Sönmez bianet'in sorularını şöyle yanıtladı:
- Uluslar arası Para Fonu (IMF) ile yapılacak yeni bir anlaşma, piyasalara moral vermiş görünüyor. Döviz düşüyor, borsa yükseliyor. Nedir IMF'nin ek finansman desteğinin hikmeti?
- Bir ülke düşünün ki, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en dehşet küçülmeyi yaşıyor (yüzde 10), enflasyon, bütün kemer sıkma iddialarına karşı yüzde 80 bandına gelip oturmuş, iç borç stoku 70 milyar doları, dış borç stoku 120 milyar doları bulmuş, ekonomide ve siyasette güven yok olmuş, dış yatırımcı kaçıp gitmiş, piyasalar yeniden borç vermiyor. Ülkenin tek sığınağı ve tutamağı IMF. Bu durumdaki, ülkenin , sarıldığı tek can simidinden yeni bir destek görmesi, tabi ki, denizin bittiği noktada bir moral anlamı taşıyor.
- IMF'den gelecek desteğin mahiyeti ne? Şartları ne?
- IMF'nin vereceği yeni kredinin teknik adı Uzatılmış Fon Kolaylığı (Extended Fund Facility). Bu tür kredi, orta vadeli programları desteklemek için biçimlendirilmiş üç yıllık bir imkan ve daha önce kullandırılan stand By anlaşmalarında olduğu gibi, performans kriterlerine bağlı bir kredilendirme söz konusu olacak. Yani IMF, "borçları döndürebiliyor musunuz, bunun için devleti küçülttünüz mü? İstediğimiz personel azalmasına gittiniz mi? Maşları kıstınız mı? Yatırımları azalttınız mı? sorularını soracak, dahası izleyecek ve tatmin olursa taksit taksit kredi dilimlerini serbest bırakacak.
- O halde, üç yıl daha IMF gözetiminde Türkiye ekonomisi.
- Öyle görünüyor. Yapılacak bu anlaşma için verilecek niyet mektubu Aralık'ta açıklanacak herhalde. O zaman detaylar görülecek. IMF, niyet mektubunda bütün isteklerinin yerine getirildiğini görürse, krediyi de kullandıracak.
- Ne istiyor IMF 2004'e kadar?
- İlk elde bütçenin yüzde 54'ünü borçlar için ayırmamızı istiyor. Buna "faiz dışı fazla" deniliyor. Bu parayı borçlara ayırdıktan sonra, diğer maaş, yatırım v.b. harcamalarını yapabilirsiniz, ama önce borçlar diyor. Dolayısıyla geri kalan parayla devleti döndürebilmek için devleti küçültmek adına eğitimden sağlığa birçok harcamayı kısmak, birçok kamu görevlisini işten çıkarmak, kamu işçi ve memurunun maaşlarını baskı altına almak, sosyal güvenlik kurumlarının transferlerini kısmak, tarım desteklerini azaltmak gerekiyor. Özetle önümüzdeki üç yıl, IMF'nin gözü hep devlette olacak ve bütün bu budama işlemlerinin yapılıp yapılmadığını kontrol edecek.
- IMF'den gelecek para piyasalara nasıl etki edecek?
-Devlet, IMF'nin söylediği kemer sıkma işlemini becerebilirse, IMF'den gelecek parayla borç servislerini karşılayabilecek, dolayısıyla piyasalardan yüksek faizlerle borçlanma ihtiyacı azalacak, bu da piyasalarda faizlerin düşmesini getirecek, dolara kaçış duracak. Beklenen o ki, faizler ve döviz düşünce iç talep yeniden canlanacak, ekonomi de yeniden canlanacak ve yeniden büyüme dönemine girilecek.
- Bu mümkün mü?
- Bekleyip görmek lazım. Bir kere, beklendiği kadar kamu finansman ihtiyacı azalacak mı? Devlet, söz verdiği operasyonları yapabilecek mi? Hükümet, yeni bir acı reçeteyi uygulayabilecek mi? Böyle bir siyasi irade var mı? Yani evdeki hesaplar çarşıya uyacak mı? (NU)