Kayıp Yakınları Devlete "Gözaltında Kaybedilen Kadınları" Sordu
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Cumartesi insanları, Galatasaray Meydanı'nda bu hafta gerçekleştirdikleri oturma eyleminde yetkililere, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün 100. yıldönümü nedeniyle, gözaltında kaybedilen kadınları sordu.
İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyeleri ve Cumartesi anneleri, Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve üç yaşındaki Dilek Serin'in akıbetiyle ilgili yetkililerden açıklama beklediklerini açıkladı.
Tunceli'deki karakolun yakınında kaybedildiler
Tunceli'nin Gökçek Köyü Mirik Mezrası'nda oturan bu kişiler, 23-24 Eylül 1994 günlerinde mezrada gerçekleştirilen askeri operasyon sonucunda Hıdır Işık ve Düzali Serin ile birlikte kaybedildiler.
İHD, operasyonları General Yavuz Ertürk'ün başında bulunduğu Bolu Dağ KomandonTugayı'nın gerçekleştirdiğini açıklayarak, yetkililerden gereğini yapmalarının talep etti.
Kaybedilen üniversite öğrencisi Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Baykal'ın okuduğu açıklamada ailesinin akıbetini sormak için Mirik'e giden Ali Işık'ın cesedinin 8 Ekim 1994'te çıplak ve başı ezilmiş şekilde köy yakınında ve Gökçek Karakolu'nun hemen altında ve görüş mesafesinde bulunduğunu hatırlattı.
TBMM: Örgüt yanlarında götürdü
Her türlü yasal girişimde bulıunan Işık ve Serin Ailelerine bu karakol, "onları biz de görmedik" yanıtını verdi; Cumhuriyet savcısı şikayet dilekçelerini işleme koysa da, Mirik'e gitme gereğini bile duymadı.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, "ağır kayıplar veren örgütün bu iki hane efradını rehin aldıkları ya da ihbar ettikleri düşüncesiyle yanlarında götürdüklerinin değerlendirildiği"ni açıkladı.
Yazar Erdoğan Aydın, siyasetçi Mahmut Alınak,yayıncı Necati Abay ve gazeteci Memik Horuz'un destek vermek için katıldığı eylemde Hanım Tosun, Başbakanı, Cumhurbaşkanı ve diğer yetkilileri, kayıplar konusunda hala adım atmadıkları için eleştirdi.
Eren, Şarlı, Kaçar, Şimşek, Mordeniz nerede?
Eylemde, 1997'de Kulp-Diyarbakır yolunda kaçırılan Zozan Eren,1993'te Tatvan'da gözaltına alınan Hamide Şarlı, 1994'te İstanbul'da gözaltına alınan Lütfiye Kaçar, 1995'te Ankara'da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni Gölbaşı'da gömülü bulunan Ayşenur Şimşek, 1996'da telsizli kişilerce eşiyle gözaltına alınan ve iki yıl sonra Cizre Asri Mezarlığı'nda bulunan Fahriye Mordeniz soruldu.
Ya Kuriş? Ya Şimşek?
Ayrıca, 1998'de Hizbullah örgütünce kaçırılan ve 21 Ocak 2000'de Konya Meram'da bir villanın bodrumunda işkence edildikten sonra gömülen Konca Kuriş de anıldı.
Açıklamada, 1 Mayıs 1995'te Diyarbakır Bismil'de gözaltında alınan Hatice Şimşek, 31 Mart 1998'de İzmir Çeşme'de üç arkadaşıyla birlikte gözaltına alınan Neslihan Uslu ve daha nice insanın akıbetinin ortaya çıkarmayanların suç işledikleri vurgulandı.
"Gözaltında kaybedilen kadınlara ilişkin devlet arşivinde yer alan her türlü belgenin açıklanmasını istiyoruz. Kadınların kaybedilmesinde sorumluluğu bulunan asker, sivil tüm görevlilerin derhal tutuklanarak yargılanmasını istiyoruz." (EÖ)