Vuslat Öğretmen Eski Evlilik Mağduru

"Kocamla tanıştığımızda o Hukuk Fakültesi'nde 2. sınıfta öğrenci, ben ise yedi yıllık öğretmendim. O okuyor, ben çalışıyordum. Kısacası onu okuttum, avukat çıkardım." diyor Vuslat.

Başlarda her şey iyi iken değişiklikler başlıyor. Sözlü hakaretler dayağa kadar tırmanıyor. Vuslat, "evleneli 15 yıl olmuştu, bir kızımız (11) vardı. Şiddete rağmen boşanmayı düşünmedim" diyor.

Vuslat öğretmen: Kocamı ben okuttum

Kocasından gelen boşanma talebine sonunda boyun eğen Vuslat D., çirkinliklerin de o zaman başladığını söylüyor.

"Boşanma gündeme geldiğinde nafaka ve malların bölüşümü de gündeme geldi. Yasa çıktığında noterden 'sözleşme' yapmayı önerdiğimde 'bana güvenmiyor musun' demişti, yapmamıştık. Şimdi iki evimiz, yazlığımız ve arabamızı kendinin sayıyor, emeğimi görmezden geliyor. Hepsi üzerine olduğu içinde nafaka ödeyip, evlerin hepsini almak istiyor. Kendisi avukat. Şimdi ne yapmalıyım?"

Yasa, evliliklerde "Güven" sorunu yarattı

4722 sayılı "Yeni Medeni Kanun" daki değişiklikler, bir tek Vuslat D.'nin sorunu değil.

Yeni yasanın ilk olumsuz yanı eşlerin ortak mallara katılımına ilişkin noterden yapılacak sözleşme idi. İşleyen süreç de zaten bir çok evliliği "güven" sorunuyla karşı karşıya bıraktı. Bu nedenle noterden sözleşme yapanların azlığı, yasanın tartışılmasını getirdi, hala da tartışma sürüyor.

Yasanın ikinci olumsuzluğu da, yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002'den önceki evlilikleri kapsamıyor oluşu. Bir çok kadını mağdur eden bu durum, yasa değiştirilirken, TBMM'deki erkek milletvekili ağırlığına bağlanıyordu.

Sözde noterden yapılacak sözleşme, yasadaki bu haksızlığın giderilmesine yönelik bir girişimdi ama, kadınların mağduriyeti sürüyordu.

Tek mağdur Vuslat değil

Vuslat D., yeni Medeni Kanunun 218. maddesinin getirdiği "Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi"nden yasa çıktığı sıralarda yararlanamıyor. Kocasıyla noterden "Mal rejimi sözleşmesi" yapmadığından şimdi zor durumda. Zira yasa, yürürlüğe girdiği tarihten geçerli olmak üzere, evlilik süresince edinilmiş malların eşit paylaşımını öngörüyor.

Mallar kimin üzerine kayıtlı olursa olsun; ister boşanma ister ölüm halinde, eşit mal paylaşım söz konusu. Evliliğin sona ermesi halinde, eğer "mal rejimi sözleşmesi" yapılmamışsa, "eski evli - yeni evli"sorunu başlıyor.

Ekşioğlu: Beş yıllık hukuk mücadelem var

Kadın Adayları Değerlendirme ve Eğitme Derneği (KA.DER) Başkanı Seyhan Ekşioğlu, "bu sorun bir çok kadını mağdur etti. Yasal mücadelemiz eski-yeni evli ayrımının kalkması yolunda sürüyor" dedi.

"Kartal 2. Aile Mahkemesi'nde görülen boşanma davam, bu nedenle 'Anayasaya aykırılık' gerekçesiyle Anayasa mahkemesine gönderildi. Yasa, Anayasa'nın 10.ve 90. maddeleriyle Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırıdır."

Eski kanun da mal ayrılığı vardı

Ekşioğlu, Kanun'un yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002'den önce evlenenlere karşı ayrımcılık yapıldığı kanısında. "Bu değişiklik kadınlar için çok önemli. Ama 1 Ocak 2002 tarihinden sonra evlenenler için uygulanıyor."

Eski Medeni Kanun da karı koca arasında mal ayrılığı rejimi olduğunu belirtiyor Ekşioğlu. "Boşanmada tapular, banka hesabı kimin adına ise mallar o tarafta kalıyor, kadınlar beş parasız ve çocuklarla evden dışarıya atılıyordu." (AD/EÖ)