Uluslararası Basın Enstitüsü (International Press Institute/IPI), Filipinler hükümetinin, 2021 Nobel Barış Ödülü'nü kazanan gazeteci Maria Ressa'nın ödülünü şahsen kabul etmek için 10 Aralık'ta Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenecek törene gitmesini engellemeye çalıştığını duyurdu.
IPI Yürütme Kurulu, bugün Filipinli yetkilileri bu tür kısıtlamaları derhal kaldırmaya ve eleştirel raporları nedeniyle devletin hedef aldığı Ressa aleyhindeki tüm açık davaları düşürmeye çağıran bir bildiri yayınladı.
IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi, "Maria Ressa bir suçlu değil, iktidara gerçeği söyleme cesareti nedeniyle dünya çapında saygı duyulan seçkin bir gazetecidir" dedi:
"Seyahat kısıtlamalarının temeli olan, aleyhindeki uydurma davalar düşürülmeli. Ve Oslo'ya seyahat etmesine izin verilmeli. Maria'nın Nobel Barış Ödülü'nü şahsen almasını engellemek, Filipinler'i tarihin en baskıcı rejimlerinden bazılarının yanına koyuyor. Derhal kaldırılması gereken şok edici bir hareket."
Bildiriye imza veren 22 ülkeden gazeteciler, tüm IPI topluluğunun, Maria Ressa'nın arkasında sıkıca durduğu belirterek, "Ressa ve Dimitry Muratov'un 10 Aralık'ta Oslo'da hak ettikleri Nobel Barış Ödülünü kabul etmelerini izlemek için sabırsızlanıyoruz" dediler.
IPI Yürütme Kurulu, 1935'te Carl von Ossietzky'ten sonra Nobel Barış Ödülü'nün bu yıl çalışan gazetecilere verildiğine dikkat çekerek şöyle dedi:
"Bu uzun kuraklıktan sonra, ödülün, hukukun üstünlüğüne dayalı açık, demokratik ve adil toplumların bir ayağı olarak basın özgürlüğünü koruma mücadelesinde küresel bir örnek oluşturan Ressa'ya verilmesi yerindedir.
Şiddetli çevrimiçi saldırılar ve karalama kampanyaları da dahil olmak üzere kendisine uygulanan muazzam baskıya rağmen bağımsız gazeteciliğe olan bağlılığından geri adım atmayı reddetme konusunda olağanüstü bir cesaret gösterdi.
Maria Ressa, bu yıl Nobel Barış Ödülü'ne de layık görülen değerli meslektaşımız Dimitry Muratov ile birlikte gazetecilik mesleğinin olağanüstü değerli bir temsilcisidir."
Bildiriyi imzalayan gazeteciler, Filipinler'e şu çağrıda bulundular:
Nobel Komitesi, 2021 Nobel Barış Ödülü'nü, "demokrasi ve kalıcı barışın ön koşulu olan ifade özgürlüğünü koruma çabaları"ndan dolayı iki gazeteciye; Maria Ressa ve Dmitry Muratov'a vermişti.
Ressa'nın Filipinler'de, Muratov'un da Rusya'da ifade özgürlüğü için verdikleri cesur mücadeleden dolayı ödüle değer görüldüğünü ifade eden Komite şöyle demişti:
"Aynı zamanda demokrasi ve basın özgürlüğünün giderek daha da olumsuz koşullarla karşı karşıya kaldığı bir dünyada bu ideale sahip çıkan tüm gazetecilerin temsilcileridirler.
"İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü olmadan, zamanımızda başarılı olmak için uluslararası kardeşliği, silahsızlanmayı ve daha iyi bir dünya düzenini başarılı bir şekilde teşvik etmek zor olacaktır. Bu yılki Nobel Barış Ödülü bu nedenle Alfred Nobel'in vasiyetnamesinin hükümlerine sıkı sıkıya bağlıdır."
Maria Ressa aynı zamanda 2021 Hrant Dink Ödülünün de sahibi. "Gazetecilerin tek aracının ışık tutmak" olduğunu vurgulayan Ressa'nın ödül konuşmasının tam metnini okumak için tıklayın.
Maria Ressa hakkındaFilipinli gazeteci Maria Ressa 1963 yılında Manila'da doğdu. Bir yaşındayken babasını kaybetti, on yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne taşındı. Princeton Üniversitesi'nde moleküler biyoloji ve tiyatro alanlarında lisans, İngiliz Dili alanında yüksek lisans derecesi aldı. 1986'da, diktatör Ferdinand Marcos'un devrilmesinin ardından Filipinler'e döndü ve Diliman Üniversitesi'nde politik tiyatro alanında çalışmalar yaptı. 18 yıl boyunca, CNN için araştırmacı muhabir olarak çalıştı ve özellikle Güneydoğu Asya'daki terör olaylarıyla ilgili haberler hazırladı. Manila ve Jakarta'da CNN haber bürosu şefi olarak çalıştı. 2012'de, üç kadın gazeteciyle birlikte, ülkenin yalnızca dijital mecrada yayın yapan en büyük haber sitesi olan, bünyesinde yaklaşık 100 gazetecinin çalıştığı Rappler'ı kurdu. 2015'te, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında söyleşi yaptığı Rodrigo Duterte'ye, 1980'lerde, Davao şehrinin belediye başkanıyken üç kişiyi öldürdüğünü itiraf ettirdi. Rappler'daki çalışma arkadaşlarıyla, Duterte'nin 'uyuşturucuya karşı mücadele'sindeki yargısız infazları ve insan hakları ihlallerini ortaya çıkardı; 2016'da cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından faaliyete geçen 'trol ordusu'nu araştırırken iktidarın baskılarıyla karşılaştı. Çeşitli iddialarla, hakkında 10 kez tutuklama kararı çıkarıldı ve hapis istemiyle yargılandı. İlk sekiz tutuklamadan kefaletle serbest bırakıldı. 2019 yılının Şubat ayında 'siber iftira' suçundan tutuklanması, uluslararası kamuoyunca siyasi bir karar olarak değerlendirildi. Son olarak, geçen Ağustos ayında, Duterte hakkında yaptığı haberler nedeniyle açılan dava mahkeme tarafından reddedildi. Hakkındaki çeşitli davalar hâlen devam ediyor. Kaynak: Hrant Dink Vakfı |
(KÖ)