Halk İçin 30 Ağustos Siyaset Değil Tatil Zamanı

Taze cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün türbanlı eşiyle ve Demokratik Toplum Partili milletvekillerini dışlayan resepsiyonu nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı gölgesinde kutlanan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı halka sorduk.

Taksim'den Tophane uzanan güzergahımızda, sıkça tatili fırsat bilip sokakta turlamaya çıkanlara rastladık. Halkın ortak beklentisi de kötü tesadüfle perşembe gününe gelip bir üç günlük tatile fırsat vermeyen bugünü yine de bir tatil olarak kutlamaktı.

Almanya'dan öğrenci Makbule Çetin (22): Ben Türkiye'ye tatile geldim. Almanya'dayken buradaki tartışmaları izliyorduk. Askerlerin resepsiyonda böyle davranarak halkın iradesini küçümsediğini düşünüyorum. Sonuçta demokrasiden söz etmek için onun gereğini yerine getirmek gerek.

Makine mühendisi Ali Kahraman (30): Bugün 30 Ağustos 1922'de kazanılan zaferin her yıl yeniden kaybedildiği gündür. Türkiye kazandığını söylediği zaferleri bu geçen sürede koruyamadı. Resepsiyona Cumhurbaşkanı Gül'ün eşinin ve DTP'lilerin davet edilmemesiyse devletin kendi yarattığı bölücülük propagandasına en sonunda kendisinin de inanmasındandır.

Öğretmen Özlem (32): Bugünün dünden tek farkı tatil olması. 30 Ağustos'u çocukluktan beri sevmeyiz. Çünkü bir kere yaz olduğu için insanlar bugün tatil yapamaz. Ayrıca biz küçükken bu bayram hep tankların geçtiği bir bayram olarak kutlanırdı. Bu bayramda bir sıcaklık bulamıyoruz. Resepsiyonun sınırlı tutulması ayıp.

Öğrenci Aylin Demir (25): Genelkurmay'ın bu resepsiyonda kendi davetli listesini hazırlamasında bir sakınca görmüyorum. Nasıl AKP hükümeti kendi cumhurbaşkanını seçtirdiyse, askerde kendi organizasyonunu düzenleyebilir. Şu anda idare olanların Zafer Bayramı'nı kazananlarla ilgisi olmadığını düşünüyorum.

Satış temsilcisi Canan Bayram (29): 30 Ağustos'ta seviniyorum. Atalarımızın bu zaferi ne kadar büyük zorluklarla kazanmış olduğunu hatırlamak beni heyecanlandırıyor. Böyle dönemlerde yaşanan tartışmaların bir kenara bırakılmasının, birlik olmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Sokak çalgıcısı Ender Şahin: Böyle günlerde birliği hatırlamamız gerekir. Ama herkes bu ara birlik deyince ayrılık diyor. Allah sonumuzu hayır etsin.

Sokak çalgıcısı Ramazan Şahin: Sabah Taksim Meydanı'nda etkinlikleri izledik. Ben kendimi bildim bileli bu etkinliklerde aynı şeyler çalınır. Artık bu bayramların halka indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. O müziklerden eğlenmeyen insan çok, onun yerine daha insanların anlayabileceği şeyler yapsalar herkes mutlu olsa.

Kırtasiyeci Ömer Uygur, 34: Cumhuriyet Bayramı, Zafer Bayramı çok önemli bayramlar. Özellikle bu bayramların daha coşkuyla kutlanması gerekiyor. Hükümetle ordu arasında yaşanan gerginliğin son bulacağına inanıyorum. Onlarda istikrarsızlık olmasını istemezler. (AÖ)