Faruk Çelik'in yerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Ömer Dinçer'in başbakanla ilişkisi Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğu döneme dayanıyor. Uzun zaman danışman, müsteşar ve benzeri görevlerle sahne arkasında politika üreten Dinçer, son seçimlerde milletvekili olarak Meclise girdi.
AKP hakkında açılan kapatma davasında hakkında "siyaset yasağı" istenen milletvekillerinden biri de Dinçer'di. Dinçer'in 1995'te bir toplantıda yaptığı ve "Türkiye'de Cumhuriyet ilkesinin yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerinin İslam'la bütünleşmesinin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum" dediği sunum 2003'te yeniden gündeme gelmişti. Muhalefetin yoğun tepkisine rağmen Dinçer geri adım atmamış, AKP'de Dinçer'in arkasında durmuştu. Savcı, bu durumu iddianamede gerekçe olarak kullandı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın seçildiği 1994'ten 1997'ye kadar İstanbul Büyükşehir belediyesinde, belediye şirketlerinden sorumlu danışmanlık yaptı. Daha sonra Erdoğan hakkında bu şirketlerde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle dava açılacaktı.
1999-2003 arasında Beykent Üniversitesi'nde rektör yardımcısı, dekan, enstitü müdürü olarak çalıştı.
2002'te AKP'nin iktidara gelmesinin ardından 2003'te "kamu yönetiminde yeniden yapılanma"dan sorumlu başbakan başmüşaviri olarak çalışmaya başladı. Aynı yıl müsteşarlığa getirilen Dinçer milletvekili seçildiği 2007'ye kadar bu görevi yürüttü. Dinçer, iki yıla yaklaşan milletvekilliği boyunca yazılı veya sözlü soru önergesi vermedi; iki kanun teklifinin altına imza attı.
Dinçer, 10 Eylül 1956'da Karaman'da doğdu. Erzurum Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Yönetimi ve Politikası Bölümü'nü bitirdi. Yüksek lisans ve doktorasını İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde tamamladı. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalında 1988'de doçent, 1994'te profesör oldu. 1993'te ABD Drexel Üniversitesi'nde misafir araştırmacı olarak çalışmalar yaptı.Dinçer İngilizce biliyor; evli ve üç çocuğu var.
Dinçer kendi sitesinde siyasete yaklaşımını anlatırken amaçları arasında şunları da sıralıyor:
Öte yandan, vizyonunun AKP'ninkiyle uygun olduğunu belirtiyor.
Dinçer, sendikal özgürlüklerin artırıldığı yasal düzenlemeler, iş güvenliği ve denetim, büyük tepkilere rağmen kanunlaşan sosyal güvenlik sisteminin getirdiği hak kayıplarını geri çevirmek, kadın istihdamının hızla ve büyük oranda artırılması gibi taleplerle karşı karşıya.
Hükümetse, ekonomik krizin emekçilerin değil sermayenin sırtına yüklediği yükü hafifletmeye çalışıyor.(EÜ)