İstanbul Üniversitesi “Şantiye” Fakültesi’ne Hoş Geldiniz

İstanbul Üniversitesi’nin iki yıl okuyabildiğim Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) binasında 2014 yılında başlayan restorasyon nedeniyle prefabrik yapıdan mezun oldum. 2014’te fakülteyi kazanan öğrenciler bu yıl mezun olacaklar ancak fakültenin restorasyonu hala devam ediyor.

İstanbul Üniversitesi merkez kampüste, başladığı binada okulu bitiremeyen, dört yıl boyunca inşaatın içinde ya da prefabrikte okuyup oradan mezun olan, Edebiyat Fakültesi’ndeki Hergele Meydanı’nda hiç vakit geçiremeyen onlarca öğrenci var. Üniversitede o kadar yoğun inşaat hali var ki Yapı işleri ve Teknik Daire Başkanlığı adıyla mimar ve mühendislere bina tahsis edilmiş.

SBF'nin ilk prefabrik yapısı

Devam eden ve bitmiş olan restorasyonlar hakkında bilgi almak için gittiğim bu binadan ana kampüsteki rektörlüğün basın ve halkla ilişkiler birimine yönlendirildim. Ancak kapıdaki güvenlik “Durumları biliyorsunuz. Basın masın tehlikeli oluyor” diyerek beni içeri almadı. Kapıdaki telefondan aradığı birim de bilgi almak için dilekçe vermemi istedi.

Üniversitede sorunlar bu kadarla sınırlı değil. Okulda herhangi bir eylem yapıldığında örneğin Fen – Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin hukuk, iktisat ve siyasal bilgiler fakültelerinin olduğu ana kampüse girişleri yasaklanıyor. Prefabrikte kütüphane olmadığı için hukuk ve iktisat fakültelerinin kütüphanelerini kullanan siyasal öğrencileri de böyle “olağanüstü” durumlarda “niyetleri ne olursa olsun” ana kampüse alınmıyorlar.

Kütüphane isteyenlere soruşturma

SBF’nin ana binasında hiç ders alamayan son sınıf öğrencisi Pınar Eren, 2016-2017 döneminde sıklıkla yaşanan fakülteler arası geçiş yasakları nedeniyle sınav dönemlerinde kütüphaneleri kullanamadıklarını söylüyor.

Eren’in verdiği bilgiye göre, durumu konuşmak için SBF’den birkaç öğrenci 29 Mart’ta fakültenin eski dekanı Emrah Cengiz ile görüşmek isteyerek Gülhane Yerleşkesine gitmiş. Cengiz öğrencilerle tek tek görüşmek istemiş fakat öğrenciler toplu halde konuşmak istedikleri için kabul etmemişler.

Gülhane’ye giden beş öğrenci için “dekanın makamına çıkmayarak onun aşağıya inmesini istedikleri” gerekçesiyle açılan bir soruşturma var.

"Derslerden verim alamıyoruz"

Prefabrik sınıf

Öğrencilere ve akademisyenlere verilen son bilgiye göre SBF’deki inşaat Aralık 2017’de bitecek. Eren, her sene böyle duyurular yapıldığını ama bir değişiklik olmadığını söylüyor ve prefabrikte üniversite hayatını anlatıyor:

"Derslerden verim alamıyoruz çünkü amfi şeklinde değil ve dersi anlatan hocanın sesi yeterli şekilde yayılmıyor sınıfa. Arkada oturmak zorunda kaldığımızda sesi duyamıyoruz mesela. Prefabrik olduğu için hem içerinin hem de dışarının gürültüsü sınıfa yansıyor. Bazen bir derste sınıfa sığamadığımız da oluyor.

"Ayrıca prefabrikte üniversitede olmanın bir sonucu olan sosyal ve kültürel hiçbir etkinliği neredeyse yapamıyoruz. Dekanlığa etkinlik için dilekçe yazıp başvuru yaptığımızda çoğu zaman yeterli alan olmadığı gerekçesiyle başvurularımızı kabul etmiyorlar. Bu nedenle etkinliklerimizi dışarıda yapmak zorunda kalıyoruz.

“Kantinimiz, bahçemiz, kütüphanemiz yok”

Şu anki SBF prefabrik yapısı

"Kantinimiz, bahçemiz ve kütüphanemiz de yok. Derse girip çıkıyoruz. Üniversitede zaman geçiremiyoruz. Hocalarla iletişimimiz de dersle sınırlı kalıyor. Onlar da kendilerine ait alanları olmadığı için derslerine gelip gidiyorlar. Bir şey sormak istesek imkanımız yok.

"Eskiden başka fakülteden insanlar Siyasal'a gelip otururlar, vakit geçirirlermiş. Ama şimdi öğrencileri olarak biz bile kendimizi motive edecek hiçbir şey olmadığı için okula gelmekten kaçınıyoruz. Öğrencileri ders dışında okula bağlayan hiçbir şey yok." (TP/NV)