HADEP Yöneticilerine Dava
Adana 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi(DGM) tarafından hazırlanan iddianame, HADEP hakkında açılan kapatma davasının iddianamesini andırır nitelikte. İddianamede, HADEP, PKK'nin yasal kolu olmakla suçlanıyor.
Adana 2 Nolu DGM tarafından açılan davada, on binlerce kişinin katıldığı Akdeniz Beldesi'ndeki karşılama töreninde; kitle tarafından atılan sloganlar, taşınan pankart ve dövizler ile Abdullah Öcalan posterinin çıkartılmasına müdahale edilmemesi gerekçe gösterildi.
PKK'ye yardım ve yataklık suçlamasıyla, HADEP İçel İl Başkanı Av. Muzaffer Akad , İl Sekreteri Hasan Yurtsever ve Merkez İlçe Başkanı Ahmet Bal ile İlçe Sekreteri Musa Demir 'in yargılanmasına başlandı.
İfadeler alındı
DGM'nin talimatı doğrultusunda HADEP'li yöneticilerin dün(24 Mayıs) Mersin Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifadesi alındı. HADEP'liler, verdikleri ifadede haklarındaki suçlamaları kabul etmezken, daha geniş ifadeyi Adana DGM'de yapılacak duruşmada vermek istediklerini belirttiler.
Karşılama töreninde Abdullah Öcalan posterini çıkarttığı gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklanan ve iddianamede PKK üyesi olmakla suçlanan HADEP Akdeniz Beldesi Gençlik Kolları Başkanı Bayram Sabah 'ın duruşması da Adana DGM'de yapıldı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
İlginç iddianame
Davanın esasından çok HADEP'in tüzel yapısına yönelik suçlamaların yer aldığı beş sayfalık iddianamede, cumhuriyetin nitelikleri, Türkiye'nin jeo-stratejik yapısı, Türk kimliği, PKK'nin faaliyetleri ve PKK-HADEP ilişkisi değerlendiriliyor.
İddianamenin girişinde Türkiye Cumhuriyetinin niteliklerini anlatan Savcı Güdül, davayla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, Türkiye'nin jeo-stratejik yapısına ilişkin analizler yaparak, Türkiye'nin, bu yapısından dolayı dünyanın güç dengesini etkileyecek düzeyde çıkar ve güç çatışmalarına sahne olduğunu, 'yıkıcı' ve 'bölücü' unsurların hedefi haline geldiğini öne sürdü.
Her vatandaş Türk!
Savcı Güdül, hazırladığı iddianamede dünyada her devletin vatandaşının, devletin adını oluşturan ad ve kimlikle anıldığını kaydederek, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Türk olduğunu, Türk kimliğinin de tarihin saptadığı en 'şerefli' bir kimlik olduğunu ileri sürdü.
Türk kimliğinin etnik unsurdan değil, ortak tarih, ortak kültür, ortak ülkü ve hukuk birliği esasından oluştuğunu iddia eden Savcı Güdül, Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi Türk olarak tanımladı.
Savcı Güdül, etkinliğin PKK gösterisine dönüştürüldüğü, örgüt propagandası yapıldığı, yasa dışı sloganlar atıldığı, pankartlar taşındığı ve Öcalan posterinin çıkartıldığı, bunlara müdahale edilmediğini belirterek, sanık HADEP'lilerin Türk Ceza Kanunu'nun 169 ve 31'inci maddeleri ile 3713 Sayılı Yasanın 5'inci maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasını istedi. (YV/NU)