Sarraf: Zafer Çağlayan'a Verdiğim Saat ve Piyano Rüşvetti
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İran'a yönelik yaptırımlarının delinmesiyle ilgili New York'taki Manhattan Federal Mahkemesi'nde devam eden "ABD Atilla'ya Karşı" davasında iş insanı Rıza Sarraf yedinci kez tanık kürsüsüne çıktı.
Duruşma, Sarraf'a şu an tek sanık olarak yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın savunma ekibi tarafından çapraz sorgusuyla başladı.
Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming Sarraf'a Gülen ile ilgili sorular yöneltti:
İlk kez Gülen ismi de geçti
Avukat: Gülencileri hiç duydun mu?
Sarraf: Evet. Farklı gruplar bu grup için farklı isimler kullanıyor. Bu yüzden onların siyasi mi, dini mi yoksa bir terör örgütü mü olup olmadığını bilmiyorum.
Fleming, Fethullah Gülen'e yakın isimlerin "bir yeri patlatan teröristler olmadıklarını" söyledi. Sarraf ise "Bu konuda sizinle anlaşmamız mümkün değil çünkü ne yaptıklarını bilmiyorum" dedi.
Fleming tries to get him to agree that Gulenists aren't terrorists in the sense that they don't blow anything up.
— Katie Zavadski (@katiezavadski) 7 Aralık 2017
"There's no way that we could agree on that, ma'am, because I don't know what they do," Zarrab says.
The Daily Beast muhabiri Katie Zavadski "Fleming şimdi de Sarraf'a bazı şirketlerle bağlantısının olup olmadığını soruyor- soruşturmanın nereye gittiğini belli değil" yazdı.
Fleming: Vatandaşlık almak için normal yollardan ilerlemediniz değil mi?
Sarraf: Olağan yollardan ilerledim ve 2000'de başvurdum.
"Türk yetkililerin çoğu gelirimi biliyordu"
Avukat Fleming, Sarraf'a "Hayatınızda çok yalan söylediniz" dedi ve Sarraf'ın az vergi vermek için Türkiye hükümetine de kazancı hakkında yalan söylediğini belirtti.
Sarraf ise cevap olarak "Türk yetkililerin çoğu gelirimin ne kadar olduğunu biliyordu" ifadelerini kullandı.
Fleming: Türk yetkililere yalan söyledin mi?
Sarraf: Bazen...
Fleming: Miami'de FBI tarafından yakalandığında, FBI'a da yalan söyledin mi?
Sarraf: Evet, FBI'a söylediğim yalanlar da oldu.
Tutuklu sanık Mehmet Hakan Atilla'nın avukatlarının çapraz sorguda Sarraf'a yönelttiği bu sorularla amacının, Sarraf'ı itibarsızlaştırarak, jüri üyelerinin gözünde söylediği sözlerin ve verdiği ifadenin inandırıcılığını azaltmak olabileceği belirtiliyor.
Duruşmayı takip eden gazetecilerden Pete Brush'ın tweet'i şöyle:
"Rıza Sarraf İstanbul polisine emniyet şeridini kullanabilmek için yalan söylemediğini söyledi. Sarraf 'Emniyet şeridini kullanmak için yalan söylememe gerek yoktu çünkü zaten istediğim gibi kullanıyordum' dedi."
"Hapisten çıkmak için yalan söylemek zorundasın' demedim"
Q: You spoke to your uncle about how you get out of jail in the United States?
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 7 Aralık 2017
A: That is not correct, ma'am.
Q: You didn't tell him that you have to admit something you haven't done in order to get free?
A: That is not correct, ma'am.
Sarraf'a ABD'de cezaevindeyken yaptığı telefon konuşmalarından birinde, konuştuğu erkeğe "ABD'de hapisten çıkmak için yalan söylemek zorundasın" deyip demediği de soruldu.
Sarraf bunu reddederek 'amcasına böyle bir şey söylemediğini' öne sürdü.
Fleming: Amcanla ABD'de hapishaneden nasıl çıkabileceğini konuştun değil mi?
Sarraf: Bu doğru değil.
Fleming: Ona serbest kalabilmek için yapmadığın bir şey itiraf etmek zorunda olduğunu söylemedin mi?
Sarraf: Bu doğru değil. (Cezaevinden çıkmam) tamamen yaptığımız anlaşma ile oldu. Anlaşmanın tüm temel koşullarını yerine getirmem ve yüzde yüz doğruları söylemem koşuluyla oldu.
Hakan Atilla'nın avukatları, Sarraf'ın cezaevinde yaptığı telefon görüşmelerini kayıtlarını istemiş, kayıtlarda Sarraf'ın telefonda konuştuğu bir erkeğe "ABD'de hapisten çıkmak ya da cezanı azaltmak için yalan söylemek zorundasın" dediği iddia edilmişti. Konuşma kayıtları orijinal dili Azerice'de dinledildi.
"Atilla durumun farkındaydı"
Çapraz sorgusu biten Sarraf'a savcılık makamı tekrar sorular yöneltmeye başladı.
Savcı Sarraf'ın herkese rüşvet vermediğini hatırlattı. Bu kişileri Hakan Aydoğan, Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Mehmet Hakan Atilla olarak sıraladı.
Savcı: ABD'li bir banka yaptığınız işin içinde İran Ulusal Petrol Şirketi'nin olduğunu bilse ne yapardı?
Sarraf: Parayı, gönderen kişinin olduğu yere geri gönderirdi.
Savcı: İşlemi gerçekleştirmezdi, değil mi?
Sarraf onayladı.
Sarraf, Atilla'nın durumun farkında olduğunu ancak yine de onlara ayak uydurduğunu öne sürdü.
"Atilla genel müdürüne haber verdi çünkü biliyordu" dedi.
"Zafer Çağlayan'a verdiğim saat ve piyano rüşvetti"
Sarraf "Bunlar Zafer Çağlayan'a ödenen paralardı" diyerek elindeki delilleri gösterdi.
Sarraf'a göre bunlar, kendisinin İran ticaretinden ödenen "komisyonlardandı."
Savcı: Türk yetkililerine rüşvet verdiniz mi?
Sarraf: Evet
Savcı, Rıza Sarraf'ın Zafer Çağlayan'a verdiği saati sordu.
Savcı: Bu bir rüşvet miydi?
Sarraf: Evet
Savcı, Çağlayan'a alındığı söylenen piyanoyu sordu.
Savcı: Bu bir rüşvet miydi?
Sarraf: Evet.
"Türkiye'de suçlamalardan rüşvetle kurtuldum"
Sarraf, Aralık 2013'te tutuklanmasıyla ilgili de ifade verdi.
Savcı: Bu suçlamalardan nasıl kurtuldunuz?
Sarraf: Ödemeler yaptım ve bunların bir kısmı rüşvetti.
Sarraf'ın sorgulaması tamamlandı
Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre, Sarraf’ın tanık olarak savunma ve savcılık tarafından yapılan sorgulaması yedi oturumda tamamlandı.
Rıza Sarraf, bundan sonraki süreçte, savunma ve savcılık anlaşırsa yeniden tanık olarak dinlenecek. (PT)
Kaynak: BBC Türkçe, Twitter (Manhattan Federal Mahkemesi'nden anlık bildirim yapan muhabirler.)