Gazeteci Hayvanları da Damgalamamalı

Milliyet'in İnternet sitesindeki haberde , Antalya'nın Kemer İlçesi'nde 18 kedide AIDS virüsü saptandığı ve belediyenin de kedi besleyenlerden hayvanlarını kısırlaştırmalarını istediği belirtiliyor.

bianet'in görüştüğü veteriner hekim Zeliha Atalay, "Feline immunodeficiency" virüsünü "kedi AIDS'i" olarak nitelemenin insanlarda gereksiz bir tedirginliğe yol açacağını belirtti ve hiç değilse "kediye özgü AIDS" ifadesinin kullanılmasının uygun olacağını söyledi..

Haberin devamında başta kedilerde saptandığı söylenen "AIDS virüsünün", insanlarda görülen kan, cinsel ilişki ve doğum yoluyla bulaşabilen HIV virüsü olmadığını Feline Immunodeficiency virüsü olduğunu anlıyoruz.

Haberde daha sonra Feline immunodeficiency virüsünün ne olduğu, ne şekilde bulaştığı ve yalnızca kedilerde rastlandığı aktarılıyor; Kemer'de yaşayanlara kedileri kısırlaştırmaları öneriliyor ve kedi besleyenlere kedilerine bu virüse karşı bir yıl önce çıkan aşıdan yaptırmaları gerektiği hatırlatılıyor.

Haberin içinde bu virüsün HIV pozitif insanlarda gelişebilecek AIDS hastalığının insanlarda yarattığı tahribata benzer bir tahribat yarattığı ve gerekli önlemlerin alınması gerektiği de vurgulanıyor.

Ancak haberin başlığı ve haberdeki dağınıklık, kediler ve hastalıkları hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan insanları paniğe sevk edecek nitelikte görünüyor ve hayvan hakları ihlaline yol açıyor.

Virüsün kedilerde 5 ila 12 yaşlarda görüldüğünü belirten Atalay, erkek kedilerin dişilere göre hastalığa daha duyarlı olduğunu söyledi.

Virüsün kedilere kavga sırasında meydana gelecek derin ısırık, çiftleşme ve kan yoluyla bulaştığını belirten Atalay,hastalığın bağışıklık sistemini çökerttiğini belirtti.

Atalay hastalığın üç aşamalı olduğunu aktardı:

1. Kedi virüsü aldığında ateş yapıyor,lenfler şişiyor. Bazı hayvanlarda ishal de görülebiliyor.

2. Klinik olarak asemptomatik, yani ölü dönemde, kedi semptom göstermiyor, sağlıklı gibi görünüyor.

3. Bağışıklık sistemi yetersizliği başlıyor. Hastalık asıl bu dönemde daha çok gözle görülüyor. Bu dönemde hayvan ilk başta salya, ağızda yaralar, üzüm salkımı gibi tümör oluşumları, aftlar görülüyor. Burun akıntısı, solunum sistemi enfeksiyonu, deri problemi, kusma, ishal, böbrek sorunları, kilo kaybı başlıyor.

Son dönemde kedilerin davranış bozuklukları gösterebileceğini de belirten Atalay, "her belirti her kedide görülmeyebilir" dedi.

Atalay, kronik bulguların en büyük belirtisinin diş eti yangısı ve ağız yangısı olduğunu söyledi. (NZ/TK)