Lokumcu’nun ailesinden “duruşmaya katılmama” çağrısı
“Babamız, aile büyüğümüz, öğretmenimiz, kıymetlimiz Metin Lokumcu'nun öldürülmesinin üzerinden tam 9 yıl 6 ay 20 gün geçti.”
Artvin, Hopa’da öğretmen Metin Lokumcu’nun öldürülmesine dair davayla ilgili açıklama yapan ailesi, dosyanın nakil talebinin ilk duruşmaya 3 gün kala halen belirsiz olduğunu ifade etti.
Metin Lokumcu’nun ailesi ve dostları imzalı açıklamada, bu belirsizliğin katılımı engellemek için olduğu ve pandemi koşulları da düşünülerek duruşmaya katılmama kararı aldıkları belirtildi.
Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek davanın ilk duruşma tarihi 24 Aralık Perşembe olarak ilan edilmiş ancak “güvenlik gerekçesiyle” başka ile nakli istenmişti.
“Dava Hopa’da devam etmeli”
Aile açıklamasında, nakil talebinin halen yanıtlanmadığı ifade edildi:
“‘Adalet Bakanlığından cevap yazısı geldi gelecek’ belirsizliği içinde günler günleri takip etti. Artık duruşmaya 3 gün var. Bu süreçte ne bakanlık ne de mahkemeden bilgi alabildik.
“Gerek davamızın Hopa'dan kaçırılma teşebbüsünün, gerekse 24 Aralık'ta duruşmanın yapılıp yapılmayacağı konusundaki belirsizliğin, tam da bu nedenle, yani Metin Lokumcu'nun sadece ailesi, arkadaşları değil, Metin Lokumcu şahsında bu davanın simgeledikleriyle dayanışma göstermek isteyen tüm dostlarımızın katkısını ve katılımını engellemek için yapıldığını elbette biliyoruz.
“Bu vesileyle ve bir kez daha davanın, hukuk kurallarına da uygun olarak, Metin Lokumcu'nun öldürüldüğü yerde, Hopa'da devam etmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.
“Biliyoruz ki davanın görüleceği yer kesinleşmediği sürece, Hopa'daki duruşmanın bu gerekçeyle doğrudan/hiç başlamadan ertelenmesi kuvvetle muhtemel. Düşündük taşındık, hem salgın günlerinde olduğumuzu ülkenin değişik şehirlerinden gelecek aile büyüklerimizi ve tüm dostlarımızı düşünerek, hem mahkemeye ilişkin bu belirsizlik sonlanmadan, o şehirden bu şehre o mahkemeden bu mahkemeye sürüklenmeye itirazımızın ve bu keyfiliğin/ bu hukuksuzluğun görünür olması için duruşmaya gitmeme kararı aldık.
“9 yıldır, savcılıktan, idari yargıya, Anayasa Mahkemesi'nden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne çalmadığımız kapı, başvurmadığımız hukuki mekanizma bırakmadığımızı bilen dostlarımız, bu duruşma için aldığımız kararın da, adaletin sözde değil gerçekte tecellisi için atılmış bir adım olduğunu bilecek ve anlayacaktır.
“Bizler, hak aramayı Metin hocadan öğrenenler olarak; tüm dostlarımızı çağrımıza kulak vermeye ve 24 Aralık duruşmasına katılmamaya davet ediyoruz.”
TIKLAYIN - Adli Tıp: Lokumcu'nun ölümünde biber gazının etkisi var
Ne olmuştu?
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'de Hopa'da düzenlediği mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda polisin sıktığı biber gazından ve aldığı darbelerden etkilenerek kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetti.
Eylem günü Lokumcu'nun polisin önüne geçip ellerini arkasından bağlayarak, “Hadi al götür, kurtar memleketi” basına yansımıştı.
Olaylarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 70 kişiden 16'sı tutuklanmış, daha sonra bu kişiler serbest bırakılmıştı.
Dönemin başbakanı Erdoğan Lokumcu'nun ölümünün ardından İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde 'Türkiye Hazır Hedef 2023' proje tanıtım toplantısında şunları söyledi: “Tabi bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, kimliğini bilmiyorum, üzerinde durmaya da gereğini duymuyorum kalp krizi sonucu ölmüş.” (AS)