Yapay zekâ araştırmalarına ara vermek gerekiyor mu?
Aralarında Elon Musk, Yuval Noah Harari ve Steve Wozniak'ın da bulunduğu binden fazla teknoloji ve araştırma uzmanı, açık bir mektup kaleme alarak yapay zekânın barındırdığı "büyük riskler" hakkında uyarıda bulundu. Uzmanlar, geliştirme çalışmalarına ara verilmesini ve güvenlik standartlarının oluşturulmasını istiyor.
"İnsanlık için büyük risk"
Uzmanlar, tüm yapay zekâ laboratuvarlarını OpenAl'ın yeni çıkardığı GPT-4 modelinden daha güçlü yapay zekâ sistemlerinin eğitimine en az 6 ay ara vermeye çağırdı. Mektupta insanla rekabet eden zekâya sahip yapay zekâ sistemlerinin toplum ve insanlık için büyük riskler oluşturabileceği vurgulandı.
eurotopics'in haberine göre, yorumcular, teknolojik ilerlemenin durdurulup durdurulamayacağını ve buna gerçekten ihtiyaç olup olmadığını tartışıyor.
Irish Independent: Irkçılığı artırabilir
İrlanda'nın en büyük günlük gazetesi Irish Independent, yeni bir yaklaşım geliştirilmesini istiyor: "Makine öğrenimi, iyisiyle kötüsüyle geleceğimizi radikal bir şekilde baştan şekillendirecek. Tıpkı bir nesil önce internetin yaptığı gibi. Bu değişiklikler, internette gerçekleşen ısınma egzersizleri gibi görülecek. Yapay zekâ, sivil özgürlükleri yok sayarak ve ırkçılığı ve eşitsizlikleri pekiştirerek, insani yanlışlarımızı artırma becerisine sahip. Yapay zekâ sistemlerinde daha fazla şeffaflık sağlayan kurallar ve araçlar geliştirmenin vakti."
Les Echos: Sorumluluk taşıyan bir teknoloji olmalı
Ekonomist Julien Serre, Paris merkezli ekonomi gazetesi Les Echos'da yapay zekâya yaklaşımın derhal iyileştirilmesi gerektiğini söylüyor: "Yeni kurumlar tesis edilmesini teşvik etmeliyiz. Bu kurumların, tüm sosyal ağları kaplayan ve demokrasimizi tehlikeye atan korkunç dezenformasyon selinin üstesinden gelecek yetkili ve meşru birimlerden oluşmalı. Önceliğimiz, rekabetçi olduğu kadar sorumluluk da taşıyan bir teknolojiyi desteklemek olmalı."
La Stampa: 'Ah, pardon' diyemezsiniz
İtalya'nın La Stampa gazetesine göre, hatalar biraz geç anlaşıldı: "Kuşağımızın en parlak zihinleri birdenbire meseleye uyandılar; muhtemelen beyaz şişme montlu Papa görselini gerçek sandılar ve kendilerine, benim gibi bir zekâ bile bunlara kanıyorsa, endişelenmeye başlamanın vakti gelmiş midir, diye sordular. Asıl mesele şu: İlerlemenin önüne geçilebilir mi? Ahlaki şüpheler, iş olup bittikten sonra değil, önce dile getirilmeli: Nükleer bir silahı kurcalayıp, elinizden düşürünce de 'ah, pardon' diyemezsiniz."
L'Opinion: Cesaretimizi kaybetmemeliyiz
Fransa merkezli L'Opinion gazetesine göre, şu an asıl ihtiyaç duyulan şey ara vermek değil: "İhtiyaç duyulan şeyin ara vermekten ziyade ivme kazanmak olduğu ortada. Evet, üretken yapay zekânın sunduğu imkânlar yeni bir alan sunuyor. Ancak, bu yeni Vahşi Batı öncülerinin karşısına engeller çıkarmak yerine, bırakalım rekabet kendi yolunu bulsun ve düzenleyici taraflar bu yolun sınırlarını çizsin. Yapay zekâ meselesinde cesaretimizi kaybetmemeliyiz."
Delo: Asıl tehlike insan
Slovenya merkezli Delo gazetesi için yazan bilişim uzmanı Saša Prešern, dijital devrimin daha güzel bir yaşama katkıda bulunabileceğini yazıyor: "İnsanlığın varlığına yönelik yegâne tehdit insandır, teknoloji değil. Belli ki insanlar bunu 'yapamazken', siyasetçiler yapay zekâ sayesinde savaşları durdurabileceklerini ya da önleyebileceklerini ne zaman idrak edecekler? Siyasetçiler birbirlerini dinlemiyor. Yanlışları ve provokasyonları bütün dünyayı etkiliyor. Yapay zekâ, veri ve aklın sunacağı yardımların, kendilerine ne denli faydası dokunacağını bilmiyorlar. Daha yeni tanışmış olsak da dostum ChatGPT'yi militan siyasetçilerden daha akıllı buluyorum."
(NT)