Göğüs Kanserinde Metastazın Etkeni Bulundu

Napoli'de TIGEM'de (Telethon Istitute of Genetics and Medicine) görevli moleküler biyoloji uzmanı Massimo Zollo yönetimindeki grubun Alghero CNR'dan Giuseppe Palmieri ve Milano San Raffaele Bilim Enstitüsü'nden Gianluigi Arrigoni'nin  işbirliğiyle gerçekleştirdikleri araştırma göğüs kanserine bağlı metastazları önleyebilecek bir ilaç için umut da doğurdu.

İtalyan Kanser Atraştırma Derneği Airc'in mali destek verdiği araştırmanın önemli sonuçları Cancer Cell adlı derginin şubat ayı sayısında yayımlandı.

İtalyan bilim adamları araştırmanın başlangıcında Latince adı "drosophila melanogaster" olan sirke sineğinden yola çıktılar. Bu sinekler genetik araştırmalarda sıkça kullanılıyor. Bilim adamları çürümeye yüz tutmuş meyvelere dadanan bu sinekleri gözlem altına aldı ve bu süreçte "h-prune" adlı bir gen saptandı. Bu genin bir benzerini insanda aramaya yönelen araştırmacılar sonunda geni keşfettiler.

Göğüs kanseri vakalarında metastaza neden olan kötü huylu hücrelerin çoğalmasında bu genin başlıca rolü oynadığı sonucuna varıldı. Bu arada "nm23" adı ile belirlenen bir başka gen daha saptayan bilim insanları "h-prune" adlı genin tersine "nm23"ün kötü huylu metastaz hücrelerinin yayılmasını önleyen bir işlevi olduğunu fark ettiler.Metastaz saptanan kadın hastalarda kanda "h-prune" düzeyinin çok yüksek miktarda saptandığı, "nm23"ün ise tersine çok düşük bir seviyede kaldığı görüldü.

Şimdi İtalyan araştırmacılar "h-prune"ün önünü kesecek, kısacası kötü huylu hücrelerin çoğalmasını engelleyecek bir ilacın peşinde. Bunun için birkaç yıllık bir araştırmaya gerek olduğunu vurgulayan araştırmacılar "h-prune" düzeyi yüksek kadın hastaların başka hastalara oranla metastaz geliştirmeye daha eğilimli olduklarını ama erken tanının koruyucu önlemlerin alınmasında çok önemli olduğuna dikkat çekiyorlar. (AK/EK)