Gençler Bayramda Demokrasiyi Tartıştı
Sınıfın öğrencileri "Haayt Park" kısmında söz aldı; ders aralarındaysa Anayasayı Tamir Etme, En İyi 367 Esprisi Bulma atölyeleri, Slogan Bulma yarışmaları vardı.
Mete Tunçay'ın verdiği "Resmi İdeolojiye Giriş" dersiyle başlayan Demokrasi Sınıfı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Etyen Mahçupyan'ın "Demokratlığa Giriş" dersiyle devam etti.
Mahçupyan demokratlığı şöyle anlattı:
"Demokratlığın birinci düsturu haddini bilmektir. İkinci olarak ise demokratlık ötekine muhtaç olduğunun bilincinde olma halidir. Sırf ortak kanaatlere ulaşmış olmak söylediğimiz şeyi doğru veya gerçek yapmıyor, bizim gerçeğimiz yapıyor.
Demokratlık, birbiriyle konuşarak kendi nesnelliğimizi üretmektir. Bu yüzden de ne kadar çok azınlık varsa, nesnel gerçekliğe ulaşmak o kadar mümkündür."
"Siyaseti Savunmak" dersi ise İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Fatmagül Berktay'dandı.
Farklılık ve özgür eylem olanağı olmadan siyasetin mümkün olamayacağını söyleyen Berktay, bir siyasi aktör olarak kamunun kalabalıklardan farkını şöyle özetledi: "Düşünmeyen ve farklılıklara saygı duymayan bir kitle kamu değildir".
Ömer Laçiner'in dersinde ise "beş darbenin bir hikayesi" vardı. Laçiner'e göre Türkiye'de askerlerin aristokrasi sınıfı gibi bir soyluluk iddiasında bulunamayacakları için kendilerini değil konumlarını sürekli yüceltmek zorunda.
Laçiner, 28 Şubat ve 29 Nisan'daki süreç içerisinde "irtica tehlikesi"nin daha çok vurgulu olmasını ise şuna bağlıyor: "Şimdi artık türbanlı yüksek öğrenim görüyor, medenilik dediğin vasıflara senin kadar sahip birisi çıkıyor ortaya. Bu ciddi bir tehlike çünkü sana benzediği oranda nefret ediyorsun".
Ferhat Kentel de "Merkezde Çevre Korkusu" başlıklı dersinde Türkiye'deki sosyal hareketin evrimini şöyle anlattı:
"Merkezden itilmiş insanlar çevrede karşılaşıyorlar ve orada merkez için problemler oluşuyor. Burada merkezin çevreden korkuları dışında başka bir dil üretmek lazım. Bu da başkasının yarattığı korkunun dilinde konuşmakla olur: Ermeniysen Müslümanım, Türksen Kürdüm diyerek."
Demokrasi Sınıfı derslerin dışında alternatif eğitim metotları da sunuyordu. Anayasayı Tamir Atölyesi'nde katılımcılar TC 1982 Anayasası metnine yara bantlarıyla yapıştırdıkları önerileriyle anayasayı tamir etmeye çalıştılar.
Günün sonunda metnin üzerindeki yara bandı sayısı 82 anayasasının tamir edilebilirliği konusunda şüphe uyandırıyordu.
Bir başka duvarda süren "En iyi 367 esprisi bulma Yarışması"ndaki esprilerse ciddiye almak isteyenlerin olabileceği nitelikteydi: "Bir yıl 367 gün olsun, kalan iki gün resmi miting günü ilan edilsin" gibi.
Derslerin yorgunluğuysa günün sonundaki fasılda atıldı, melodiyse tanıdıktı: "Bir Gece Ansızın Gelebilirim"
27 Nisan'da Genelkurmay'ın İnternet sitesinde yayımlanan muhtıradan beri, herkesi bu muhtıraya karşı direnmeye taahhüt etmeye davet eden Genç Siviller, bu süreçte yüksek sesle "Ne darbe ne darbe" demeyenleri Demokrasi Sınıfı'nda sınıfta bıraktılar.
Demokrasi Sınıfı ders vermeye devam edecek mi bilmiyoruz ama dersi almak isteyenler için Etyen Mahçupyan'dan bir hatırlatma:
"Zor bir ders olacak, sınavları da hiç kolay değil".(KÇ/EÜ)