İmamoğlu: İstanbul, Bütün Türkiye'ye El Uzatmak Mecburiyetinde

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte, dünü, Malatya ve Elazığ’da geçirmiş, deprem felaketi yaşayan vatandaşların acılarına ortak olmuştu.

İmamoğlu, bugünü de deprem bölgesinin yanı başındaki Dersim’de ayırdı. İmamoğlu, Dersim’deki ilk ziyaretini 5 Ocak'tan bu yana kendisinden haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesine yaptı.

İmamoğlu’na bu ziyarette, CHP Dersim milletvekili Polat Saroğlu da eşlik etti. İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu, endişeli bekleyişlerini sürdüren aileye üzüntülerini bildirdi. 

Doku’nun annesi Bedriye Doku ve İmamoğlu çifti, birbirleriyle zaman zaman Kürtçe tercüman aracılığıyla anlaştı. İmamoğlu, İstanbul’dan gelen bir ekibin de arama çalışmalarına katıldığını belirtirken, anne Bedriye Doku, “Ben bir anneyim. Bize yardım edin. 22 gündür biz burada her gün ölüyoruz. Sizin elinizden ne geliyorsa yardım edin” dedi.

İmamoğlu, gözü yaşlı anneye, “Hepimiz elimizden geleni yapıyoruz. Takip de ediyoruz” yanıtını verdi. Dilek İmamoğlu da acılı anneye sarılarak desteğini gösterdi. 

Maçoğlu: “Deprem konusunda eğitimsizlik görüyoruz”

İmamoğlu, daha sonra Tunceli Belediyesi’ni ziyaret etti. İmamoğlu ve eşini makam odasında ağırlayan Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, şunları söyledi: 

“Başkan’ın bugünkü ziyareti bizi onurlandırdı. İBB’yle diyalog içerisindeyiz. Birçok belediyeyle diyaloglarımız sürüyor. Bu anlamıyla önümüzdeki dönem bir daha bu şehre geldiğinizde daha kapsamlı bir programla bir araya geleceğiz. Bizim de deprem sürecinde Elazığ’da, Malatya Pötürge’de birkaç mühendis arkadaşlarımız araştırma yapıyorlar.

"Ülkemiz, fay hatlarının çok yoğun olduğu bir ülke. Bu anlamıyla geçmişteki yapılaşmadan tutun, birçok alanda sorunlar yaşanıyor. Biz de fay hattı olan bir şehiriz. Ona uygun bir halk eğitim çalışması olması gerektiğini düşünüyoruz. Yoksa bugünden, geçmişte yapılan yapılara müdahale etme imkanımız yok. Onları yıkıp, geçemezsiniz. Her gittiğimiz yerde eğitimsizliği görüyoruz. Deprem anındaki kaçışmalar gibi durumlar daha çok ölümlere neden olduğu ortaya çıkmıştır. Bu eğitimler üzerine biraz kafa yoracağımızı düşünüyorum.”

İmamoğlu: “Bölgeye böyle bir sebeple gelmek istemezdik”

“Bölgeye böyle bir sebeple gelmeyi istemezdik” diyen İmamoğlu da şöyle dedi: 

“Ama ne yazık ki bir deprem ve kayıplarımız var. Öncelikle başımız sağ olsun hepimizin. Depremle yaşayan bir ülkeyiz. Bütün coğrafyaları kapsıyor ama açıkçası bu konuda başarılı da değiliz. Çünkü, tedbiri alabilmiş bir ülke olamadık. Bunun içinde belediyelerin de suçu var, yönetimlerin, hükümetlerin de kusuru var. İnşallah bundan sonra, daha hızlıca tedbir alan ve önceliği bu konu olan bir ülke olmayı başarırız. Bu vesileyle geldik. İstanbul’dan yüksek sayıda ekiplerimiz vardı. Onları gezdik, dolaştık. Sonra milletvekilimizle bu bölgeye bir ziyaret yapalım diye planladık. Gelirken Tunceli’ye uğramak, sizi ziyaret etmek istedik.” 

“Sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz"

 “O aileyi (Gülistan Doku’nun ailesi) de ziyaret ettik. Biraz dertleştik. Umut ediyorum o konuda da inşallah iyi haber olur. Ama üzücü bir olay tabi. Bir haber alınamıyor. Hayatta bunlar da var, ama bir yandan hizmet de var. 

“Tunceli, bizim için çok özel bir şehir hem doğasıyla hem insanıyla. Hem de açıkçası Genel Başkan’ımızın memleketi burası. Dolayısıyla özel bir hassasiyetimiz var. Bütün belediyelerimizin, bütün yerel hizmetlerin iyi olmasını arzu ederiz. O bakımdan Tunceli sınırlarına özel bir ilgi gösteriyoruz. Göstereceğiz de tüm ilçelerimize, şehrimize. Size de başarılar diliyoruz. Özgün bir tarzınız var. Daha önce, Beylikdüzü’nde de beraber olduk.

"İnşallah Tunceli’ye güzel hizmetler sunarsınız. Biz de yanınızdayız. İstanbul, bütün Türkiye’ye el uzatmak mecburiyetinde olan bir şehirdir; doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi fark etmez. Her yörede bir izi olmalı. O sorumlulukla da belediye hizmetlerini yapıyoruz. Biz, bir lütuf değil, tam aksine sorumluluğumuzu yerine getirme çabası içerisindeyiz. İnşallah güzel iş birliklerimiz olur. Dediğiniz gibi; bu bir mecburiyet ziyareti ama Munzur’un tadını, Tunceli’nin güzelliklerini görmeye elbette yine geleceğiz. Teşekkür ederiz ev sahipliğinize.” (EMK)