Sinan Aygül’e saldıran belediye çalışanı emniyete başvurdu, koruma kararı çıkarttı

Bitlis Tatvan’da gazeteci Sinan Aygül’e saldırdıktan sonra “öldürme kastiyle saldırmak” suçlamasıyla tutuklanıp ilk duruşmada tahliye edilen Tatvan Belediyesi çalışanı ve belediye başkanı Mehmet Emin Geylani’nin akrabası Yücel Baysalı koruma kararı çıkarttı.

Aygül’ün kendisini tehdit ettiği iddiasıyla karakola başvuran Baysalı, Tatvan Kaymakamlığının oluru ile Aygül hakkında ikinci bir uzaklaştırma kararı aldırdı.

Karar “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında verildi.

Söz konusu kararda Sinan Aygül  “Şiddet Uygulayan” olarak anılırken Sinan Aygül’e saldıran Baysalı ise “Hakkında Koruyucu Tedbir Kararı Verilen Şiddet Mağduru” yer aldığı görülüyor.

“Belediyede ziyafet vermişler”

Kararı eleştiren Aygül, “herhangi bir saldırı olmadığı gibi bir tehdidin de söz konusu olmadığını” söyledi.

Saldırganların 19 Eylül’de yapılan duruşmada serbest kaldıktan 10 gün sonra tehdit edildikleri iddiasıyla şikâyette bulunduklarını ve şikâyet üzerine açılan adli soruşturma kapsamın hakkında zaten uzaklaştırma kararı verildiğini söyledi.

Yeni verilen idari kararın ‘skandal’ olduğunu söyleyen Aygül, şikâyet konusu hakkında da bilgi verdi.

Kendisine saldıran iki şahıs ile Tatvan Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü İskender Baysalı’nın geçtiğimiz Cumartesi günü, akşam saatlerinde belediyenin ek binasında ziyafet verdikleri bilgisini aldığını ve saat 20.00 sularında ek binaya giderek “Bu şahısların hafta sonu burada ne işi var, suç duyurusunda bulunacağım” diyerek kamera kayıtlarını istediğini anlatan Aygül, daha sonra ek binadan ayrıldığını söyledi.

“İfadem alınmadan karar verilmiş”

Kararda 20.08’de ek binaya gittiği ifade edilen Aygül hakkında 20.21’de şikâyette bulunulduğu anlaşılıyor. Arada geçen 13 dakikada belediyenin ek binasından karakola gitmenin mümkün olmadığına, en az 30 dakika sürdüğünü ifade eden Aygül devamla şunları aktardı:

“…Şahıslarla bir temasım yok, görüşmem yok, tehdit yok, hakaret yok, sadece gittikleri belediye binasından kamera görüntülerini istedim. Çünkü bana saldırdıkları zaman araç veren, yardım eden, beraber hareket eden kişilerle, hafta sonu belediye binasında alem yapıyorlar. Bu haber değeri olan bir durum ve bununla ilgili suç duyurusunda bulunacaktım. Bu yüzden görüntüleri istedim ve o saatte orada nöbetçiden başka kimse yoktu. Ama hafta sonu ifadeleri alınmış, karar verilmiş, Pazartesi günü de kaymakam tarafından onaylanmış. Pazartesi akşam saat 20.00'da aranıp ifadeye çağrıldım. Gece ifademi verdim ve karar orada tebliğ edildi. Yani karar verilirken henüz ifadem alınmamış bile. Kararın verildiği kanun skandal. Saldırganı koruma altına alıp saldırıya uğrayanı kriminalize ederek uzaklaştırmak da ayrı bir skandal.”

(HA)