Aralarında Özgür Radyo Genel Yayın Yönetmeni Füsun Erdoğan ve Atılım
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek'in de bulunduğu 23 kişi
bulundukları Tekirdağ, Edirne ve Gebze cezaevlerinden öğleye doğru
getirildikleri için duruşma öğleden sonra başlayabildi.
İlk sözü alan Erdoğan, Gebze Cezaevi'nde 17 Ekim günü ve
ertesinde adli erkek tutukluların, kadın siyasi tutuklulara
yönelik saldırısını anlattı. Erdoğan olay günü adli tutukluların "Verin
onları bize, hepinize tecavüz edeceğiz, teröristler" diye bağırarak
havalandırma kapılarını patlattıklarını ve kadın tutukluların bulunduğu
koridora kadar rahatça gelebildiklerini söyledi. Erdoğan karavana
dağıtımı sırasında gerçekleşen olayda adli tutukluların gardiyanların
bulunduğu mutfağa girerek bıçaklar aldıklarını ve bu bıçak ve cam
parçalarını PKK'lilerin bulunduğu koğuşa attıklarını belirtti. Diğer
siyasi tutukluların koğuşuna da yöneldiklerini ancak engellendiklerini
söyleyen Erdoğan 25 aydır cezaevinde bulunduğuna dikkat çekerek
"Cezaevlerinde can güvenliğimiz yok" dedi ve tahliyesini talep etti.
Daha sonra söz alan Ali Hıdır Polat, Arif Çelebi, Mehmet Ali Polat,
Atılım gazetesi yazarları Çiçek ve Sedat Şenoğlu da savcıyı,
polisin fezlekesine hiçbir şey eklememekle suçlayarak, örgüt
yöneticiliği suçlamasını reddettiler ve tahliyelerini talep ettiler.
Seyfi Polat ise siyasi savunma yaptı ve "Bu anayasal düzene karşı
çıkmak onu yıkmaya çalışmak suç değildir. Onurlu bir yaşam mücadelesi
meşrudur. MLKP'nin yaptığı da budur" dedi.
Gebze Cezaevi'nde 25 aydır tutuklu bulunan ve ayakta durmakta ve
konuşmakta güçlük çeken Hatice Bolat ise cezaevlerinde yaşanan sağlık
sorunlarına dikkat çekti. Denge sorunu yaşadığını ve damaklarında erime
olduğunu söyleyen Bolat "hayati bir mesele olmadığı" gerekçesiyle
hastaneye sevk edilmediğini söyledi, sağlık sorunları nedeniyle
tahliyesini talep etti.
Sanık savunmalarının ardından avukatların savunmalarına geçildi.
Avukat Mihriban Kırdök, mahkeme heyetine 11 Mart 2008 tarihli İstanbul
Emniyet Müdürlüğü'nden gelen bir yazıyı sundu. Kırdök, müvekillerinin
yakalanma tarihi olan 8 Eylül 2006 günü hiçbir ses veya görüntü kaydı
olmamasına dikkat çekerek, bunu İstanbul Emniyet Müdürlüğüne
sorduklarını ve gelen yazıda "6–7–8 Eylül 2006 tarihlerinde izin
verildiği halde İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından teknik takip
yapılmamıştır" yanıtını aldıklarını söyledi.
Müvekillerinin, önceki savunmalarında, 8 Eylül 2006 günü polis
tarafından gözaltına alınarak zorla Aydın Nazilli Ocaklı köyündeki eve
götürüldüklerini ve orda tekrar baskınla topluca yakalanmış izlenimi
verildiğini söyleyen Kırdök, o güne dair bir kaydın olmamasının bu
iddiayı kuvvetlendirdiğini belirtti.
Avukat savunmalarının ardından duruşmaya ara veren Mahkeme Heyeti,
Hatice Bolat'ın sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine karar vererek
duruşmayı 20 Şubat 2009 tarihine erteledi. 5-6 Haziran'da görülen önceki duruşmada 3 kişi tahliye edilmişti.(SÇ/EÜ)