TPD'den Yurt Yangınından Etkilenenlere Ruh Sağlığı Hizmeti

Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Kadın Ruh Sağlığı Bilimsel Çalışma Birimi, Adana’nın Aladağ ilçesinde 11 kız çocuğu ve bir eğitmenin hayatını kaybettiği yurt yangının ardından bir açıklama yaparak olaydan etkilenenlere ve ailelerine gönüllü olarak ruh sağlığı hizmeti vermeye hazır olduklarını söyledi.

Dernek “Kırsal bölgelerde daha yoğun gözlendiği üzere, başta kız çocuklarının eğitime erişimi ve barınması bazı tarikatlar ya da cemaatlerce değil, devlet tarafından sağlanmalıdır. Ülkemizde doğan her çocuğun eşit eğitim alma hakkı, aynı zamanda temel bir sağlık hakkıdır” dedi.

Geçen sene Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yine bir Kuran Kursu yangınında altı erkek çocuğun öldüğünü, 2008’de ise Konya’da bir Kuran Kursunda çıkan yangında 18 kız çocuğunun öldüğünü hatırlatan TPD, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Yangın merdiveninin hiç bulunmaması ya da çeşitli bahanelerle, “Yurda erkek alırsınız” vb. çağdışı, ataerkil söylemlerle kilitli/kapalı tutulması, kız çocuklarına yönelik cinsiyetçi ayrımcı, baskıcı, değersizleştirici bir zihniyetin ürünüdür. Ayrıca son bir yılda basına da yansıyan, çeşitli yurtlarda barınan çocukların cinsel istismarı da bu yerlerin denetimindeki ciddi eksikliğin bir başka vahim göstergesidir.

“Ülkemizde tüzel kişiler ve şahısların ilköğretim çağındaki çocukları barındıramayacakları; 5661 sayılı yasa, 652 sayılı KHK ile yasal olarak düzenlenmesine rağmen, bu yurtlar endişe verici bir biçimde varlıklarını sürdürmekte, sayılarını artırmaktadır. Bu yangınlardan sonra çocukların ailelerine sorulduğunda, eğitim almaları için çocuklarını gönderebilecekleri başka bir seçeneklerinin olmadığını söylemişlerdir. Köylerinde okul olmadığını ve ücretsiz ulaşabilecekleri tek seçeneğin bu yurtlar olduğunu söyleyen acılı ailelerin çığlıkları hala kulaklarımızdadır.

“Devletin çocuklarla ilgili sorumluluğu; yaşanan ihmalleri, cinayetleri sansürlemek, üstünü örtmek olmamalıdır. Yaşananları konuşmak, sorunlara salt teknik anlamda değil, farklı yönleriyle kalıcı çözümler üretmek için de şarttır.

“Bu nedenlerle belirtmek isteriz ki;

“Ülkemizde doğan her çocuğun eşit eğitim alma hakkı, aynı zamanda temel bir sağlık hakkıdır.

“Devletimizin kız çocuklarının okumasını uzun süredir teşvik eden, şartlı nakit transferi gibi politikalarını destekliyoruz.

“Kırsal bölgelerde daha yoğun gözlendiği üzere, başta kız çocuklarının eğitime erişimi ve barınması bazı tarikatlar ya da cemaatlerce değil, devlet tarafından sağlanmalıdır.

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın yerleştirmeye çalıştığı taşımalı eğitim sistemi, çocukların aile yuvalarından ayrılmadan eğitime ulaşmalarına aracılık edebilir. Ancak bu yöntemin; ulaşım engelleri gibi pek çok olumsuz yanı akılda tutularak, köy okullarının yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.

“Mevcut yasal düzenlemeye uyularak, çocukları barındıran tüzel kişilerin ve şahısların açtığı yurtlar kapatılmalı ve devlet tarafından devir alınmalıdır.

“Her çocuğun eşit, ücretsiz, kaliteli yaygın eğitime ulaşma hakkının sorumlusu ve sağlayıcısı olan devletimizin kısa zamanda eksiksiz şekilde görevini yerine getirmesini talep ediyoruz.

“Yakınlarını kaybeden ailelere baş sağlığı diliyoruz. Olaydan doğrudan etkilenen kişilere ve ailelerine ruh sağlığı hizmeti vermek üzere derneğimiz psikososyal destek ve dayanışma ağı gönüllü olarak göreve hazırdır.” (ÇT)