Temelli: "Seçime Kendi Adayımızla Gireceğiz; Türkiye’nin Adayıyla Gireceğiz"

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bugün partisinin Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Olağanüstü Hal’in (OHAL) iktidarı sürdürmek için araç olarak kullanıldığını söyledi.

24 Haziran Seçimi konusunda ise HDP'nin kendi adayıyla seçimlere gireceğini söyledi. Temelli YSK'nın 550 milyon oy pusulası bastığına dair haberlerin de yorumladı.

Ne yapacaksınız 550 milyon oy pusulasını?

"550 milyon oy pusulası basılmış. Matbaa sahibi Uruguay’da herhalde. Seçim sonuçlarını YSK şöyle açıklarsa şaşırmayın: “AKP’ye çıkan oy 250 milyon”. Ne yapacaksınız 550 milyon oy pusulasını?” 

Yerel seçim güvenliği meclisleri oluşturmalıyız

"Seçim güvenliği konusunu ihmal etmememiz gerekiyor. Bizler yerel seçim güvenliği meclisleri oluşturmalıyız. Tüm halklarımızla mahallelerde seçim güvenliği meclisleri var edelim. Bu meclisler sandıklara sahip çıksın. Hep birlikte oyumuza sahip çıkalım.

"Bu işin şifresi 7/24. 7 gün 24 saat çalışacağız. Işıklarımız sönmeyecek. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi de 24 Haziran’da tamamlayacağız.

Seçimlere kendi adayımızla gireceğiz

"Kendi adayımızla gireceğiz. Emek ve demokrasi güçlerinin sesi olacağız. Türkiye’nin adayı ile gireceğiz. Türkiye partisi olduğumuz için Türkiye adayı ile gireceğiz.

7 Haziran’dan çok daha güçlü bir şekilde parlamentoda olacağız. HDP Parlamento’da güçlendikçe Türkiye’nin demokrasi mücadelesi güçlenecek.

"OHAL'i işverenler için uzatıyorlar"

İçinden geçilen döneme benzer bir dönemin 12 Eylül 1980 askeri darbesinden beri yaşanmadığını belirten Temelli, OHAL’in en büyük mağdurunun emekçiler olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:

“OHAL rejimi 21 aydır sürüyor. Üç ay daha uzatıldı. Geçenlerde AKP Genel Başkanı işverenlere, ‘Daha ne istiyorsunuz, sizin için OHAL’i uzatıyoruz’ dedi. ‘İşçilerin grev yapmalarına engel oluyoruz; nankörlük yapmayın’ diyor. OHAL’in en büyük mağdurları işçiler ve emekçilerdir. Kuralsız çalışmanın en ciddi boyutlara ulaştığı dönemi yaşadı işçiler. Bu kuralsız çalışma, düşük ücreti, iş cinayetlerini beraberinde getiriyor.”

“İktisadi kriz erken seçim kararı aldırdı”

İktisadi krizin erken seçim kararı alınmasına neden olduğunu ve 2017’de gerçekleştirilen yüksek büyümenin yüksek bir maliyeti olduğunu belirten Temelli, “7.4 büyümeyi konuşuyorlar. Karşılığında yaşanan iktisadi kriz 24 Haziran seçim kararını aldırdı. Bu büyümenin o denli yüksek maliyeti var ki, bu maliyeti yoksul halka yansıtıyorlar. Bu maliyetin göstergeleri işsizlik, enflasyon ve zamlar” dedi.

Erdoğan’a “O altınlar da dövizle alınıyor”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün Grup konuşmasında, “altını belirleyici hale getirme” konusunda söylediklerine de değinen Temelli, “Altını oğluna takılan çeyrek altın sanıyor, o altınlar da dövizle alınıyor. Senin paranla sakız alamazsın İngiltere’de. Ne yapacaksın, altını neyle alacaksın? Bir akıl yitimi ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı?

“Kürtlere ayrımcılığın referansı 1915’dir”

1915 Ermeni Soykırımı’nın başlangıcı açısından tarihi bir gün olarak kabul edilen 24 Nisan’la ilgili bir açıklama da yapan Temelli, “Bundan tam 103 yıl önce 1915’te siyasetçi, gazeteci, sanatçı ve aydınlar sırf Ermeni oldukları için, Çankırı ve Ayaş’a sürüldüler ve sonra da katledildiler” dedi. Ermeni Soykırımı’nın 103 yıldır inkâr edildiğine işaret eden Temelli, “Bu soykırımcı gelenek sürdükçe bu ülkede nefret söylemi de, ayrımcılık da devam edecek. Bugün Kürtlere karşı uygulanan ayrımcılığın referansı 1915 Ermeni Katliamı’dır. Biz bununla yüzleşmezsek, bu topraklarda ve bu Meclis’te yüzleşmezsek, bu yara hiçbir zaman kapanmayacak” dedi.

“Yalan bunların içine yuva yapmış”

Başbakan Binali Yıldırım’ın dün TMBB Genel Kurulu’nda “yalan” konusunda söylediklerine değinen Temelli şunları söyledi:

“Başbakanlık’ta görevli arkadaş Binali Yıldırım demiş ki, ‘Ben yalan konusunda çok titizim.’ Ardından şunu demiş: ‘Ben gözümün içine baka baka yalan söyleyenlere müsamaha göstermem.’ Sen nereye bakıyorsun? Senin gözünün içine baka baka ‘Erken seçim yok’ demişti. Bekliyoruz bakalım nasıl bir müsamaha anlayışına sahip… Evet, yalan bunların içine yuva yapmış. Yalansız günleri yok. Bir söylediklerini ertesi gün hiç yüzleri kızarmadan inkâr ediyorlar. ‘Erken seçim vatan hainliğidir’ dediler, şimdi erken seçimi övüyorlar. Şimdi gidip bunu söylesek, ‘Ben onun gözünün içine bakmadım’ der.” (ŞA)