Sevgililer Günü'ne Feministçe Bakmak

Seneler geçti, 14 Şubatın gelişi beni hala korkutur. Yalnız bir kadın olarak, 'acaba yalnız olduğum için ben de bir sorun mu var' mesajını özümsemek böyle sevinçle kutlanan günlerde pek de zor değil.

Bu tabi ki de doğru değil.

Rahatlıkla, Sevgililer Günü'nün Hallmark tarafından icad edilmiş bir gün olduğunu ve ne yazık ki kendim için özel olan birini hala bulamadığımı söyleyebilirim.

Ama bunun yerine, bugünü bir bütün olarak hayatımdaki tüm özel insanlara, arkadaşlarıma ve aileme sevgimi gösterdiğim gün olarak değerlendiriyorum. Mutlu çiftlerin aşk içindeki görüntülerini hayal edip, evimde saklanmak yerine bu günü kendi günüm yapmak için yıllardır kullandığım bazı fikirlerim işte burada.

* Sevgililer günü kartları ya da hediyeleri hazırlayın. Bu el yapımı işler harika bir 'kendin yap' (do it yourself) eğlencesidir ve paylaşmak istediğim her mesajı kolayca iletmemi sağlar. Bu beğenileri ortaya çıkarmanın eğlenceli ve şakacı yakın arkadaşlarımızla güçlü ilişkiler kurmamızın da kolay bir yoludur.

Ya da yaygın bir şekilde reklamı yapılan Sevgililer Günü'nde, yalnız olmaktan endişe duyan kadın arkadaşlarımızı güçlendirmek amacıyla mesaj vermenin de bir yoludur diyebiliriz. Paylaştığınız sevgi, tabiatı gereği romantik olmak zorunda değildir.

Çoğu insan Sevgililer Günü'nde özel bir kart almaktan mutlu olur, özellikle el yapımıysa. Eğer hediyeniz denizaşırı bir yere gidecekse, dünya çapında bir ulaşım aracı kullanıp, zamanında ulaştığından emin olun.

* Sevgililer Günü'nde bir stand ayarlayıp, hayır işi için bağışlarda bulunabilir, kadın eşitliğini, kadın sağlığını ya da feminist hareketleri dile getirecek bir organizasyon düzenleyebilirsin. Eğer partnerim için bir hediye almak yerine bu parayı bir organizasyona bağışlamak isteseydim bu ne olurdu, diye düşünüyorum: aile planlaması derneklerini, yerel kadın derneklerini, sığınma evlerini desteklemeyi düşünebilirsiniz.

* Eğer aktivist bir yanınız varsa desteklediğiniz bir davayı ele alabilirsiniz, mesela eşcinsel evliliklerinin yasallaşması gibi...

Sevgililer Günü'nde, tüm dünya heteroseksüel çiftlerin aşkını kutlayan reklamlara boğulmuşken, aslında dünya çapında partnerleriyle evlenme hakkı isteyen ne kadar fazla LGBT çiftin olduğunu insanlara gösterebilirsin.

* Herkes yalnız ya da partneriyle güvenli seksin önemine aşina olmalıdır. Bu yıl bilinçliliğin artmasını sağla ve örneğin Sevgililer Günü haftasına denk gelen Ulusal Kondom Günü etkinliklerini destekleyin. Sevgililer Günü kartınızla kondom göndermeyi düşünebilirsiniz. Eğlence anlayışınız bu değilse, AİDS, HIV, STDs için farkındalık oluşturan organizasyonları destekleyebilirsiniz.

* Sevgililer Günü, yalnızca çiftler için değildir. Kendi kendine bir buluşma ayarla. Julia Cameron'un Sanatçının Yolu kitabında tanımladığı sanatçı gününe benzer bir şekilde bu günü kendin için harca. Kırmızı bir şeyler giy, domates ye, parmaklarınla çilek ya da çilekli dondurma ye, kendine eğlenceli ve kırmızı bir şeyler (bilgisayar, gömlek, kırmızı bir gül ve ya Ferrari) al. Ne yaparsan yap özel olmasını sağla, özellikle bekarsan..

Sevgililer Günü, senin sonun olmak zorunda olmadığı gibi feminizmin ölüm haberi de değildir. Unutma ki bu da yılın diğer günleri gibi bir gün ve yalnız olmak da tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil. Senin özel kişin buralarda bir yerde olabilir. Tek başına salınırken, sevdiğin bir gruba elini uzat, uzak bir arkadaşına e-posta ile sevgini hissettir ve kendini şımart.

Bunu hakediyorsun! (ÇT)

* Danielle Brooks'un blog.seattlepi.com'da yayınlanan bu yazısını Duygu Koçoğlu Türkçeye çevirdi.