yönetimin açıklamasıdır. Burada Merkel ben ya da bakanım bunu söyletmedi diyemez. Çıksın bunun hesabını sorsun. Böyle bir açıklama yapılıyorsa bunun arkasında başka bir şey vardır. Bu Alman yönetimini nereye oturduğunu da gösteriyor. Türkiye bunun kararını verir sen ne anlarsın cemaatten.
“Gamalı Haç. Nerede oldu? Almanya'da. Aynı şey Hollanda'da, Avusturya'da bütün bunları yaptılar. Bunlar Nazizmin ayak sesleri. Bizim mabetlerimize bunları yapıyorsanız bizden başa bir tanım beklemeyin. Biz hiçbir kilisenin kapısına, camına herhangi bir yerine böyle bir şeyin yapılmasına izin vermedik vermeyiz." (ÇT)