Özel Harekatçılara Ağırlaştırılmış Müebbet İstendi

Bingöl’de 14 yıl önce beş özel harekat polisinin öldürdüğü iki kişiyle ilgili yapılan soruşturmada, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı polislerin ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmasını talep etti.

Milliyet gazetesinden Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, Bingöl’ün Genç ilçesinde 17 Nisan 1999’da 19 yaşındaki Mehmet Eliveren ile yeğeni 17 yaşındaki Yılmaz Eliveren öldürüldü.

"Çatışma çıktı" dediler

Savcılığın fezlekesine göre, cinayetten sonra Genç Emniyet Müdürlüğü, savcılığı arayarak, “emniyete sızmaya çalışan teröristlerle çatışma yaşandığını, iki kişinin öldürüldüğünü, cesetlerin bahçede olduğunu” bildirdi.

Yapılan incelemede, gündelik kıyafetler giymiş iki gencin vücudunda mermi ve şarapnel parçaları bulundu. Mehmet Eliveren’in ayağının diz altından koptuğu, Yılmaz Eliveren’in vücudunda ise M-16 ve kaleşnikof mermi girişi bulunduğu saptandı. Ölenlerin üzerinden “kaleşnikof ve bomba çıktığı” kayıt altına alındı. Otopsi de yapılmayan iki kişinin el svapları alınarak silahlarla eşleştirilmedi, atış izi olup olmadığına bakılmadı.

Tutanaklara ise 155’e ihbar geldiği, mezarlıkta yapılan arama sırasında el bombası ile polise saldırıldığı, çatışmanın 20 dakika sürdüğü belirtildi. Tutanakta, 78 gerillaya ait ayakkabı izlerinin saptandığı, büyük bölümünün kaçtığı, iki cesedin ise inceleme için karakol bahçesine getirildiği yazıldı.

İfadesi alınan özel harekatçı M.A., çatışmada ayağından yaralandığını söylerken, tazminat talebinde bulunmadı.

Bekçi ise ölenleri tanıdığını, gerilla olmadıklarını söyledi ancak çatışma çıktığını doğruladı. N.Ö. adlı vatandaş ise mezarlıkta gerilla görmediğini söyledi.

Bu çelişkili ifadelere rağmen dosyayı kapatan savcılık, fezleke hazırlayarak Diyarbakır’a gönderdi. Diyarbakır Savcılığı da “terör suçu işlendiğini ve ölenlerin terörist olduğunu” kayıt altına alarak, takipsizlik kararı verdi.

Eliveren ailesi 14 yıl sonra yeniden savcılığa başvurarak, yakınlarının gerilla olmadığını, polislerce öldürüldüklerini söyledi. Yeniden dosyayı açan Diyarbakır Savcılığı, tanıkları bir kez daha dinledi. Tanıklar amca-yeğenin esnaf olduğunu, dükkanlarını kapatıp kahvede maç izlediklerini, kahveden çıktıktan sonra ise öldürüldüklerini anlattı. Tanıklar, amcanın askeri malzeme satışı yaptığını, yeğeninin ise lise öğrencisi olduğunu anlattı.

Tanıklar, ilçe emniyet amiri A.K.’nin ölen Mehmet Eliveren’i iyi tanıdığını ve dükkanına çay içmeye sıkça geldiğini, bu aileden 800 dolar borç aldığını ancak geri ödemediğini, bu nedenle Mehmet Eliveren’le tartıştıklarını aktardı. Olayın olduğu gece de iki genci aradıklarını ve karakola gittiklerini, emniyet amirinin “hepiniz teröristsiniz” diyerek kimseyi karakola yaklaştırmadığını anlattı. Yılmaz Eliveren’in babası da emniyet amirinin kendisinden borç aldığını, geri ödemeyince tartışma yaşadıklarını anlattı.

PKK’ye ait delil yok

Gizli tanığın anlatımına göre, boş arazide kaleşnikof silahla atış yaparak çatışma süsü veren, silaha darbeler vurarak yıpranmış gibi gösteren komiser, bu silahı da gençlerin yanına bıraktı. Tanık, savcının da olay yerine geldikten sonra olan biteni anladığını ve ölen lise öğrencisinin kravatını göstererek, “Bari şu kravatı alın” dediğini öne sürdü.

Gizli tanık ifadesinde, 1998’de öldürülen 5 PKK’linin silahlarının bir bölümünün kayıtlara sokulmayarak, emniyetin deposuna kaldırıldığını anlattı. Tanık, komiserlerden birinin olaydan 1,5 saat sonra bu silahlar arasından 1 kaleşnikof ve 2 bomba getirilmesini istediğini, silahlar geldikten sonra da çatışma süsü verildiğini aktardı.

Savcılık, bunun üzerine takipsizlik kararını kaldırdı ve hazırladığı fezlekede, maç izledikten sonra bir büfeden sigara alan amca ve yeğenin eve giderken öldürüldüklerini belirtti. 

Fezlekede, polislerin Mehmet ve Yılmaz Eliveren’in kendilerine ateş ettiklerine dair gerçeğe aykırı tutanak tuttukları, ancak ölenlerin PKK’li olduğuna dair hiçbir delil bulunmadığından dolayı operasyonda görev alan özel harekât polisleri K.Ç, M.A, B.G, M.Y ve A.K’nin ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmaları gerektiği ifade edildi.

Fezlekeye göre polisler, borç aldığı aileye parayı geri ödememek için öldürmüşlerdi. (AS)