Haberin Kürtçesi için tıklayın
İnanç Özgürlüğü Girişimi “Türkiye’de Din, İnanç veya İnançsızlık Temelli Nefret Suçları 2022” raporunu yayımladı.
İzleme çalışması kapsamında, Ocak – Aralık 2022 aralığında din, inanç veya inançsızlıkla bağlantılı 36 nefret suçu veya olayı bilgisine ulaşıldı.
İnanç Özgürlüğü Girişimi raporda dünya genelinde, nefret suçlarının yaşanandan az ihbar edildiğini ve raporlandığını belirterek sayıların olayların gerçek boyutunu yansıtmadığını ifade etti.
2022’de, “hedef alınan gruba göre” ulaşılan nefret suçu/olayı bilgisi şöyle:
Türkiye’nin birçok noktasında yaşanan vakalar, tehdit veya tehdit edici davranış mala veya eşyaya zarar verme, ibadet yeri veya mezarlıklara zarar verme, hakaret, kişilere yönelik şiddet içeren saldırı, taciz ve hakaret suçlarını içeriyor.
Hristiyanların maruz kaldığı nefret suçlarının bir kısmında Ermeniler, Süryaniler, Yunanlar gibi etnik kimlikler hedef alındı.
Nefret suçlarının raporlanması veya ihbar edilmesi önündeki temel engeller de şunlar:
Erişilebilen verilere göre, 2022’de yaşanan ve özel bir hassasiyetle ele alınması gereken nefret suçu veya olaylarının çoğunda nefret suçu boyutunun irdelendiği etkili bir hukuki süreç yürütülmediği görülüyor. Cezasızlıkla mücadele için etkili adımlar atılmıyor.
Geçmiş yılların izleme verileriyle birlikte değerlendirildiğinde, en sık karşılaşılan olaylar, mezarlık, ibadet yeri, ev veya okul gibi din veya inanç topluluklarıyla ilişkili mekanlara yönelik saldırılar.
Alevilerle ilişkili mekanların işaretlenmesi uzun süredir gözlemlenen yaygın örüntülerden biri. Ayrıca, din veya inanç topluluklarıyla ilişkili bazı mekânların tekrarlayan bir şekilde hedef alındığı da ortaya çıkan bulgular arasında.
Benzer şekilde, olayların detayları incelendiğinde bazı kişilerin sistematik tehdide veya baskıya maruz kaldığı görülüyor. Olayların sürekliliği, bu suçlara karşı etkili bir uygulama olmadığını gözler önüne seriyor.
Nisan 2021 tarihli İnsan Hakları Eylem Planı önemli hedefler içeriyordu. Ancak, aradan iki yıl geçmesine rağmen bu hedefler yerine getirilmedi ve Türkiye’de nefret suçu mevzuatı hala yetersiz. Dolayısıyla, yetkililer ivedilikle kapsamlı bir mevzuat düzenlemesi ve cezasızlık politikalarıyla mücadele için harekete geçmeli.
Raporda ayrıca kamu yetkilileri, sivil toplum ve din veya inanç topluluklarına yönelik öneriler de yer alıyor. Bu önerilerden öne çıkanlar:
(HA)