Samir: Üç Uçlu Diken

"Ben bir kadınım, kadınlar için konuşuyorum ve hazara'yım, yani bir azınlık. Özetle, üç uçlu bir dikenim." diyor.

Adı: Sima Samar

Doğum yeri ve tarihi: Şubat 1957, Afganistan

Mesleği: Doktor, bir Sivil Toplum Kuruluşu (NGO) Yöneticisi

Vatanı: Afganistan

Sürgün vatanı: Pakistan

Ghazani'de doğdu. Bugün 44 yaşında. Pakistan'da Shuhada adını taşıyan küçük bir sivil toplum kuruluşunu yönetiyor. 1989'da Ketta'da kurulan Shuhada, Afgan kadın ve çocuklarına sağlık hizmeti veriyor.

Dr. Samar, okula Lashkargha'da gitti, 1984'de Kabil'de Tıp Fakültesi'ni bitirdi.

Sovyet işgaline uğradıktan sonra Afganistan'ı, terk etti. Pakistan'da mülteci kamplarında doktor olarak çalıştı. 1987'de bir hastane kurdu. Bugün, Shuhada 4 hastane ve 3 kliniğin bağlı olduğu gelişkin bir sağlık kurumu.

Dr. Samar, Afganistan'ın kırsal kesiminde 17,400 öğrencinin (100'ü kız öğrenci) devam ettiği Shuhada okullarını da yönetiyor.

Karşılaştığı onca ölüm tehdidine karşın, Dr. Samar; Taliban'ın, kız çocuklarını okul dışı bırakan eğitim politikasını değerlendirmekten geri kalmıyor. Aslında, ona göre bu sadece bir zaman sorunu.

Onu en çok, yeni kuşak hekimlerin nereden geleceği kaygılandırıyor. Samar, aynı zamanda, yönettiği hastanelerde tıp eğitimi kursları veriyor.

Sorumluluk üstlenerek ilgilendiği konular arasında aile planlaması, hijyen bilgileri vermek ve gıda dağıtımı da var.

Kapı, kapı dolaşarak sağlık sorunlarında çözüm bulmaya çalışan doktorlarla birlikte çalışıyor. "Uluslararası Şeriat ile Yönetilen Ülke Kadınları Ağı"nın üyelerinden biri. Bu ağ, halen 40 ülkede faaliyet sürdürüyor ve Birleşmiş Milletler'deki güçlü seslerden biri.

Dr. Samar, kadınların toplumdan dışlanmasını, kabul etmiyor. Ayrıca kadınların baştan ayağa kapalı çarşaflar giymesine de karşı.

Dini zorunlulukların kadınların temel ihtiyaçlarını engellediğini sıkça dile getiriyor. Samar, bölgedeki kadınların pek çoğunun düzensiz beslenme ve gün ışığından yararlanamama sonucu kemik erimesi hastalığına yakalandığını anlatıyor. "Kara çarşafların altında gün ışığından mahrum kalan kadınların çeşitli hastalıklarla karşı karşıya kalmamaları olanaksız."