AB, Kıbrısta Çözümsüzlük ve HADEP
"Ben senin yüzüne 2004 sonundan önce bakmayacağım, her siyasî eksiğini kendi başına tamamlayıp geleceksin" derken aslında "Nasıl olsa bunlar statükocularla biz olmadan tek başlarına mücadele edemez, siyasî kriterde uyum sağlayamaz böylece ilişkilerin kopması daha kolay olur" hesabı yaptılar.
Nitekim önce AB hızla gündemden düştü, arkadan Kıbrıs'ta çözümsüzlük sürdürüldü şimdi de Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) kapatıldı.
AB'nin "tezkere bırakmış"...
Bunlara ilaveten pek göze çarpmayan, azınlık vakıfları, Türkçe dışında kalan dillerde yayın yönetmeliği gibi konularda negatif gelişmeler yaşandı. AB bundan müşteki görünse de aslında Türkiye'nin adaylığından kurtulmak üzere olduğundan pek memnun.
Aslında 13 Aralık kararı AB'de Türkiye'yi istemeyenlerin buradaki AB karşıtlarına verdikleri paha biçilmez bir hediyeydi. Nitekim buradaki statükocular 13 Aralık kararını çok iyi değerlendirdiler ve arka arkaya yaptıkları hamlelerle artık ülkeyi AB sürecinden tamamen koparıp Irak savaşıyla birlikte ABD'nin "tezkere bırakmış" bölgesel jandarması konumuna sokmaktalar.
AB ise bu gelişmelere uzaktan bakmakla yetiniyor. Vizyonsuzluktan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) reddettiği tezkerenin Almanya ve Fransa gibi savaş karşıtları için olan önemini dahi anlamaktan aciz.
Sertlik politikaları kimseye yaramayacak
Verheugen'in çıkışları ise, 13 Aralık sonrasında kopma aşamasına gelmiş siyasî diyalogu daha da vahim boyutlara taşımaktan ve statükocuların restleşmesine neden olmaktan başka bir işe yaramıyor.
Bu ikazlar ülkedeki demokratların işini de zorlaştırıyor. Adaylığı Allah'a kalmış bir Türkiye'ye, AB'nin "şunu yap bunu yapma" demesinin artık pek bir anlamı yok. Bugün Türkiye-AB ilişkileri, adaylığımızın reddedildiği Lüksembourg Zirvesi sonrasındaki sertleşme dönemine benziyor.
Ancak bu kötü gidişattan bizler kadar AB de payını alacak. Ben mesela Yorgo Papandreu'nun Türkiye ile sıcak ilişkiler geliştirme politikasının iflas ettiğini ve onun uzun müddet bu duruma dayanamayacağını düşünüyorum. Sertlik politikasının kimseye yararı olmayacaktır.(CA/NM)