Kürtçe Savunma Yasağı Yargıtay'dan Döndü
Hakkari'deki Çukurca Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Kürtçe savunma talebi kabul edilmeyen sanığın hakkında verilen hüküm, Yargıtay'ca bozuldu. bianet'e konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Zaten Kürtçe savunma için yasal engel yok, mahkemeler siyasi karar veriyor" dedi.
Türkçeyi iyi bilmediği için savunmasını Kürtçe yapmak isteyen, ancak bu talebi reddedilen S.B., 16 Aralık 2009'da ifadesi alınmadan 17,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Avukat Veysi Dumlu, "savunma hakkının kısıtlandığı" gerekçesiyle Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne temyiz başvurusunda bulundu.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, "sanığın Türkçe bilmediğinin saptanması halinde, ifadelerinin tercüman aracılığıyla alınması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle savunma hakkının kısıtlandığına" işaret ederek, 5320 sayılı yasanın 8/1. Maddesi ile Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMUK) 321. Maddesi uyarınca davanın bozulmasına oy birliğiyle karar verdi.
Yargıtay'ın 1 Temmuz 2010'da bozduğu dosya yeniden mahkemeye gönderildi ve yeniden görülen davada S.B.'nin savunması tercüman aracılığıyla Kürtçe alındı. Duruşma sonucunda S.B.'ye yine 17,5 yıl hapis cezası verildi. Dosya tekrar Yargıtay'a gönderildi.
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) davalarında yargılanan Kürt siyasetçilerin Kürtçe savunma talepleri kabul edilmediğinden, davalarda bir ilerleme sağlanamıyor. Duruşmalardaki Kürtçe konuşmalar da tutanaklara, "Bilinmeyen dil", "Kürtçe olduğu düşünülen dil", "Türkçeden başka bir dilde konuştu" şeklinde geçiriliyor.
"Politik karar veriliyor"
Davalarda Kürtçe savunma talepleriyle ilgili başka benzer kararlar olduğunu da söyleyen Aktar, Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nden çıkan "Sanıklar Türkçe bildiği halde Kürtçe ifade vermek istiyorsa verebilir" ifadesini örnek gösterdi.
Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin, BDP İlçe Başkanı Hüsnü Bulgan ve İl Genel Meclis Başkanı Ferzende Yılmaz'ın "Toplantı ve gösteri kanununa muhalefetten" yargılandığı davada, 21 Aralık 2010'da Kürtçe savunma talebini reddetmişti. Dosyanın yollandığı Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nden "Sanıklar Türkçe bildiği halde Kürtçe ifade vermek istiyorsa verebilir" kararı çıkmıştı. Ancak mahkeme, Ağır Ceza'nın kararını tanımamıştı.
Aktar, sanıkların Türkçe bilip bilmediğine bakılmaksızın verilen bu kararın doğru olduğunu ve Kürtçe savunma önünde de yasal bir engel olmadığını belirtti.
"Mahkeme, sanıkların politik bir gerekçeyle Kürtçe savunma talebinde bulunduğunu ileri sürerek kendisi de politik karar veriyor" diyen Aktar, itirazlarının, mahkemelerin hukuki değil siyasi karar verme eğilimine olduğunun altını çizdi. (AS)