Turistik Avcılık Tartışması: Hayvanları Öldürerek Korumak

ABD, Idaho'lu muhasebeci Sabrina Corgatelli, geçtiğimiz hafta boyunca Güney Afrika'nın Krueger Ulusal Parkı'nda öldürdüğü vahşi hayvanların fotoğraflarını Facebook ve Instagram hesaplarından paylaştı. Bu fotoğraflar sosyal ve uluslararası medyada çok güçlü tepkilere yol açtı.

Ulusal parklar giderlerini karşılamak için paralı avdan gelir etmeye yoluna gidiyor, turistik avcılar kendilerini "doğayı seviyor ve koruyoruz" diyerek savunuyor; ortaya milyon dolarlık yeni bir endüstri çıkıyor ve sonuçta hayvanlar katlediliyor.

NBC kanalının Today Show programında konuşan Corgatelli, kendisini şöyle savundu: “Hayvanla bir bağ kuruyorsunuz, onları öldürüyor olmamız onlara saygı duymadığımız anlamına gelmez.” Corgatelli bununla da yetinmeyip öldürdüğü zürafa fotoğrafının altında “sevdiğim şeyi yapıyorum" yorumunu paylaştı.

"Öldürüyor olmam saygı duymadığım anlamına gelmez"

Sabrina Cortagelli, pazartesi günü NBC'de yaptığı konuşmada "Soğukkanlı katiller gibi görülüyoruz ama durum öyle değil. Hayvanla bir bağlantı kuruyorsunuz, onları öldürüyor olmanız onlara saygı duymadığınız anlamına gelmez" demişti. Instagram hesabında ise Afrika'da öldürmüş olduğu ilk hayvan olan zürafa fotoğrafının ardından ekibiyle beraber avlamış oldukları hayvanların fotoğraflarını görmek mümkün.

Bu hayvanlar arasında Dünya Korunma Birliği (IUCN) tarafından "Korunmaya Muhtaç Hayvan" kategorisinde kırmızı listeye alınmış afrika antilobu ile nesli tükenmekte olan bir afrika domuzu da yer alıyor. Bu fotoğrafları da "(afrika antilopu) en sevdiğim hayvanlardan biri. Burada olduğum için çok şanslıyım" ve "Bugün dev gibi bir afrika domuzu öldürdük. Ne kadar eğlenceli!" yorumlarıyla paylaşan Sabrina Cortagelli'nin facebook hesabına ise erişilemiyor.

"Koruma" ve "avlama"

Ekonomiye ve getirdiği gelirle ekoturizmin geliştirilmesine ve vahşi hayatın korunmasına kaynak sağladığı savunulan av turizmi, Afrika'da Zimbabwe, Namibya ve Güney Afrika dahil 23 ülkede yaygın olarak yapılıyor.

“Hatıra Amaçlı Avcılık” olarak da anılan ve “spor amaçlı” yapıldığı savunulan bu av türüne getirilen kısıtlamaların artırılması için doğa aktivistlerinin hükümetlere yaptığı baskılar genelde sonuçsuz kalıyor. ABC News'a konuşan Av Sporu uzmanı Peter Lafontaine, bu avcılık "sporu"nun en çok Zimbabwe, Güney Afrika, Botswana, Namibya ve Kenya'ya kazandırdığını belirtirken genelde zengin kesimden ve ABD'den gelen avcıların, fil, buffalo, su aygırı gibi hayvanları öldürebilmek, diş, kemik gibi "hatıralar" geri getirebilmek için aracı şirketlere ve devlete onbinlerce dolar ödediklerini söyledi.

Aslan Cecil'in ardından

1 Temmuz 2015 günü ABD Minnesota'dan Peter Walter, Oxford Üniversitesi tarafından takip edilen Cecil isimli 13 yaşındaki aslanı Zimbabwe Hwange Ulusal Parkı'nda öldürmüştü. Afrika’nın yaşayan en ünlü aslanını öldürmek için 55.000 euro ödeyen Walter, avın yasal olduğuna inanmış olduğunu ve Cecil'ı öldürdüğü için üzgün olduğunu söylemişti. Cecil'ın öldürülmesi ardından internette Zimbabwe hükümetine nesli tükenmekte olan hayvanları öldürme izni vermemesi için bir imza kampanyası başlatılmış, dilekçe 265 bin kişi tarafından imzalanmıştı.

Toplanan imzaların ve dünya kamuoyunun gösterdiği tepkinin ardından 1 Ağustos'ta Zimbabwe vahşi yaşam otoriteleri, Hwange Ulusal Parkı'nda aslan, leopar ve fil avının yasaklandığını ilan etmişti. Ok ve yayla avcılık da ulusal parklar ve vahşi hayat denetim birimi müdürünün onayı dışında yasaklanmıştı.

Ülkede hala yasal olan "hatıra avcılığı"na sınırlar getiren kota sistemi ise incelemeye alınmış bulunuyor.

Kurt Asena'nın hikayesi

Türkiye'de 2013 yılında ise üzerine ilk defa uydu vericili çip yerleştirilmiş kurt Asena, avcılar tarafından öldürülmüştü. KuzeyDoğa Derneği'nin "Büyük Etoburların Araştırılması" Projesi kapsamında Utah, Zagreb, Kafkas ve Zürih Üniversitelerinin işbirliği ile yürütülen proje için seçilen kurt Asena, Haziran 2013'ten itibaren 5.5 ay boyunca takip edilmişti ve bu süre içinde 1934 kilometre kat etmişti.

Asena avcılarla karşılaşana kadar dolaştığı süre boyunca GPS/GSM çipinin gönderdiği veriler sayesinde vahşi hayvanların yaşam alanları hakkında detaylı bilgi sahibi olunabilmişti.

Havayolları av "ganimetlerini" taşımayacak

United, Delta ve American Havayolları şirketleri dünya medyasında geniş yankı bulan iki olayın ardından filldişi, post gibi avlanmış vahşi hayvanların hatıra amaçlı kullanılan parçalarının taşımayacaklarını duyurdu.

Türkiye'de de tartışılmıştı

Avcıların hayvan katliamı konusu Türkiye'de de gündeme gelen konulardan. 2004 yılında ise gazeteci Ufuk Güldemir'in Rusya'da bir av sırasında "ayda üç-dört köylüyü birden yiyebilen"  bir Kamçatka ayısını vurduğu yazısı ve kullandığı "Aleg’le beraber ayıyı yüzerken, balık kokan bu muhteşem hayvanı okşuyorum. Ellerimi etlerine sürüyorum. Yağını kokluyorum, kokusunu içime çekiyorum. Ya bir gören olsa ayıyı kokladığımı? Avcı niye avlar bu kadar muhteşem bir hayvanı? İyi soru... Ama iyi bir cevap da var: Bir tek çirkinleri mi avlayacağız? Penisinin içinde kemik olan tek canlı, ayı. Kemiğin topuzu gümüş kaplanarak içki karıştırıcısı yapılıyor. Ellerimle penisini açıp kemiğini çıkarıyorum. Bir karış uzunluğunda kalem gibi bir kemik" ifadeleri ve tepki çekmiş kamuoyunda tartışmalara sebep olmuştu. (İK/HK)

Derleyen: İdil Kafescioğlu

Kaynaklar: africanwildlifeconservationfund.org, businessinsider.com, abcnews.go.com, theguardian.com