Uluslararası hak örgütlerinden “Korur-Fincancı’ya özgürlük” çağrısı

Uluslararası hekim ve insan hakları örgütleri, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı'nın yarın (23 Aralık) görülecek ilk duruşması öncesi bir açıklama yayınlayarak Korur-Fincancı'nın bir an önce serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Dünya Tabipleri Birliği, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, İnsan Hakları için Doktorlar, The Redress Trust, Danimarka İşkenceye Karşı Enstitüsü ve İşkence Mağdurları için Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi, 27 Ekim'den bu yana tutuklu olan Şebnem Korur-Fincancı'nın yarınki duruşmada serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

Korur-Fincancı'nın Türkiye'nin ve dünyanın en önde gelen adli tıp uzmanlarından biri olduğunun altını çizen açıklamada, yarınki duruşmada Korur-Fincancı'nın özgürlüğüne kavuşmasının, insan hakları savunuculuğu için de olumlu bir anlam ifade edeceği kaydedildi.

Hekim ve insan hakları örgütlerinin temsilcilerinin Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı hakkında yaptığı açıklamalar şöyle:

"Keyfi ve kasıtlı bir stratejinin parçası"

İnsan Hakları İçin Doktorlar Savunuculuk ve Politika Direktörü Erika Dailey:

"Türk mahkemesi, yarınki duruşmada yalnızca Şebnem Korur-Fincancı için değil her yerdeki insan hakları savunucuları için korkunç bir yanlışı düzeltebilir. Korur-Fincancı önde gelen bir adli tıp hekimidir ve hayatının büyük bir kısmını Türkiye'de ve dünyada işkence ve kötü muamele ile mücadeleye adamıştır. Şimdi ise bu şüpheli suçlamaların düşürüleceği ve Korur-Fincancı'nın derhal ve koşulsuz bir şekilde serbest bırakılacağı adil bir duruşma çağrısında bulunuyoruz."

İnsan Hakları İçin Doktorlar'dan tıp doktoru Michele Heisler:

"Dr. Korur-Fincancı, sadece sağlık ve insan haklarının korunması için sesini yükselttiği için son yıllarda zulmedilen Türk hekimlerden biri.

"Türk hükümetinin baskısının bir kısmı da ülkedeki hekimlerin yaklaşık yüzde 60'ını temsil eden bağımsız Türk Tabipleri Birliği'ni yargı eliyle özerk liderlik rolünden uzaklaştırma amacı taşıyor. Her yerdeki sağlık uzmanları Türkiye'de kuşatılmış meslektaşlarına yardım etmek için destek olmalı."

Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi Genel Sekreteri Lisa Henry:

"Korur-Fincancı'nın tutuklanması iktidarın keyfi ve kasıtlı olarak uyguladığı bir stratejinin parçası. Korur-Fincancı'nın üzerindeki baskı, ifade hürriyetine ve insan haklarına uygulanan baskının daha da arttığını gösteriyor."

Ne olmuştu?

Medya Haber'e konuşan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı, TSK'nın askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin görüntüleri incelediğini belirtti: "Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz."

Bağımsız heyetlerin bölgede inceleme yapmasının uluslararası sözleşmeler gereği zorunlu olduğunu belirten Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı, "Uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi kapsamında böyle bir iddia ortaya çıktığında nasıl bir araştırma yapılacağı da Minnesota Protokolü'nün ilkelerinin ele alınması gerekiyor" dedi.

Korur-Fincancı bu açıklamalarının ardından iktidara yakın medya kuruluşlarınca hedef gösterildi. Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Savunma Bakanı Hulusi Akar da kimyasal silah iddialarını yalanlayan açıklamalar yaptı.

Ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı hakkında "Terör Örgütü Propagandası Yapmak", "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlamalarından soruşturma başlattığını açıkladı.

Korur-Fincancı'nın soruşturma kapsamında ifade vermesi bekleniyordu. Fakat 26 Ekim'de polisin evine yaptığı baskınla gözaltına alındı ve Ankara'ya götürüldü. Şebnem Korur-Fincancı, 27 Ekim'de "örgüt propagandası" suçlamasıyla tutuklandı.

İddianamede ne var?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırlanan iddianamede, Korur- Fincancı'nın "basın yoluyla örgüt propagandası" yaptığı (Terörle Mücadele Kanunu 7/2) iddiasıyla üst sınırdan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede, Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 20 Ekim 2022 tarihinde Korur- Fincancı hakkında "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğu ve adli soruşturma başlatıldığı ifade edildi.

Korur-Fincancı'nın "kimyasal silah kullanılması" iddialarına ilişkin bilimsel değerlendirme yaptığı Medya Haber TV'nin "PKK ile irtibatlı olduğu" belirtildi.

Ayrıca iddianamede, Korur- Fincancı'nın "videoyu izleyerek" yaptığı bilimsel değerlendirmenin "kuvvetli bir suç unsuru teşkil ettiği" iddia edildi.

İddianame daha sonra Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Yetkisizlik kararı veren Mahkeme, dosyayı İstanbul'a gönderdi. Dosyayı kabul eden İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Aralık'a duruşma günü verdi.

(SD)